Şanlıurfa’da Depremler Sonrası Tarihi Camilerin Restorasyonu ve İbadete Açılışı

Depremler Sonrası Şanlıurfa’da Tarihi Camilerin Yeniden Hayata Kazandırılması

Şanlıurfa’da, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen büyük depremler, kentin tarihi ve kültürel dokusunu derinden etkiledi. Bu afetin ardından, hasar gören ve önemli kültürel miraslar arasında yer alan camilerin restorasyonu ve onarımı büyük bir hızla başlatıldı. Bu kapsamda, toplamda 28 tarihi camiden 11’i yeniden ibadete açılarak hizmet vermeye başladı.

Depremler sonrası, özellikle konutların, hastanelerin ve eğitim kurumlarının yeniden inşası gibi büyük projeler hızla yürütülürken, aynı zamanda dini ve kültürel yapılar da ihya edilerek kent yaşamına kazandırıldı. Restorasyon çalışmaları, hem uzman ekiplerce titizlikle gerçekleştiriliyor hem de tarihi eserlerin özgünlüğü ve yapısal bütünlüğü ön planda tutuluyor.

Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Çalışmaları ve Restorasyon Süreci

Şanlıurfa Vakıflar Bölge Müdürü Mehmet Ali Palalı, yaptığı açıklamada, depremin hemen ardından Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün, kentin çeşitli noktalarındaki tarihi camilerin yeniden hizmet vermesine olanak sağlamak amacıyla kapsamlı restorasyon projeleri başlattığını belirtti. Depremin etkilediği eserlerin incelenmesi ve onarımı için hızlı ve planlı bir çalışma yürütüldü.

Balıklıgöl Yerleşkesi’nde bulunan Hasan Paşa Camisi de yaklaşık 1,5 yıl süren kapsamlı restorasyon çalışmalarını tamamlamak üzere. Palalı, bu süreçte yapılanları şu şekilde özetledi: “Vakıflar Genel Müdürlüğümüz, depremler sonrası zarar gören 28 tescilli eserin onarımı için acil planlar geliştirdi. Bunlardan 9 tanesi kısa sürede tamamlanarak hizmete açıldı. Ayrıca, Karaköprü Bahçeli Köyü’nde yer alan Hüseyin Paşa Camisi ve Eyyübiye ilçesindeki Çarkoğlu Camisi de restorasyonları tamamlanıp, tekrar ibadete açıldı. Şu anda ise birçok şantiye çalışması devam ediyor.”

Hedefler ve Gelecek Planları

Palalı, vakıflar olarak sadece maddi kayıplara odaklanmadıklarını, amaçlarının tarihi miraslarımızı en iyi şekilde koruyup yeniden ayağa kaldırmak olduğunu vurguladı. “Ecdat mirası olarak kalan her eseri, son kuruşuna kadar harcayarak restore edeceğiz ve bu değerleri gelecek nesillere en iyi şekilde aktaracağız” diyerek, çalışmaların önceliğinin kültürel ve tarihi bütünlüğü muhafaza etmek olduğunu ifade etti.