Rus Bale Sanatçıları Ankara’da ‘Kuğu Gölü’ ve ‘Don Kişot’ Balesiyle İzleyicilere Unutulmaz Anlar Yaşattı

Sümeyye Dilara Dinçer ve Gökhan Çeliker’in Kaleminden: Rus Bale Sanatçıları Ankara’da Büyüledi

Türkiye turnesi kapsamında Ankara’ya gelen ve Rusya’nın prestijli bolşoy Tiyatrosu’nun en seçkin sanatçıları, klasik balenin en sevilen eserlerinden ‘Kuğu Gölü’ ile Türk izleyicisinin karşısına çıktı. Performans öncesinde AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan sanatçılar, Türk seyircisinin gösterilere olan yoğun ilgisinden büyük mutluluk duyduklarını ifade ettiler.

Sanatçıların Anlatımları ve Duyguları

Bolşoy Tiyatrosu’nun yıldızlarından Gediminas Taranda, Türkiye’deki ilk gösterisinin ardından seyircilerin ilgisi ve coşkusuna hayretle şahit olduğunu söyledi. Kendisi, baleye olan tutkusunun çocuklukta başladığını ve kısa sürede Bolşoy ailesinin en parlak yıldızlarından biri haline geldiğini belirtti. “Bale benim hayatımın anlamıdır; sabah kalkıp gece yatarken bile bu sanata hizmet etmek ve onu yaşatmak istiyorum,” diyerek duygularını dile getirdi.

İngilizce ve Rusça arasında sık sık geçtiği gibi, Rus kültüründe “çalışmak” yerine “baleye hizmet etmek” ifadesinin kullanıldığını hatırlatan Taranda, “Bu, gerçekten bir sevgi ve bağlılık meselesidir. Sevdiğiniz işi yaparken, eve dönerken içinizde büyük bir tatmin ve mutluluk olur,” dedi.

Baleye olan ilgisini ve motivasyonunu çocuklukta başlayan eğitim ve disiplinli çalışmalarla kazandığını anlatan Taranda, “Küçük yaşta bale yapmaya başlayan çocuklar, büyüdüklerinde hem sanatçı hem de kültür elçisi olurlar. Bu, adeta bir dil gibi, farklı ülkelerde iletişim kurmamızı sağlar,” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de Bale Sanatına Verilen Değer ve Geleceğe Dair Düşünceler

Taranda, özellikle kız ve erkek çocuklarının küçük yaşta baleye yönlendirilmesi gerektiğinin altını çizerek, “Çünkü bale, güzellik ve disiplinin en güzel ifadesidir. Bu sanat, bir enjeksiyon gibi; kendinizi geliştirmek ve estetiği yaşamak için harika bir yoldur,” diye ekledi.

Yurt dışında birçok ünlü sanatçıyla aynı sahnede dans eden Taranda, “Maya Plisetskaya ve Natalya Bessmertnova gibi balerinlerle çalışmak, benim için büyük bir onur ve ilham kaynağıdır,” diye konuştu. Ayrıca, 30 yıl önce efsanevi balerin Maya Plisetskaya ile birlikte kurdukları “İmparatorluk Rus Balesi”nin halen devam ettiğini ve bu sanat yolculuğunun asla bitmediğini vurguladı.

‘Kuğu Gölü’ ve ‘Don Kişot’ Balesi ile Türk Seyircisini Büyüleme

Taranda, ‘Kuğu Gölü’ balesinin satışlarının oldukça hızlı olduğunu ve nisanda gerçekleşecek ‘Don Kişot’ gösterisinin de büyük ilgiyle beklendiğini belirtti. “Don Kişot, en sevilen ve en enerjik balelerden biridir. Renkli kostümler, muhteşem müzikler ve aşkın anlatıldığı bu eser, seyirciyi hem güldüren hem de düşündüren bir yapıt,” diyerek seyircilere çağrıda bulundu.

İzleyicilerin gösterilere olan ilgisini ve coşkusunu hayranlıkla anlatan Taranda, “Türk halkı bu sanatın ne kadar değerli olduğunu ve bizim burada olmaktan ne kadar mutlu olduklarını gösteriyor. Sadece Kuğu Gölü değil, Don Kişot gibi diğer klasik eserleri de tanımalarını ve takdir etmelerini istiyoruz,” ifadelerini kullandı.

Küçük Yaşta Bale ve Ailelerin Rolü

Taranda’nın kızı da aynı sahnede yer alacak olan bu balenin önemli bir parçası olacak. “Çocukken bale yapmak, disiplin ve estetiği aynı anda öğrenmek demektir. Bu nedenle, ailelerin çocuklarını küçük yaşta baleye teşvik etmesi çok önemli,” şeklinde görüşlerini paylaştı.

Baleyle Yaşanan Derin Bağ ve Sanatın Gücü

Diğer bir önemli isim olan balerin Darya Kirsanova, çocukken ailesinin teşvikiyle baleye adım attığını ve bu sanatın ona büyük bir tutku ve yaşam amacı kazandırdığını anlattı. “En büyük tavsiyem, pes etmemek ve sevdiğiniz işi yaparken kendinizden ödün vermemektir,” diyerek genç balerin adaylarına ilham verdi.

Kirsanova, İstanbul ve Ankara’yı iki kez ziyaret etme imkanını bulduğunu ve Türk halkının sıcakkanlılığına hayran kaldığını belirtti. “Burada insanların samimiyeti ve ilgisi gerçekten çok etkileyici. Salonlar dolu ve gösteriler sıcak bir atmosferde geçiyor. Bu, bizim için büyük bir motivasyon kaynağı,” dedi.

Vladimir Dorofeyev: Baletin Aşk ve Güzellik Mesajı

Solist Vladimir Dorofeyev de baleye çocuk yaşta başladığını ve dans aşkını ilk kez müzik dinlerken hissettiğini anlattı. “Eğitimimi Perm Bale Okulu’nda tamamladım ve Petersburg’da dans ettikten sonra, en sonunda bu prestijli topluluğa katıldım. Türkiye turumuz ise benim için büyüleyici ve farklı bir kültür deneyimi,” ifadelerini kullandı.

Dorofeyev, Türk tatlılarına ve misafirperverliğe hayran kaldığını belirterek, “Burada gerçekten bizi alkış yağmuruna tutuyorlar. Bu, bale sanatının ne kadar değerli olduğunu gösteriyor,” diye ekledi. Ayrıca, gösterilere hazırlanırken sessiz ortamda odaklandığını ve bale aşkının en temel motivasyon olduğunu vurguladı.

Sonuç ve Türk Seyircisinin Sıcak Karşılama

Türkiye turnesinin sanatçılar üzerinde yarattığı etki ve Türk seyircisinin gösterilere olan ilgisi, sanatçılara büyük bir motivasyon kaynağı oluyor. Bu deneyim, sanata ve kültüre olan bağlılığı artırırken, iki ülke arasındaki dostane ilişkilerin güçlenmesine de katkı sağlıyor. Bale sanatçıları, Türk seyircisine teşekkür ederek, “Burada gerçekten bizi alkış yağmuruna tutuyorlar ve bu bizim için en büyük ödüldür,” diyerek duygularını paylaştılar.