DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

PFOA Yasaklanıyor: Sahadaki Gerçekler ve Geleceğe Yönelik Çözümler

PFOA yasakları, sahadaki gerçekler ve geleceğe yönelik çözümler hakkında detaylı bilgiler. Sağlığınızı korumak için önemli adımlar ve analizler burada.

21.04.2025
A+
A-

PFOA’nın Yasaklanma Süreci ve Çevresel Etkileri

Endüstri Mühendisi ve CFPA Europe Türkiye Büyükelçisi İsmail Cem İyitoğlu, PFOA’nın kullanımının küresel ölçekte sonlandırılması adına atılan adımları ve bu geçiş sürecinin sahadaki gerçekleriyle uyumunu detaylı biçimde değerlendirdi. PFOA, yangın söndürme köpüklerinde uzun yıllar boyunca tercih edilen ve çevre ile insan sağlığı açısından ciddi riskler taşıyan kalıcı bir kimyasal maddedir. 2019 yılında Stockholm Sözleşmesi kapsamında kalıcı organik kirletici (POP) listesine alınmasıyla birlikte, dünya genelinde kullanımı kısıtlanmaya başlamıştır. Avrupa Birliği ülkeleri, 2020 itibarıyla PFOA’nın üretimini ve kullanımını yasaklamış ve Türkiye de bu kararlara uyum sağlayarak, 15 Nisan 2021 tarihli Resmî Gazete ile yasal düzenlemeleri hayata geçirmiştir. Bu düzenlemelerle birlikte, Türkiye’de PFOA kullanımına ilişkin yeni kurallar belirlenmiş ve yaklaşık 4 yıl içinde tamamen yasaklanması hedeflenmiştir.

Yasaklama Sonrası Sahadaki Durum ve Eksiklikler

İsmail Cem İyitoğlu, özellikle “Yasaklama kararı alındı, ama uygulama ve hazırlık süreçleri hâlâ yetersiz kalıyor,” diyerek, mevzuatın sadece kağıt üzerinde kaldığını ve sahadaki gerçekliklerle uyumlu bir geçişin sağlanmadığını vurguladı. “Teknik altyapı eksikliği, kurumlar arası koordinasyonun zayıflığı, finansal kaynakların yetersizliği ve eğitim alanındaki boşluklar, bu dönüşümün önünde ciddi engeller oluşturuyor,” diye ekledi. Bu noktada, mevzuata uygun hareket edilmediği takdirde firmaların karşılaşacağı riskler ise önemli bir uyarı olarak öne çıkıyor:

  • İdari para cezaları
  • Faaliyet durdurma kararları
  • Hukuki ve cezai sorumluluklar
  • Uluslararası prestij kaybı

Geleceğin Güvenli ve Sürdürülebilir Yangın Güvenliği Çözümleri

Bu dönüşüm sürecinde öncü rol üstlenen Marine3, çevreye dost, yüksek performanslı ve yeni nesil yangın söndürme ürünleriyle sektörün beklentilerini karşılamaktadır. İsmail Cem İyitoğlu’nun distribütörlüğünü üstlendiği Marine3, yalnızca PFOA değil, aynı zamanda PFOS ve diğer florlu bileşenleri içermeyen, tamamen çevre dostu formülüyle öne çıkıyor. Marine3’ün temel özellikleri:

  • A ve B sınıfı yangınlarda yüksek soğutma ve alevi söndürme etkisi
  • %80’e kadar daha az su kullanımı
  • Uygulama sonrası yüzeyde 6 saate kadar etkili kalıcılık
  • Yeniden alev alma riskini minimize eden yapı
  • Mevcut sistemlerle uyumlu ve kolay entegrasyon
  • AB, Stockholm Sözleşmesi ve Türkiye yönetmelikleriyle tam uyum

İsmail Cem İyitoğlu, Marine3’ün sadece teknik bir çözüm değil, aynı zamanda sektör vicdanını temsil eden önemli bir adım olduğunu belirterek, “Bu ürünler, hem bugünün hem de yarının güvenliğini sağlayacak” sözlerine yer verdi. Ayrıca, sürdürülebilirliği ve çevresel sorumluluğu temel alan bu yaklaşımın, sektörün uluslararası alandaki itibarını güçlendireceğine inanıyor.

Sürdürülebilirlik ve Sorumluluk

İsmail Cem İyitoğlu, son olarak şu görüşleri paylaştı: “Yangın güvenliği sistemlerinin çevresel sürdürülebilirlik ilkeleriyle uyumlu hale getirilmesi artık yalnızca yasal bir zorunluluk değil; aynı zamanda kamu sağlığı, doğal kaynakların korunması ve teknolojik sorumluluk açısından kaçınılmazdır. Türkiye’nin bu dönüşümde kararlı adımlar atması, hem ulusal hem de uluslararası arenada sektörü daha güçlü ve itibarlı bir konuma taşıyacaktır.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.