Mayıs Ayında Dünya Genelinde Yaşanan İlginç ve Sıra Dışı Olaylar

Alman Bilim İnsanlarından Maymunlar Arası Gizemli Davranış

Max Planck Hayvan Davranışları Enstitüsü’nde gerçekleştirilen kapsamlı araştırmalarda, Panama’nın Jicaron Adası’nda yaşayan kapuçin maymunlarının, beklenmedik bir davranış sergilediği keşfedildi. Araştırmacılar, 2022-2023 yıllarında adaya kurulan 80’den fazla kameralı gözlemle, bu maymunların sadece alet kullanımıyla değil, aynı zamanda başka bir tür olan uluyan maymunlarının yavrularını sebepsiz yere kaçırıp götürdüğüne tanık oldular.

Yapılan gözlemler sonucunda, kapuçinlerin taş ve sopa gibi araçlar kullanmasının yanı sıra, daha önce hiç kayıtlara geçmemiş bir davranış biçimine de rastlandı. Görüntülerde, kapuçinlerin, uluyan maymunların yavrularını yakalayıp ağaçların tepesine çıkarak yanlarında götürdüğü net bir şekilde görülebiliyor. Bu davranışın neden ortaya çıktığı konusunda henüz kesin bir açıklama yapılamazken, araştırmacılar, türün ebeveynlik içgüdülerinin ve hayatta kalma stratejilerinin bu davranışa neden olabileceği üzerinde duruyorlar.

Başıboş Boğanın Sürükleyici ve Bir Otoyola Çıkış Hikayesi

Hindistan’ın Uttarakhand eyaletinde, kontrolsüz dolaşan bir boğa, sürücülere ve yayalara şaşırtıcı bir deneyim yaşattı. Güvenlik kameraları tarafından kayda alınan görüntülerde, boğanın rastgele bir şekilde yol kenarındaki park edilmiş bir skuterin yanına yaklaştığı ve incelemeye başladığı görülüyor. Ardından, kendisine ait olmayan bu araca binmeye çalışan boğa, kısa süreli bir yolculuğun ardından bir kapıya çarparak duruyor. Olayın ardından sakinliğini koruyan hayvan, olay yerinden yavaşça uzaklaşıyor.

Polonya’da Eski Bir Mektup ve 66 Yıllık Bir Gizem

Polonya’nın Gdansk şehrinde, iki çocuk, Stogi Plajı yakınlarında fark ettikleri eski bir şişe içerisinde bulunan mektubu buldu. Yapılan incelemeler sonucu, bu mektubun 1959 yılına ait olduğu ortaya çıktı. Şişenin içindeki mektup, el yazısıyla yazılmış ve Rysia adlı bir kadın tarafından, “Tavşan” (Bunny) diye hitap ettiği kişiye ithaf edilerek kaleme alınmıştı.

Mektupta Rysia, Tarnow’daki okul hayatını ve kendini yalnız hissettiği günleri anlatırken, “Birtanem, ben aşırı bir egoistim; sadece kendimle ilgileniyorum, ama seni sürekli düşünüyorum ve her zaman seni hayal ediyorum” ifadelerini kullanıyordu. Çocuklar, bu ilginç mektubun yazarını bulmak için Tarnow’daki müzeyle iletişime geçti ve araştırmalarını sürdürüyorlar.

İngiltere’nin En Yaşlı Kadını 115 Yaşında

İngiltere’den Surrey bölgesinde yaşayan Ethel Caterham, 115 yıl, 282 gün yaşıyla, dünyanın en uzun ömürlü kadın unvanını elde etti. Bu unvan, Brezilya’dan Inah Canabarro Lucas’ın hayatını kaybetmesinin ardından onun yerine geçti. 21 Ağustos 1909 tarihinde doğan Ethel, İngiltere’de hayatta kalan en yaşlı kişi olarak dikkat çekiyor. Ağustos 2024’te 115. doğum gününü kutlayan Caterham, bu durumun kendisini şaşırttığını ve neden bu kadar büyük bir ilgiyle karşılandığını anlamadığını dile getirdi.

İranlı Sanatçıdan 96 Kaşığı Denge Rekoru

İran’dan Abolfazl Saber Mokhtari, vücudunun üzerinde 96 kaşığı dengeleyerek yeni bir dünya rekoru kırdı. 2021’de 85 kaşıkla elde ettiği rekoru geliştiren Mokhtari, bu alandaki üçüncü rekorunu da kırmış oldu. Guinness Dünya Rekorları’na yaptığı açıklamada, yıllarca süren disiplinli çalışmalar ve pratikle bu seviyeye ulaştığını belirtti. Ayrıca, yüzlerce nesneyi vücuduna yapıştırabileceğini ve çeşitli denge teknikleriyle rekorlarını genişlettiğini iddia etti.

Japon Genç, Telefon Bağımlılığıyla Boyun Deformasyonu Yaşadı

Japonya’da, 25 yaşındaki genç bir adam, okulda yaşadığı zorbalık ve ardından toplumdan uzaklaşma süreciyle birlikte uzun süre yalnız kaldı. Bu süreçte, odasına kapanıp saatlerce akıllı telefon oynayan genç, ciddi boyun deformasyonu geliştirdi. Doktorlar, bu durumu “Düşük Kafa Sendromu” olarak tanımlarken, uzun süreli ve hatalı telefon kullanımı sonucu boynunun doğal olmayan pozisyonda kalması nedeniyle omurlarında aşırı deformasyon oluştuğunu tespit etti.

Röntgenleri, omurganın çarpık ve çıkık hale geldiğini gösterirken, boyunda şişkinlik ve yara benzeri doku oluşumu da gözlemlendi. Bu durum, yutkunma güçlüğü ve kilo kaybına neden olurken, başlangıçta uygulanan boyunluk tedavisi yetersiz kalınca, cerrahi müdahale tercih edildi. Ameliyat sonrası, hastanın başını yatay pozisyonda tutabildiği ve boyun sağlığının önemli ölçüde iyileştiği bildirildi.