Şevval Ayının Fazileti ve Sünneti Olarak Altı Gün Oruç

Şevval Ayının Önemi ve Ramazan’dan Sonraki Manevi Yolculuk

Ramazan ayını oruçlar, teravihler, Kur’an tilavetleri, Kadir gecesi ibadetleri, sahur ve seher vaktinin ruhani atmosferinde geçirmiştik. Bu manevi iklimi kalıcı kılmak ve sevap kazanmak adına, Allah’ın rahmet kapılarını sonuna kadar açan yeni bir fırsat olan Şevval ayı bizi bekliyor. Bu ayda Peygamber Efendimiz’in (SAV) sürekli uyguladığı ve sevap kazandıran sünnet olan altı gün oruç tutma sünnetini yerine getirerek, ruhumuzu tazelemek mümkün olur.

Ramazan ayında tutulan oruçların ardından, Şevval ayında altı gün oruç tutmak, hem sevap hem de ruhani açıdan büyük bir kazançtır. Bu uygulama, Ramazan ayındaki ibadetlerin ruhaniyetini devam ettirmeye vesile olurken, aynı zamanda günlük ibadetlerimize disiplin kazandırır ve Allah’a olan bağlılığımızı pekiştirir. Peygamber Efendimiz’in (SAV) bu sünneti, müminler için büyük bir fazilet ve sevap kapısıdır.

Şevval Orucunun Fazileti ve Hadis-i Şerifler

Hz. Peygamber Efendimiz (SAV), bu konuda şu müjdeyi vermiştir: “Kim Ramazan ayındaki orucunu tutar ve Şevval ayından altı gün oruç tutarsa, sanki bütün bir yılı oruçla geçirmiş gibi sevaba kavuşur.” (Müslim, Sıyam, 204; Tirmizi, Savm, 53; Ebu Davud, Savm, 58-59). Bu hadis, altı günlük Şevval orucunun, kişinin yıl boyunca tutmuş gibi sevap kazandıracağını açıkça ortaya koymaktadır.

Şevval Ayında Oruç Tutma Şekli ve Niyet

Şevval orucu, peş peşe veya günlere bölerek tutulabilir. Ayrıca, bu oruçlar Ramazan orucunun kazası yerine geçmez; yani Ramazan orucunu tutmamış olanların, bu oruçları tutmadan önce kazalarını yerine getirmeleri gerekir. Oruç tutarken, hem kazaya niyet eden hem de nafile oruç tutan kişi, niyetinde açık olmalı ve yalnızca biriyle ilgili niyet etmelidir. Eğer Ramazan’da tutulmamış oruçların kazasına niyet edilirse, bu oruçlar kaza orucu olur. Bu nedenle, ameller niyetlere göre şekillenir ve niyetlerin önemi büyüktür.