Seyhan Barajı’nda Su Seviyesi Kritik Eşiğe Geldi
Seyhan Barajı’nda su seviyesi kritik seviyeye yaklaştı. Detaylar ve güncel gelişmeler için haberimizi inceleyin.
Adana’nın su kaynakları ve özellikle Çukurova bölgesinin tarımını besleyen en önemli su kaynağı olan Seyhan Baraj Gölü, iklim değişikliği ve insan kaynaklı yanlış uygulamalar nedeniyle ciddi tehdit altında. Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) bünyesinde kurulan İklim Değişikliği ve Su Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Burçak Kapur, bölgedeki su seviyelerinin kritik seviyelere gerilediğine dikkat çekerek hem çiftçilere hem de vatandaşlara önemli çağrılar yaptı.
Su Seviyesindeki Kritik Düşüş ve Nedenleri
Prof. Dr. Kapur, yaptığı açıklamada, “Seyhan Baraj Gölü’nde su seviyemiz maalesef alarm verici seviyelere indi. Bunun en temel nedeni iklim değişikliğidir. Artan sıcaklıklar, azalan yağışlar ve kar oranlarındaki düşüş, bölgenin su kaynaklarını ciddi ölçüde etkiliyor,” dedi. Ayrıca, bölgedeki kuraklık ve yanlış tarım uygulamalarının da bu durumu hızlandırdığına vurgu yaptı. Gölden yapılan sulamalar ise bu yıl alışılagelmişin çok altında, hatta bazı bölgelerde sıfıra yakın seviyelerde gerçekleşiyor. Prof. Dr. Kapur, “Geçen yıl güz ekiminde ilk kez sulama yapamama riskiyle karşılaştık. Oysa normalde bu gölden iki sahile de düzenli su verilir. Ancak mevcut su seviyemiz bu ihtiyacı karşılamaya yetmiyor,” ifadelerini kullandı.
Su Kaynaklarındaki Azalma ve Gelecek Endişeleri
Çukurova bölgesinde, su kaynaklarındaki azalma %30’a varan oranlarda gözlemleniyor. Prof. Dr. Kapur, “İklim değişikliği senaryoları bizlere, su kaynaklarımızda yaklaşık %30 oranında azalma olacağı öngörüsünü gösteriyor. Tarımda suyun %70’i kullanılıyor, fakat yanlış sulama ve tüketim alışkanlıkları yüzünden bu suyun yaklaşık %50’si boşa harcanıyor. Bu kayıpları azaltmak ve sürdürülebilirliği sağlamak bizim elimizde,” diyerek, alınması gereken önlemlere dikkat çekti.
Kuraklığa ve Su Verimliliğine Yönelik Alınabilecek Tedbirler
Prof. Kapur, özellikle çiftçilerin ve vatandaşların suyu daha etkin kullanması gerektiğine vurgu yaptı. “Sulama zamanlarını değiştirmek, gece sulamaları yapmak bu konuda büyük fark yaratabilir. Ayrıca, damla sulama ve ileri sulama teknikleri kullanmak, su kaybını önemli ölçüde azaltabilir. Çiftçilerimizin devlet destekleriyle bu teknolojilere geçmesi, sürdürülebilir tarımın anahtarıdır,” diye ekledi.
Vatandaşlara Öneriler ve Su Tasarrufu
Vatandaşların da alması gereken önlemler olduğunu belirten Kapur, “Binalarımızın çatısına yağmur suyu hasadı yapabilecek sistemler kurmalıyız. Yağmur suyu giderlerden geçip boşa akıyor, halbuki uygun filtre sistemleri ve depolama çözümleriyle bu suyu yeniden kullanmak mümkün. Lavabolarda ve sifonlarda kullanılan suyu, yağmur suyu depolarından temin edebiliriz. Ayrıca, bahçe sulamalarında gereksiz su tüketimini önlemek adına damla sulama sistemleri tercih edilmelidir. Boşa akan su, adeta milli bir servettir ve dikkatsizlikle kaybedilmektedir,” şeklinde uyardı.
Son olarak, herkesin suyu bilinçli kullanması, özellikle kuraklık dönemlerinde yaşam kalitesini artıracak ve bölgenin su krizini hafifletecek temel unsurlardan biri olduğunu sözlerine ekledi. Bu konuda alınacak tedbirlerin ve farkındalığın artırılması, sürdürülebilir bir gelecek için büyük önem taşıyor.