Merkez Bankası, devlet, vatandaş herkes altına hücum etti!
Sözcü Gazetesi’nden Emre Deveci’nin haberine kadar devletin altına ödenti koyması boşuna yok. Resmi veriler, Türkiye’nin altına saldırı ettiğini gösteriyor. Define Ekim 2018-Mayıs 2020 döneminde 171,8 ton altın borçlandı. Merkez Bankası son üç buçuk yılda 396 ton altın alımı yaptı. Vatandaşın bankalardaki altın mevduatı da son üç yılda 229,5 ton artarken, bu artışın 160,2 tonu son bir yılda kaydedildi. Dolarda dalgalanma devam ettikçe yatırımlar altına döndü. Uzmanlar karantinada altın alım satımının da arttığını dile getiriyor. Türkiye’de her kesimden altına bu şekilde bir talep olur ya de hiç olmamıştı.
Corona virüsü salgınıyla birlikte altının hem dolar hem de TL cinsinden fiyatı tarihi seviyelere yükselirken, ekonomi yönetiminden geçen hafta altına karşın üç adım geldi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetim Kurumu (BDDK), 21 Mayıs’ta duyurduğu kararla, hakiki ve tüzel şahısların günlük 100 gram ve üzerinde altın alımında hesaba geçişin ertesi gün olmasına karar verdi. Hazine de, bankalarda vadesiz veya yatırım hesabından yapılan altın ve gümüşün de arasında bulunduğu kıymetli maden alımlarının binde 2’lik kambiyo vergisi kapsamına alınmasına karar verdi.
BİNDE 2 YÜZDE 1 OLDU
Devlete Ait Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanan Cumhurbaşkanı kararlarına göre, finansman bonosundan alınan yüzde 10 düzeyindeki ödenti yüzde 15’e çıkarılarak, mevduatın vergisi ile eşitlendi. Döviz ve altın alım satımında uygulanan Banka Sigorta ve Muamele Vergisi de (BSMV) “binde 2″den “yüzde 1.0” düzeyine yükseltildi.
Söz konusu iki karar, gözlerin bir kere daha altına çevrilmesine neden oldu. Devlete Ait veriler de, ayrıca devletin ayrıca de vatandaşların gitgide artarak daha artı altına yöneldiğini ortaya koyuyor.
HAZİNE 171,8 TON ALTIN BORÇLANDI
Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine tarafından, öncelikle Ekim 2017 tarihinde 187 kg. altın karşılığı altın tahvili ve 171 kg. altına dayalı kira sertifikası ihraç eden Define, 2017’de 2,5 ton, 2018’de 4,2 ton, 2019’da 82,3 ton, 2020’nin Ocak-Mayıs döneminde ise 82.9 ton altın cinsinden borçlanmaya gitti.
Geride kalan yaklaşık 3 yılda Define’nin altın cinsinden borçlanması toplamda 171,8 tona ulaşırken, bunun 4,4 tonu geri ödendi. Mevcut altın borç stoku miktar olarak 167,4 ton seviyesinde. Altının gram fiyatının bugün itibarıyla 380 TL olduğu düşünüldüğünde, Hazine’nin altın cinsinden borç stokunun TL karşılığı 63,6 milyar TL seviyesinde bulunuyor.
ALTIN BORÇLANMADA KUR ZARARI 14 MİLYAR TL
Define’nin altın cinsi borçlanmada ihraç günlerinin sıradan gram altın fiyatı 297 TL olarak hesaplanıyor. Bu durumda, 49,7 milyar TL’lik altın cinsinden borçlanmaya giden Define, bugün itibarıyla takriben 14 milyar TL’lik kur zararına imza atmış durumda.
2018’de yüzde 0,7 olan altın cinsi borçlanmanın toplam iç borçlanma içindeki payı, 2019’da yüzde 9,7’ye sıçradı, 2020’nin Ocak-Mart döneminde ise yüzde 17,74’e yükseldi.
Define’nin borç verilerinde altın kalemi, “değişken faizli döviz cinsinden borç” başlığı altında yer alıyor.
Define ve Maliye Bakanlığı, altın cinsi borçlanmanın amacını “yastık altında yer alan altınların ekonomiye kazandırılması, finansman araçlarının çeşitlendirilmesi ve yatırımcı tabanının genişletilmesi” olarak belirtiyor.
MERKEZ ALTIN ALIMINDA DÜNYA BİRİNCİSİ
Dünyada altın rezervi artışında 159 tonla 2019’da birinci olan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2020’nin Ocak-Mayıs döneminde de 99,7 tonluk altın alımıyla dünya birinciliğini sürdürdü. TCMB, 2018’de 51.4, 2017’de 85.9 tonluk alım yapmıştı.
TCMB’nin son üç yıldaki net altın alımı 396 tona ulaştı.
Böylece 15 Mayıs 2020 tarihi itibarıyla TCMB’nin kendine ait altın rezervi miktar olarak 512,2 tona, layık olarak 28,4 milyar dolara yükseldi.
Altın fiyatları arttıkça altın cinsi borçlanmaya dışarı giden Hazine zarar ederken, TCMB’nin rezervi artıyor.
Dünya Altın Konseyi, merkez bankalarının altın rezervlerini artırmasını, ABD’nin doları diğer ülkelere parasal baskı yapmak için kullanmasına ve yaptırım tehditlerine aleyhinde hazırlık olarak değerlendiriyor.
VATANDAŞ BİRİKİMİNİ ALTINA ÇEVİRİYOR
Son yıllarda vatandaşın birikimlerini TL yerine yabancı parada tutması eğilimi güçlenirken, son dönemde dolar yerine altına yöneliş dikkat çekiyor.
Vatandaşın (yurt içi yerleşik hakiki kişiler) mevduat ve katılım bankalarındaki toplam altın (değerli maden ambar) mevduat ve fonları 15 Mayıs itibarıyla 20 milyar 314 milyon dolara ulaştı. Bu sayı, 365,7 tona denk geliyor.
Yıl başından bu yandan vatandaşların altın mevduat ve fonların toplamı dolar cinsinden bedel olarak yüzde 60, tedarik olarak yüzde 40 arttı.
Geçen sene 17 Mayıs’ta vatandaşın altın hesabındaki rakam değerinde olarak 8 milyar 425 milyon dolar, arz olarak 205,5 tondu.
Son üç yılda vatandaşın altın mevduatları ve fonları, 229,5 ton arttı.
KARANTİNADA ALTIN BILGIN SATIMI ARTTI
Sozcu.com.tr’ye konuşan İstanbul Mücevherciler Kuyumcular ve Sarraflar Deneği Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Yıldırımtürk, son yıllarda artan altın alım satım işlemlerinin, salgın döneminde arttığına uyarı çekti.
Vatandaşın evinde otururken daha artı altın işlemi yaptığını gösteren Yıldırımtürk, BDDK’nın altın alımında hesaba geçişin bir gün sonra olması kararının bu gelişmeyle ilgili olabileceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı’nın geçmişte vatandaşa “dolar yerine altın alın” çağrısı yaptığını andıran Yıldırımtürk, altın alımına ödenti getirilmesi ve hesaba geçişin ertesi gün olması gibi uygulamaların kayıt dışılığı artırma riski taşıdığına uyarı çekti.