Marmara Bölgesi’nde Kasım Yağışlarında Dikkat Çeken Düşüş
Marmara Bölgesi’nde kasım ayı yağışlarında gözlemlenen dikkat çekici düşüş, tarım ve su kaynakları üzerinde önemli etkiler yaratabilir. Bu durumun sebepleri ve olası sonuçları hakkında detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.
Marmara Bölgesi‘nde kasım ayı yağışları, 1991-2020 yılları arasındaki uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 15 oranında bir azalma gösterirken, geçen yılın aynı dönemine göre ise bu düşüş yüzde 70 seviyelerine ulaştı. Anadolu Ajansı muhabirinin Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerinden derlediği bilgilere göre, Marmara Bölgesi’nde kasım ayı yağış miktarı, uzun yıllar ortalaması olarak 72,4 milimetre olarak kaydedildi. Geçen yıl kasım ayı boyunca bölgeye 203,9 milimetre, bu yıl ise sadece 61,8 milimetre yağış düştü. Bu durum, bölgedeki iklim değişikliğinin etkilerini açıkça ortaya koymaktadır.
Kasım ayında yağışların dağılımı da oldukça ilginç bir tablo sergiliyor. Trakya’nın batısında yer yer yüzde 40’ların üzerinde bir azalma gözlemlenirken, Sakarya ve Düzce gibi illerde ise yer yer yüzde 80’e varan artışlar kaydedildi. Marmara Bölgesi’nde, kasımda normal yağış miktarına göre en fazla azalma, yüzde 71 ile Edirne’de gerçekleşti. Ayrıca, yağışlı gün sayıları İstanbul, Bursa, Yalova ve Balıkesir çevrelerinde 10-15 gün arasında değişirken, Edirne’de bu süre 5 günün altına düştü.
Uzman Görüşleri ve Öneriler
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye genelinde yağış miktarlarının uzun yıllar ortalamasına ve geçen yılın aynı dönemine göre azaldığını vurguladı. Marmara Bölgesi’nde kasım yağışlarındaki yüzde 15’lik düşüş ve geçen yıla göre yüzde 70’lik azalma, iklim değişikliğinin ve bölgesel hava hareketlerinin etkilerini göstermektedir. Prof. Dr. Toros, “Bu tür değişiklikler, su kaynaklarımız üzerinde ciddi baskılar oluşturuyor.” şeklinde ifade etti.
Edirne’nin, yağışlardaki azalmadan en fazla etkilenen şehirlerden biri olduğunu belirten Toros, “Edirne’de yağışlar normallerine göre yüzde 71 oranında azaldı. Bu durum, ciddi bir kuraklık eğilimini işaret ediyor. Yağışlı gün sayısındaki azalma ve yağış miktarındaki düşüş, tarım ve su yönetimi açısından ciddi riskler oluşturuyor.” dedi. Özellikle Trakya bölgesinde sulama ve su tasarrufu yöntemlerinin etkinleştirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Kuraklık Riski ve Önlemler
İklim değişikliği ile bağlantılı olarak yağış rejimlerinde gözlemlenen düzensizliklere dikkat çeken Toros, “İklim değişikliği, yağışların dağılımını ve miktarını doğrudan etkiliyor. Bazı bölgelerde yağış miktarları artarken, bazı bölgelerde ciddi azalmalar gözlemleniyor. Marmara Bölgesi’ndeki bu dalgalanmalar, tarım, enerji ve su kaynakları yönetimi açısından stratejik planlamalar yapmamız gerektiğini gösteriyor. İklim değişikliğine uyum politikalarının hızla uygulanması ve bireysel ölçekte su tasarrufunun benimsenmesi gerekiyor.” diye belirtti.
Kasım ayında kaydedilen yağış miktarlarının, yaklaşan kış mevsimi için bir uyarı niteliği taşıdığını vurgulayan Toros, “Kış aylarında yağış miktarları ve kar yağışının durumu, su kaynaklarımızın geleceği açısından belirleyici olacak. Bu nedenle meteorolojik verileri yakından takip etmek ve kuraklık riskine karşı önlemler almak kritik önem taşıyor.” şeklinde konuştu.