Prof. Dr. Kuşcu’dan Deprem ve Volkanik Tehditler Hakkında Çarpıcı Uyarılar

Güney Ege Volkanik Yayı ve Güncel Sismik Faaliyetler

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gonca Kuşcu, Ege Denizi’nde yaşanan son depremler ve bölgedeki volkanik hareketlilik hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Yapılan araştırmalara göre, bölgede meydana gelen depremlerin, doğrudan volkanik patlamalara neden olmadan aylarca sürebileceği ve bu süreçte dikkatli olunması gerektiği vurgulandı.

Prof. Dr. Kuşcu, bölgenin sadece sismik açıdan değil, aynı zamanda Güney Ege Volkanik Yayı olarak bilinen geniş bir volkanik sistemle de iç içe olduğunu belirtti. Bu yay, hem deniz yüzeyine ulaşarak karaya çıkan aktif volkanik adalar oluşturuyor hem de deniz altında faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye’nin yakın çevresinde, özellikle patlama potansiyeli en yüksek iki önemli volkanik sistemin bulunduğuna dikkat çeken uzman, bunların bölgenin jeolojik risklerini artırdığını söyledi.

Güney Ege Volkanik Yayı ve Tehlike Potansiyeli

Haritalar üzerinde gösterilen Güney Ege Aktif Volkanik Yayı, bölgedeki jeolojik hareketliliğin temel kaynağıdır. Prof. Kuşcu, “Bu depremleri neden yaşıyoruz? Aslında bu sorunun cevabı, bölgenin tarihsel ve güncel jeolojik süreçlerinde yatıyor. Bu bölgede yaşanan sismik ve volkanik aktiviteler, uzun süredir devam eden doğa olaylarının sonucudur. Bu nedenle, bölgeyle yaşamayı öğrenmek, olası risklere karşı hazırlıklı olmak hayati önem taşımaktadır” dedi.

Sismik ve Volkanik Fırtınaların Nedenleri ve Etkileri

Prof. Kuşcu, sismik fırtınaların genellikle iki temel nedene bağlı olduğunu açıkladı: teknolojik nedenler ve volkanik hareketlilik. Bu hareketlerin, özellikle Santorini ve Colombo bölgelerinde yoğunlaştığını belirtti. “Güncel sismik etkinlikler, genellikle bu bölgelerdeki volkanik hareketlerin habercisi olabilir. Ancak, bu olayların çoğu zaman uzun süreli ve karmaşık olduğunu unutmamak gerekir,” diye ekledi.

Büyük Patlamalar ve Geleceğe Dair Tahminler

Son 360 bin yıl içinde Santorini’deki volkanik patlamaların yaklaşık 12 defa gerçekleştiğini ve bu olayların yaklaşık her 30 bin yılda bir büyük patlama olasılığı doğurduğunu belirtti. Bu veriler ışığında, bölgenin en yakın ve en ciddi risk taşıyan volkanik sistemlerinden biri olan Santorini’nin, olası bir patlamasında küllerin İç Anadolu’ya kadar ulaşabileceğini öngördü.

“Eğer böyle bir volkanik patlama gerçekleşirse, yaklaşık 500 kilometrelik bir alanda çeşitli etkiler görülebilir. Bu durumda, sadece yerel değil, uluslararası ölçekte de büyük etkiler söz konusu olabilir,” dedi. Ayrıca, bölgedeki diğer aktif volkanların da hareketlenmesiyle, olası risklerin artabileceğine dikkat çekti.

Sonuç ve Öneriler

Prof. Dr. Kuşcu, bölgedeki sismik ve volkanik hareketlilikle yaşamayı öğrenmek ve buna göre hazırlıklı olmak gerektiğini belirterek, “Tarih boyunca bölge, hem sismik hem de volkanik açıdan aktif olmuştur. Bu nedenle, bilimsel araştırmalara ve alınacak önlemlere önem vermeliyiz. Bu sayede, olası büyük bir doğal afet karşısında kayıplarımızı minimize edebiliriz,” dedi.