Şehir Hayatını Bırakıp Doğayla İç içe Bir Hayata Adım Atan Osman Şentürk’ün Hikayesi
Şehir hayatını bırakarak doğayla iç içe yaşamı seçen Osman Şentürk’ün ilham verici hikayesini keşfedin. Doğayla uyum içinde yeni bir hayat yolu.
Şehirden Kaçış ve Yeni Bir Hayatın Başlangıcı
Uzun yıllar Ankara’nın hareketli ve stresli ortamında inşaat sektöründe çalışan Osman Şentürk, şehir hayatının karmaşası ve yoğunluğundan uzaklaşmak, daha sakin ve doğal bir yaşam sürmek amacıyla büyük bir karar verdi. Devletin sağladığı destekler sayesinde memleketinde, Çankırı’nın Yapraklı ilçesine bağlı Subaşı köyünde kendi çiftliğini kurdu ve bu yeni yaşamını büyük bir tutkuyla sürdürmeye başladı.
Küçük Yaşta Ailesiyle Ankara’ya Taşındı
1983 yılında doğan Şentürk, ailesiyle birlikte çocukluk ve gençlik yıllarını Ankara’da geçirdi. Çocukluk günlerinde ailesinin yanında fayans ustası ve müteahhitlik gibi çeşitli inşaat işleriyle uğraşan Şentürk, bu sektörlerde edindiği tecrübeleriyle büyüdü. Ancak zamanla kendisini farklı bir alanda denemek ve hayallerini gerçekleştirmek istedi.
Devlet Destekleriyle Kurduğu Modern Çiftlik
2016 yılında hayvancılık sektörüne adım atmaya karar veren Şentürk, bu kararıyla birlikte Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’nun (TKDK) sağladığı finansal desteklerden faydalandı. Bu destekler sayesinde yaklaşık 2 milyon 750 bin lira maliyetle ve %55 hibe ile Eldivan ilçesinde kendi çiftliğini kurdu. Bu çiftlik, modern altyapısı ve sağlıklı hayvanlarıyla dikkat çekiyor.
Ailesinin Desteği ve Çiftlik Yönetimi
Şentürk, eşi ve üç çocuğuyla birlikte, yaklaşık 80 büyükbaş hayvanın tüm ihtiyaçlarını karşılıyor. Hayvanların yeminden suyuna, temizliğinden sağlık kontrollerine kadar her aşamada büyük bir özen gösteriyor. Doğal hayata dönüşü ve hayvanlara gösterdiği sevgi, onun bu meslekteki başarısının temelini oluşturuyor.
Günlük Süt Üretimi ve Pazarlama
Günde yaklaşık 1 ton süt üretimi yapan Şentürk, bu sütleri Ankara’daki işletmesine satıyor. Bu başarı, onun emek ve sevgiyle yaptığı üretimin karşılığını almaya başlamasının en büyük göstergesi. Hayvancılık sektöründe para değil, sevgi ve emekle ilerlemenin önemine vurgu yapıyor.
Hayvancılık ve Gelişim Hikayesi
İşten uzaklaşıp hayvancılığa yönelmenin kendisine büyük mutluluk ve tatmin sağladığını belirten Şentürk, “Müteahhitlikte daha fazla para kazanabilirdim, ama insanlarla uğraşmaktan ve stresli ortamdan sıkıldım. Hayvanlara sevgiyle yaklaşmak, onları büyütmek ve korumak bana gerçekten huzur veriyor. Bu işi sevgiyle yapıyorum, para değil” diyerek duygularını dile getiriyor.
Çocuklarıyla Birlikte Tarım ve Gıda Eğitimi
Kendi gelişiminin yanı sıra çocuklarının eğitimine de büyük önem veren Şentürk, kendisi ve çocuklarının tarım ve gıda alanında eğitim aldığını belirtiyor. Çankırı merkezdeki evlerinde eğitimlerini sürdüren aile, yeni nesil tarımcı ve gıda uzmanları olarak ülke ekonomisine katkı sağlamayı hedefliyorlar. Salim Şentürk ise Çankırı’daki Tarım Meslek Lisesi ve Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü’nde eğitimine devam ediyor.
Üniversite Hayali ve Gelişim Süreci
40 yaşını aşmasına rağmen öğrenmeye olan tutkusunu hiç kaybetmeyen Şentürk, kendisini sürekli geliştirmeye devam ediyor. “Ben bu işe başladıktan sonra üniversiteye girdim ve iki yıl eğitim aldım. Eğer şansım varsa dört yıllık ziraat fakültesini de bitireceğim. Hedefim, tarım ve hayvancılık alanında uzmanlaşmak ve daha bilgili bir çiftçi olmaktır” diyerek kendisini motive ediyor.
Gençlere Tavsiyeleri ve Gelecek Planları
Gençlere yönelik tavsiyelerinde, kendi işlerini kurmanın ve devlet destekli hibe programlarından faydalanmanın önemini vurguluyor. “Gençler, maaşlı işlerden çok, kendi işlerinin patronu olmayı tercih etmelidir. Bu meslekte sevgi ve emek çok önemli. Bu işi yaparken mutlu olursanız, başarı kaçınılmaz olur” diyor. Ayrıca, memleketine ve köyüne olan bağlılığını da her fırsatta dile getiriyor.
Oğlunun ve Hayvanların Durumu
Salim Şentürk, Çankırı’da Tarım Meslek Lisesi ve Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü’nde eğitimine devam ederek, ailesinin hayvancılık sektöründeki gelişimine katkı sağlıyor. Hayvanlara büyük bir sevgiyle yaklaştığını söyleyen Salim, “Hayvanların sağlığıyla ben ilgileniyorum. Bu mesleği seviyorum ve bu sayede kendimi geliştirmeye devam ediyorum” ifadelerini kullanıyor. Bu ailenin hikayesi, sevgi ve emekle tarım sektöründe başarıya ulaşmanın güzel bir örneği olarak gösteriliyor.