DOLAR 32,3374
EURO 34,8108
ALTIN 2.390,60
BIST 10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Paz 19°C
Pts 21°C
Sal 24°C
Çar 20°C

Şekerden neden uzak durmalıyız?

11.07.2021
A+
A-

Sözcü Gazetesi’nden Nazan Doğaner Halıcı’nın haberine göre bu durumun her gün çok fazla şeker yüklendiğimiz anlamına geldiğini belirten İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, fazla şeker tüketiminin yol açtığı sorunları şöyle sıraladı…

Tek olumlu özelliği: Tadı

1700’lü yılların sonuna kadar neredeyse sıfır olan şeker tüketimi her geçen yıl sürekli olarak artarak, günümüzde rekor seviyelere ulaşmıştır. Meyve, sebze, tam tahıl ve baklagillerde doğal olarak bulunan şeker bileşiklerinin yerini günümüzde rafine beyaz şeker almıştır. Rafine şekerlerin, damak tadı vermekten başka olumlu bir özellikleri yoktur. Günümüzde ortalama bir insanın yıllık şeker tüketimi kilosunu aşmaktadır. Şeker boş kaloridir, besin özelliği yoktur ve vücudun vitamin ve mineral kaynaklarını azaltır.

Bazı gıdaların içinde gizli

Son 50 yıl içinde artan obezite, şeker, kalp ve kanser hastalıklarının nedeni olarak fazla yağ tüketimi suçlanmıştır. Bu nedenle gıdaların içindeki yağ miktarının azaltılması gündeme gelmiştir. Az yağlı işlenmiş besinlere bol miktarda şeker eklenerek damak tadı güzel, lezzetli gıdalar piyasaya sunulmuştur. Gıda şirketleri işlenmiş her türlü gıdaya giderek daha fazla şeker ekleyerek satışlarını ve karlarını en üst düzeye getirmeyi başarmışlardır. Şeker tüketiminin artmasıyla birlikte kronik hastalıkların sıklığı da giderek artmıştır. Özellikle alkolsüz içecekler, şeker tüketiminin 1/3’lük önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Beyaz toz ve kesme şekerin yanı sıra başta fruktoz olmak üzere değişik diğer şeker bileşikleri işlenmiş market ürünlerinin büyük bir kısmında yer alır. Ekmek, pasta, kurabiye, kek, gofret, çikolata, dondurma, ketçap, mayonez, çorba, soslar, yoğurt, turşu, kolalı içecekler ve meyve suları başta olmak üzere marketlerde satılan gıda maddelerinin en az yarısında rafine şeker mevcuttur.

Çocuklarda obezite nedeni

Şeker içeren gıda maddeleri gelişme çağındaki çocukların en büyük kalori kaynağıdır. Çocukların büyük bir kısmı günlük kalori ihtiyaçlarının en az yarısını bu tür gıdalardan karşılar. Dolayısıyla obezite giderek artmaktadır. Okul çocuklarının yüzde 30’u obez, yüzde 50’si fazla kiloludur. Fiziksel aktivite çok az olduğunda, rafine beyaz şeker ve işlenmiş yağlardan oluşan az posalı, bol kalorili bir diyet; obezite ve başta diyabet, kalp hastalıkları, kanser olmak üzere birçok yıkıcı hastalığın ileriki yaşlarda ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Çocukluk çağında tüketilen gıdaların kalitesi, erişkin yaşlardaki sağlık durumu için son derece belirleyicidir. Çocukların kötü alışkanlıklar edinmemesi için anne ve babalar; çocuklarını fastfood ürünler, hamburger, patates kızartması, kek, pasta, kurabiye, kolalı içecekler ve diğer abur cubur ürünlerden uzak tutmalıdır.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.