Şimdi hepimiz ‘Çukur’dayız!
Bir-bir buçuk yıl sonra bir pazar günü yolumu Balat’a düşürdüm. Aklımda yeni nesil kafelerden birinde kahvaltı edip her köşe başında düzenlenen bir mezata katılmak, biraz da yürüyüş yapmak vardı. Gel gör ki kafelerde yer bulmak söz konusu olmadığı gibi, Balat’ın tarihi Rum evlerinin yer aldığı dar sokaklarında yürümek de hayal oldu.
Farklı kültürlerin harmanlandığı Balat sokaklarında her tipten insan görmek mümkün. Bir yanda Kızıl Mektep’in yokuşundan aşağı koşan çocuk çığlıkları, bir yanda elinde üçüncü dalga kahveleriyle rasgele bir taşın üstüne yayılmış hipster gençlik… Onların hemen üstünden çarşaf silkeleyip dedikodu yapan teyzeler… Tüm bu curcunanın ortasından usulca geçerek sokağı ikiye bölen kara çarşaflı teyzeyle cüppeli amca… Kimse kimsenin farkında, aslında belki de umurunda değil.

Çukur dizisinden bir kare: Meşhur berber dükkânının önünde Yamaç ve Muhittin, yukarıda ise Vartolu ve Medet.
Yamaç’ın volta attığı sokak,
Muhittin’in berber dükkânı
Bu kalabalığın alametifarikasını henüz tam olarak anlayan yok. Belki yıllardır farklı şekillerde süren soylulaştırma sürecinin bir sonucu, belki de bireysel sermayenin mahalleye gelmesiyle yaşanan dönüşüm. Sebep ne olursa olsun, içinde bulunduğumuz çeşitliliğin her karesini ayrı ayrı incelerken, yıllardan beri birçok renge ev sahipliği yapan Balat sokakları bizi bir kez daha şaşırtmayı başardı.
Ne yana bakacağımı bilemez halde yürürken ‘Çukur 800 metre’ yazısı çıktı karşıma. Evet, reyting rekorları kıran ‘Çukur’ dizisinden bahsediyor. Dizinin burada bir yerde çekildiğini biliyordum ama duvar yazıları ve tabelalarla işaret edilecek kadar ne yaşanıyor olabilirdi?
Hafta içi fotoğrafçı arkadaşım Selçuk Şamiloğlu’yla beraber Balat’tan başlayarak Ayvansaray’a kadar o tabelaların izini sürdük. İşte şimdi karşımızda Vartolu’nun İdris Baba’ya meydan okuduğu teras, Yamaç’ın volta attığı sokak, Muhittin’in berber dükkânı… Burası insanların adeta akın ettiği, her yerden dizi müziklerinin yükseldiği, esnafın baskılı tişörtler sattığı, gerçek adıyla Esnaf Loncası Sokak, namı diğer ‘Çukur’. Okuduklarınıza inanamayacak, siz de bugünden tezi yok bir Balat turuna çıkacaksınız..
Bu hayatın heyecanı meyecanı yok
◊ Mahalleye girer girmez büyük kolonlardan çalınan dizi müzikleriyle havaya giriyorsunuz çünkü “bu hayatın heyecanı meyecanı yok”.
◊ Neredeyse tüm duvarlar dizinin fenomen cümleleriyle dolmuş durumda: “Sultan Ana bizi bırakma!”
◊ Dostlar Kıraathanesi yani İdris Baba’nın Kahvesi çekim olmadığı zamanlarda kepenkle kapatılıyor.

Orayı göremezseniz üzülmeyin, hemen çaprazında bir başka kahvenin sahibi dükkânın adını ‘İdris’in Yeri Çukur Kıraathanesi’ oarak değiştirmiş.

Sırf o değil tabii. ‘Çukur Çiğköfte Döner’, ‘Çukur Evimiz’, ‘Çukur Büfe’, ‘Vartolu’nun Yeri’ gibi, ismini değiştiren birçok mekân bulunuyor.
class=’cf’>
Saadet’le Salih’in duvarına götüren küçük rehber

Sokakta rehberlik yapan çocuklardan biri Sabriye. Kendi belirlediği güzergâh üzerinden bizi önce kahveye, berbere, Saadet’le Salih’in duvarına ve Vartolu’nun doğduğu eve götürdü. “Tamam, biz buradan döneriz” dediğimizde aldığı yere bırakmadan yanımızdan ayrılmayacağını söyledi. Karşılığında ise bir top parası aldı.
Öğrenciler dizi için
Balat turuna katılıyor
Ferda Dikici / Tur rehberi

10 yıllık rehberim. Bir özel liseyi getirdik tura. Öğretmenler okula ‘Fener-Balat turu’ afişi asmış, hiç başvuru olmamış; ertesi gün altına ‘Çukur’a da gideceğiz’ yazıp katılım rekoru kırmışlar. Tur başlar başlamaz çocuklar sadece “Ne zaman ‘Çukur’a gideceğiz” diye sordu.
Bu kadar değer vermek normal değil
Şaban Satıcı / Tezgâhtar

Doğma büyüme Esnaf Loncalıyım. Diziden beri biz de ekmek paramızı kazanıyoruz. En çok tişört ve tespih satılıyor. Bu kadar değer verilmesini anormal buluyorum. Bazı çocuklar burada rehberlik yapıp para toplamaya, para tatlı gelince okuldan kaçmaya başladı.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
Son 24 saatte ne oldu? (25.11.2018)
