Probiyotik beslenmenin sırları

Akşam Gazetesi’nden Nil Şahin Gürhan’ın yazısı…

Probiyotik “hayat için” anlamına gelmektedir. Probiyotikler; hastalıklara neden olmayan, vücut için yardımcı ve ağız yolu ile tatmin edici miktarda alındığında kişinin sağlığını koruyucu, geliştirici ve çare edici özelliklere sahip canlı bakterilerdir.  

İçerisinde yeterli miktarda probiyotik bakteri bulunan her tür beslenme probiyotik beslenme olarak makul. Probiyotik etkili besinlerin başında probiyotik yoğurtlar, probiyotik içecekler ve kefir gelir. Hem Orta Asya kültüründe sıklıkla tüketilen kımız da probiyotik etkili bir içecektir. Ayrıca probiyotik bakterileri tablet olarak da alabilirsiniz. Oysa, yapılan bazı bilimsel incelemeler, tabletlerin doğal besinler ile alınan probiyotikler kadar etkili olmadığını ortaya koymuştur. Son dönemde probiyotik mayalarla yoğurt mayalanmaya başlandı. Bu da olumlu bir gelişmedir. Bu mayalar başvuru formu talimatlarına uygun bir şekilde kullanılmalı, hazırlanan yoğurt uygun şartlarda saklanmalıdır. Çok uzun vakit bekletilmemeli taze olarak tüketilmelidir.

Probiyotik bakteriler; bağırsak mikroflorasını yani iç dengesini koruyup geliştiren faydalı işlevsel canlılardır. Bu canlılar; bağırsaklarda mikrobiyal dengeyi sağlar ve korur. Probiyotik beslenme, kişiyi hastalıklardan korur. Yiyeceklerle aldığımız probiyotik mikroorganizmalar sindirim sisteminde canlılığını korurlar ve çoğalabilirler. İmmün sistemde; lenf nodüllerini büyütüp bağışıklık sisteminde fazla işlev görürler. Elzem yani vücudumuz için gerekli gıda maddelerinin başvuru ve emilimini kolaylaştırır.

PROBİYOTİK BESLENMENİN FAYDALARI NELERDİR? 

• Probiyotik ürünler beslenmemizi geliştirir ve güçlendirir.

• Probiyotikler de sindirim sistemini güçlendirerek hastalıklara yakalanma riskini azaltır ve bağışıklık sistemini güçlendirir.

• Bağırsaklara tutunmaları nedeni ile zararlı bakterilerin bağırsaklara yerleşme riskini de en aza indirirler.

• Yapılan bilimsel çalışmalarda, probiyotiklerin ishal süresini ve şiddetini azalttığını göstermiştir.

• Zararlı maddelerin bağırsaklardan uzaklaşmasını sağlayarak sütun kanserine yakalanma riskini azaltırlar.

• Yapılan bilimsel incelemeler sonucunda gebelik ve emziklilik sürecinde probiyotik bölge annelerin çocuklarında egzema riskinin yüzde 50 azaldığı saptanmıştır. Sindirim sistemini düzeltici etkileri ile probiyotikler alerjilerin yaradılış riskini de en aza indirmektedirler.

• Kötü huylu kolesterolün azaltılmasında etkin olabilirler…

• Alkole emrindeki olmayan karaciğer yağlanması günümüzde sıkça karşılaştığımız bir koşul. Düzenli probiyotik kullanımının karaciğer yağlanması sorununun önüne geçebileceği düşünülmektedir. 

PROBİYOTİKLERİ NASIL VE NE SIKLIKTA KULLANMALIYIZ?

Probiyotiklerin etki gösterebilmesi için şüphesiz uyumlu olarak kullanmamız gerekir. Yani 1–2 gün probiyotik yoğurt veya meşrubat kullanmak sorunlarınızı çözmeye ve sağlığınızı geliştirmeye yeterli olmaz. Takriben 10–14 günlük bir süreden sonradan olumlu etkileri tamamen görürsünüz. Beslenmenize uyumlu olarak tüketmeye devam ettiğiniz sürece dinç etkilerini yaşarsınız.

Probiyotik ürünleri her gün tüketirseniz faydalı etkilerini yaşar ve hissedersiniz. 

Nil Şahin GÜRHAN / Akşam GAZETESİ