Sırrı Süreyya Önder’in Sağlık Durumu ve Aort Damarı Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Sırrı Süreyya Önder’in sağlık durumu ve aort damarıyla ilgili bilinmesi gerekenler hakkında detaylar. Güncel bilgiler ve sağlık ipuçları burada.
Sırrı Süreyya Önder, Hayati Tehlike Altında
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, geçtiğimiz günlerde yaşadığı sağlık krizi nedeniyle acil olarak hastaneye kaldırıldı. Uzun süren ve karmaşık bir operasyonun ardından yoğun bakım ünitesine alınan Önder’in hayati durumu ciddi seviyede olup, uzmanlar tarafından yakından izlenmeye devam ediyor. Bu olay, toplumda kalp damar hastalıklarının ne denli ciddi ve yaşamı tehdit edici olabildiğine dair önemli bir farkındalık yarattı.
Uzmanlardan Uyarılar ve Bilgilendirmeler
Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bilal Boztosun, aort yırtılmasının belirtileri, risk faktörleri ve önlenme yolları hakkında detaylı açıklamalar yaptı. Önder’in sağlık durumu ve yaşananlar, bu kritik damar hastalığının toplumda daha fazla bilinmesini sağladı. Prof. Dr. Boztosun, bu tür durumların sadece damar genişlemesiyle değil, aynı zamanda büyüme hızına ve genetik faktörlere bağlı olarak da değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
AORT DAMARI: VÜCUTTAKİ ANA KAN YOLU
Aort damarının önemi büyüktür. Kalpten çıkan ve vücuttaki tüm organlara kan taşıyan bu ana damar, hayati fonksiyonların devamı için vazgeçilmezdir. “Aort damarı, beyin, kollar, bacaklar, böbrekler ve bağırsaklar dahil tüm hayati organlara kan ulaştıran ana yoldur. Bu damarda meydana gelen yırtıklar, yaşamı tehdit eden ciddi durumlara neden olabilir. Genişleme genellikle sessiz ilerler ancak zamanında fark edilip tedbir alınmazsa, sonucu oldukça ağır olabilir” şeklinde açıklamada bulundu.
ERKEKLERDE 3 CM ÜZERİ GÖRÜLEN GİZLİ TEHLİKE
Prof. Dr. Boztosun, özellikle erkeklerde 3 santimetreyi aşan damar genişlemelerine dikkat çekerek, şu uyarılarda bulundu: “Genişleme 5,5 santime ulaştığında genellikle cerrahi müdahale kaçınılmaz olur. Ancak önemli olan, büyüme hızıdır. Eğer 6 ayda damarın genişlemesi hızla artıyorsa, 5,5 santimetre sınırını beklemeden vakit kaybetmeden doktorunuza başvurmalısınız”.
GEÇİCİ GÖĞÜS AĞRILARINA DİKKAT
Sağlık uzmanları, belirtilerin ciddiye alınması gerektiğine vurgu yapıyor. Prof. Dr. Boztosun, “Geçmeyen göğüs veya sırt ağrıları, aort kapağında iki yaprakçık olması veya ani ve hızlı genişleme gibi durumlar oldukça tehlikelidir. Bu semptomlar gösteren hastalar, ‘lütfen uzman bir doktora danışın’ uyarısı ile karşılaşıyor. Erken müdahale hayat kurtarabilir” diyerek uyarılarda bulundu.
Risk Faktörleri ve Önleme Yolları
Bu ciddi damar hastalığını tetikleyen başlıca faktörleri sıralayan Prof. Dr. Boztosun, şunları kaydetti:
- Sigara kullanımı
- Yüksek tansiyon
- Obezite
- Diyabet
- Yüksek kolesterol
Bu risk faktörlerinin kontrol altına alınmasıyla, damar genişlemesinin yavaşlatılması veya durdurulması mümkündür. Bazı hastalar 5 yıl içerisinde ameliyat edilme gereği duyarak, bazıları ise 20 yıl boyunca izlenebilir durumda kalabilir. Buradaki temel faktör, bu risklerin etkin şekilde yönetilmesidir.
Genetik ve Ailevi Risklere Dikkat
Sırrı Süreyya Önder’in durumu özelinde de değinen Prof. Dr. Boztosun, “Yoğun stres ve ailevi yatkınlık, bu tür damar sorunlarını tetikleyebilir. Kendisi yaklaşık 4.6 cm’lik bir genişleme ile takip ediliyordu. Özellikle ailesinde benzer sorunlar olanlar veya romatolojik hastalık geçmişi bulunanlar, bu konuya daha fazla dikkat etmelidir. Her ne kadar 5.5 cm sınırı genel kabul görse de, bazı bireylerde 4.6 veya 4.9 cm’de dahi yırtılma riski söz konusu olabilir” şeklinde bilgi verdi.
Yırtık ve Organlara Etkisi
Prof. Dr. Boztosun, aort yırtılmasının hangi organa yayıldığına göre klinik tabloların değiştiğini belirtti ve ekledi: “Yırtık, şah damarına uzanırsa bilinç kaybı, böbrek damarına giderse böbrek yetmezliği, bacak veya kola uzanırsa ilgili organların fonksiyonları bozulabilir. Amacımız ise hiç yırtık yaşanmaması ve bunun için damar genişlemesini engellemektir”.
İlk 24 Saat: Hayati Kritik Dönem
Prof. Dr. Boztosun, aort yırtılması sonrası tedavinin ve iyileşme sürecinin büyük önem taşıdığını vurguladı. “İlk 24 saat, en kritik dönemdir. Ameliyat süresi uzun olabilir, ama bu süreçte başarılı olmak ve hastanın stabilizasyonunu sağlamak en önceliklidir. Bu aşamayı atlatmak, iyileşme sürecini hızlandırır ve birkaç hafta içinde tamamlanabilir. Ancak, kritik eşiğin aşılması, yaşam şansını önemli ölçüde artırır” diyerek sözlerini tamamladı.