Ömer Çelik’ten Terörle Mücadele ve Güncel Siyasi Gelişmelere Dair Detaylı Açıklamalar

Terörle Mücadelede Kararlılık ve Silah Bırakma Süreci

Habertürk TV’de gazeteci Mehmet Akif Ersoy‘un sorularını yanıtlayan Ömer Çelik, terörle mücadelede gösterilen kararlılık ve sürdürülen süreç hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Terör örgütlerinin “silah bıraktım” açıklamalarını sadece söylem olarak görmek yerine, bunların somut eylemlerle desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi. Çelik, “Silah bırakma meselesi pasifleşme değil, örgütün silahlarını teslim ederek kendisini tamamen feshetmesi ve bu süreci kalıcı hale getirmesidir” şeklinde vurguladı. Ayrıca, bu tür açıklamaların aylar süren oyalama ve manipülasyonlara dönüşmemesi adına, sahada ve diplomatik alanda güçlü bir duruş sergilenmesi gerektiğini dile getirdi. Bu bağlamda, eylemsizlik ve teslimiyetin yeterli olmadığını, örgütün gerçek anlamda silah bırakıp tamamen ortadan kaybolması gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye’ye Silah Çekilirse Operasyonlar Kaçınılmaz

Birçok kişi tarafından merak edilen, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin operasyon yapıp yapmayacağı konusuna ilişkin soruya, Çelik kesin ve net bir yanıt verdi. “Türkiye’ye silah doğrultulursa, kararlılıkla operasyon yapılır” diyerek, bunun siyasi bir tercihten bağımsız, milli güvenlik ve egemenlik meselesi olduğunu belirtti. “Kim olursa olsun, bu çatışma ve tehdit unsurlarına karşı durmak temel ilkemizdir” ifadelerini kullandı. Ayrıca, “Türkiye’ye karşı silah doğrultmaya çalışanlar, karşılarında kararlı bir devlet gücüyle karşılaşacaktır” diyerek, tutumun net ve tavizsiz olduğunu bir kez daha vurguladı. Bu duruşun, ülkenin milli politikası ve caydırıcı güç politikası olduğunu hatırlattı.

Siyasi Sabotajlara Karşı Hassasiyet ve Çözüm Süreçleri

Çelik, geçmişteki çözüm süreçlerinin siyasi sabotajlara ve dış müdahalelere açık olduğunu belirterek, özellikle bu tür girişimlerin süreci sekteye uğratmaya çalıştığını ifade etti. “Bu meselede her zaman hassasiyetle durduk, durmaya da devam edeceğiz” diyerek, AK Parti’nin demokratik ve barışçıl çözüm yollarını önceliklendirdiğine vurgu yaptı. “Cumhurbaşkanımız ve MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli gibi isimler, bu sürecin kararlılıkla ve birlik içinde yürütülmesinde kritik rol üstlendi. Çelik, “Siyasi sabotajlara karşı duruşumuz net ve kararlıdır” diyerek, milletin birlik ve beraberliğinin korunmasının temel öncelik olduğunu belirtti.

Cumhur İttifakı ve Ortak Politikalar

Çelik, Cumhur İttifakı‘nın, bu süreçte ortak ve uyumlu bir duruş sergilediğini ifade etti. “Sayın Bahçeli’nin, sürecin yönlendirilmesine önemli katkıları olmuştur” diyerek, MHP liderinin ülke güvenliği ve istikrarı için üstlendiği sorumluluğu takdir etti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Yumuşak güç ve diplomatik çözümler” politikasını başarıyla uyguladığını vurguladı. “Bu bütünsel yaklaşım, ülkemizin güvenliği ve istikrarı açısından büyük önem taşımaktadır” dedi.

Siyasi Partilerin ve DEM Parti’nin Tutumu

Çelik, DEM Parti’nin tutumuna ilişkin değerlendirmede, “Bazı açıklamalar dışında, genel anlamda hassasiyet göstermeye çalıştıklarını” belirtti. “Silah bırakma ve terörün sona erdirilmesi halinde, tüm siyasi kanalların açık olacağını” vurguladı. Ayrıca, “Şehit ailelerimizi incitmeyecek adımlar atmaya devam edeceğiz” diyerek, insani ve vicdani bir duruş sergilediklerini kaydetti. “Ortak geleceğimiz ve barış için tüm siyasi partilerle diyalog ve müzakere kapısı açıktır” ifadelerini kullandı.

CHP Lideri Özgür Özel’e Destek ve Eleştiriler

CHP Genel Başkanı Özgür Özel‘in, “Terör Türkiye’nin gündeminden çıkarılırsa destek veririz” sözlerini takdirle karşıladığını belirten Çelik, bu yaklaşımın, çözüm sürecine olumlu katkı sağladığını vurguladı. Ancak, Özel’in “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür edilmesine karşılık, bunun hoş karşılanmadığını” ifade ederek, siyaset dilindeki hassasiyeti ve saygı sınırlarını koruma gerekliliğine dikkat çekti. Çelik, “Bu mesele yüksek siyaset ve milli bir meseledir. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Bahçeli, bu süreçte vatansever ve sorumluluk sahibi liderlerdir” diye ekledi.

Yargı ve Kayyum Atamaları

Kayyum atamalarıyla ilgili değerlendirmesinde, “Eğer terör bağlantısı yargı kararlarıyla sabitse ve iltisakları tespit edilirse, devlet gereğini yapar” dedi. Ayrıca, “Terörün ortadan kaldırılmasıyla birlikte, normalleşme ve vatandaşların hak ve özgürlüklerine dönüş sağlanabilir” diye ekledi. Bu adımların, uzun vadede ülkenin istikrarına katkı sağlayacağını belirtti.

Lozan Antlaşması ve Türkiye’nin Tapusu

Lozan Antlaşması’nın, Türkiye’nin “tarihi tapusu” ve “büyük bir kazanımı” olduğunu ifade eden Çelik, bu antlaşmanın, ülkenin bağımsızlığını ve uluslararası hukuktaki saygınlığını pekiştiren temel belge olduğunu belirtti. Çeşitli entelektüel tartışmalara açık olsa da, AK Parti’nin tutumunun net ve tavizsiz olduğunu vurguladı.

Soğuk Savaş ve Tarihsel Gerçeklikler

Türkiye’ye yöneltilen “soykırım” suçlamalarını kesin bir dille reddeden Çelik, “Böyle bir iddianın, tarihi ve hukuki hiçbir dayanağı yoktur” diyerek, bu tür ifadelerin gerçeği yansıtmadığını ve uluslararası hukukta kabul görmediğini ifade etti.