Ordu’da Taş Oyma Sanatını Yaşatan Celal Kaya’nın Hikayesi
Ordu’da taş oyma sanatını yaşatan Celal Kaya’nın ilham verici hikayesini keşfedin. Geleneksel sanatın ustasıyla tanışın ve sanatın büyülü dünyasına adım atın.
Taş Oyma Sanatına Tutkulu Bir Ustadan Hikaye
Ordu’nun Perşembe ilçesinde, taş oymacılığı sanatıyla uğraşan ve yaklaşık 20 yıldır bu sanata gönül vermiş olan Celal Kaya (56), yaptığı heykelleri sanat eseri olarak değil, bir yaşam biçimi ve tutkusu olarak görüyor. Kendine özgü yöntemleri ve doğaçlama çalışmalarıyla dikkat çeken Kaya, yaklaşık 3 ila 5 gün arasında tamamladığı heykelleriyle, ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor.
Sanatını ve Motivasyonunu Anlatıyor
Kaya, “Bu sanata 2005 yılında stres atmak ve kendimi ifade etmek amacıyla başladım. Tüm eserlerimi kendi hayal gücüm ve ilhamımla ortaya çıkarıyorum. Bir resim veya görsele bakmadan, tamamen doğaçlama ve içtenlikle çalışıyorum” diyerek, sanata olan bağlılığını ve tutkusunu dile getiriyor.
Doğadan ve Topraktan İlham Alıyor
Sanatçı, kullandığı taşların büyük bölümünü kendi bahçelerinden çıkarıyor. Kireçli beyaz taş ve siyah bazalt gibi doğal malzemeleri tercih ederek, onları özenle şekillendiriyor. “Bahçemdeki eserler, benim adeta açık hava müzemi” diyen Kaya, “İnsanlar buraya gelerek hem eserlerimi görebilir hem de sanata olan ilgilerini geliştirebilir” şeklinde sözlerine ekliyor.
Sanatını ve Eserlerini Koruma İsteği
Celal Kaya, yaptığı heykelleri satmayı düşünmüyor. Onlar onun için birer parça ve duygusal bağ kurduğu eserler. “Sağlığım el verdiği sürece, bu sanata devam edeceğim ve hayatımın sonuna kadar heykel yapmaya devam edeceğim” diyerek, sanata olan bağlılığını bir kez daha ifade ediyor.
İlham Kaynağı ve Topluma Katkısı
Kaya, bu sanatı öğrenmek isteyenlere her zaman yardımcı olmaya açık olduğunu ve gençlerin de bu geleneksel sanata sahip çıkması gerektiğine inanıyor. Kendine özgü yöntemleri ve doğa ile uyumlu çalışmasıyla, ilçesine estetik ve kültürel bir değer katıyor.
Sonuç ve Kaynaklar
Celal Kaya’nın hikayesi, doğa ve sanatı bir araya getirerek, geleneksel taş oymacılığına yeni bir soluk getiriyor. Sanatçının ifadelerine göre, “Bu eserler bana ve doğaya ait ve onları kaybetmek istemiyorum” diyerek, sanatını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak istiyor.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Kültür Sanat; Haberler.com