Prof. Dr. Fatma Çelik: Zayıflama Baskısı ve Yeme Bozuklukları Üzerine Derinlemesine Bir Analiz
Prof. Dr. Fatma Çelik, zayıflama baskısı ve yeme bozuklukları üzerine derinlemesine analizler sunuyor. Sağlıklı yaşam ve psikolojik iyi oluş için önemli bilgiler.
Giriş
Biruni Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı olan Prof. Dr. Fatma Çelik, günümüzde gençler arasında artış gösteren zayıflama baskısının, ciddi sağlık sorunlarından biri olan anoreksiya nervoza hastalığını tetiklediğine dikkat çekti. Bu önemli uyarı, özellikle sosyal medya ve medya ortamlarında gençlerin “ince beden” imajına olan sürekli maruziyetinin, psikolojik ve fiziksel sağlık açısından ciddi sonuçlar doğurabileceğine işaret ediyor.
Anoreksiya Nervoza ve Psikolojik Faktörler
Çelik, anoreksiya nervozanın sadece bir kilo verme meselesi olmadığını, aynı zamanda derin psikiyatrik ve psikolojik problemlerle bağlantılı karmaşık bir hastalık olduğunu vurguladı. Genetik yatkınlık, düşük benlik saygısı, mükemmeliyetçilik ve kontrol arayışının bu hastalıkta önemli rol oynadığını belirtti. Ayrıca, modern toplumun gençler üzerinde yarattığı “ince beden” algısının, özellikle genç bireyleri bu hastalığa karşı daha hassas hale getirdiğine dikkat çekti.
Belirtiler ve Erken Tanı
Prof. Çelik, aileler ve yakın çevrelerin, bu hastalığın ilk belirtilerini fark etmesi gerektiğine vurgu yaptı. Olası belirtiler arasında:
- Aşırı kilo kaybı veya kilo alma korkusu
- Yorgunluk ve halsizlik
- Kas erimesi ve ciltte kuruluk
- Adet düzensizlikleri
- Yemek yeme alışkanlıklarında ani ve belirgin değişiklikler
- Takıntılı ve obsesif düşünceler
- Fiziksel aktivitelerde aşırı artış veya spor yapma davranışları
Bu belirtilerle karşılaşıldığında, gençlerle kurulan sağlıklı iletişimin önemine değinen Çelik, erken teşhisin tedavi sürecini olumlu yönde etkileyebileceğini belirtti.
Multidisipliner Tedavi Yaklaşımı
Çelik, anoreksiya nervozanın tedavisinde sadece kilo aldırmanın yeterli olmadığını, psikiyatrist, uzman diyetisyen ve psikolog gibi farklı disiplinlerden uzmanların iş birliği ile bütünsel bir yaklaşım benimsendiğini vurguladı. Bilişsel davranışçı terapi (BDT), aile terapisi ve gerekirse uygun ilaç tedavileri ile hem fiziksel hem de ruh sağlığının yeniden kazanılmasının mümkün olduğunu belirtti.
Yanlış ve Tehlikeli Diyet Uygulamaları
Çelik, halk sağlığı açısından ciddi risk oluşturan detoks, şok diyetleri ve uzun süre aç kalma gibi yöntemlerin, diyetisyen kontrolü olmadan uygulanmasının sakıncalı olduğunu ifade etti. Bu tür uygulamaların, bilinçsizce ve bilgi eksikliğiyle yapıldığında sağlık açısından büyük tehditler oluşturduğunu vurguladı. Ayrıca, sosyal medyada popüler olan, bilimsel temeli olmayan bu hareketlerin, ün ve şan uğruna desteklendiğine dikkat çekti.
Sosyal Algı ve Bilinçlenmenin Önemi
Toplumda yaygın olan “ince olmak sağlıklı olmaktır” algısının kırılması gerektiğini belirten Çelik, en güçlü silahın bilgi olduğunu vurguladı. Bilinçli ve bilgili bireylerin, kendi bedenleriyle sağlıklı ilişkiler kurabileceğine işaret etti. Bu bağlamda, doğru ve sürdürülebilir beslenme alışkanlıklarının kazanılmasının, sağlıklı yaşam için temel olduğunu aktardı.
Sağlıklı ve Bireye Özel Beslenme Tavsiyeleri
Çelik, sağlıklı ve dengeli bir beslenme programı için şu önerilerde bulundu:
- Günlük bol su ve sıvı tüketimini ihmal etmeyin
- Sofranızdan bol bol sebze eksik etmeyin
- Et, balık, süt ürünleri, yumurta, meyve, kuru baklagiller, tahıl ve nişastalı sebzeleri düzenli ve dengeli şekilde tüketin
- Sağlıklı yağları da diyetinize katmayı unutmayın
Ancak bilinmesi gereken en önemli nokta: beslenmenin kişiye özel olduğudur. Bu nedenle, herkesin bir profesyonel diyetisyene danışması ve kendi ihtiyaçlarına uygun, kişiye özel bir beslenme planı oluşturması en sağlıklısıdır.