Menopoz Sonrası Sağlık İçin Dengeli Beslenme ve Yaşam Tarzı Önerileri

Menopoz sonrası sağlığı korumada ve kaliteli bir yaşam sürdürmede doğal ve dengeli beslenmenin kilit rol oynadığını söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ezgi Aydın, menopozun yalnızca bir sağlık sorununa işaret etmediğini, kadın yaşamının doğal bir evresi olduğunu vurguluyor. Bu dönemde östrojen seviyelerinin düşmesiyle birlikte görülen değişikliklerin, özellikle şişmanlık, kemik yoğunluğunun azalması ve kalp-damar hastalıkları gibi risklerin artabileceğine dikkat çekiyor.

Beslenmenin önemi menopoz sonrası dönemde hastalıkların oluşumunu engellemek adına kritik bir rol oynar. Doğru ve dengeli bir diyet, şişmanlık, kardiyovasküler hastalıklar ve osteoporoz gibi sorunların gelişimini sınırlandırmaya yardımcı olur. Bu nedenle kadınların et, yumurta ve kurubaklagil grubundan süt ve süt ürünlerine, sebze ve meyvelerden tam tahıllara kadar çeşitli gıdaları ihtiyaca uygun şekilde tüketmeleri gerekir. Ayrıca aşırı yağ ve tuz tüketiminin azaltılması, genel sağlık için önemli tavsiyeler arasındadır.

Dr. Aydın, kadınların 48-52 yaş aralığında menopoz göstergeleriyle karşılaştığını, adet kanamalarının 40 yaşından önce kesilmesi durumunda erken menopoz tanısının konulabileceğini belirtiyor. Menopozal geçiş sürecinde adet düzeninde değişiklikler, ateş basması ve diğer fiziksel ile psikolojik belirtiler görülebilir. Geçiş tamamlandığında adet dönemi sona erer. Ateş basması, menopozun en sık görülen şikayetlerinden biri olarak öne çıkmasına rağmen, bu durum sağlık açısından doğrudan tehlike oluşturmaz; fizyolojik değişikliklerin güvenli bir göstergesi olarak yorumlanabilir.

Sağlıklı bir menopoz dönemi için düzenli hekim kontrolleri, sürece uygun beslenme planı ve yaşam tarzı değişikliklerinin ön planda tutulması önerilir. Egzersiz, her dönemde olduğu gibi, menopozda da yaşam kalitesini artırır ve genel sağlık durumunu destekler.