Mantar Avcılığı Etkinlikleri ile Doğayı Keşfetmek

Mantar Avcılığına Dair Keşifler

AA Pazar tezgahlarında ve market raflarında genellikle sınırlı sayıda mantar türü bulunsa da, doğada yüzlerce farklı mantar çeşidi bulunmakta. Ancak hangi türlerin yenilebilir olduğunu bilmemek, zehirlenme riskini artırıyor. Bu riskleri en aza indirmek ve mantar dünyasının zenginliklerini keşfetmek isteyen doğaseverler, mantar uzmanı Recep Karademir önderliğinde her hafta değişik ormanlarda bir araya geliyor.

Doğa Gezileriyle Mantar Avcılığı

Bu keyifli etkinliklerde Karademir, katılımcılara öncelikle mantarlar hakkında temel bilgiler sunuyor. Doğada sıklıkla karşılaşılan mantar türleri, hava koşullarının mantar büyümesine etkisi ve güvenli mantar toplama yöntemleri gibi önemli konuları ele alıyor. Bilgilerin ardından, katılımcılara sepetler ve bıçaklar dağıtılıyor ve grup, ormanın derinliklerinde mantar arayışına çıkıyor.

Ağaçların altında gizlenmiş, bazıları tek başına bazıları ise gruplar halinde bulunan mantarları keşfeden katılımcılar, buldukları örnekleri Karademir’e göstererek hangi tür olduklarını öğreniyor. Civciv ayağı, kanlıca, sarı sığırdili, kömürcü kaypak, kaz ayağı ve mor cincile gibi popüler türler, bu gezilerde en çok toplanan mantarlar arasında yer alıyor. Karademir, zehirli mantarlarla ilgili önemli bir bilgi vererek, bu türlere dokunulmasının zararsız olduğunu ancak asla tüketilmemesi gerektiğini vurguluyor. Günün sonunda, katılımcılar dolu sepetlerle başlangıç noktasına dönerek topladıkları mantarları Karademir’in rehberliğinde türlerine göre sınıflandırıyor. Daha sonra, mantarların nasıl pişirileceği hakkında bilgiler veriliyor ve etkinlik, tadım etkinliğiyle son buluyor.

“Türkiye’nin Mantar Zenginliğini Ortaya Çıkarmak İstiyoruz”

AA ekibinin de katıldığı bir etkinlikte konuşan Recep Karademir, Türkiye’nin mantar çeşitliliğini ve keşfedilmeyi bekleyen türlerini araştırmaya büyük bir tutku ile devam ettiğini belirtti. Çocukluk yıllarından itibaren mantarlara olan ilgisini dile getiren Karademir, son yıllarda bu ilgisini bilimsel araştırmalara ve doğa bilincinin yayılmasına dönüştürdüğünü ifade etti.

Karademir, şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’de hem mikro hem makro düzeyde yaklaşık 5-6 bin mantar türü bulunuyor. Ancak bu rakam, coğrafyamızın dört mevsimi yaşadığı düşünülünce çok düşük. Dünya genelinde tahmin edilen 125 bin mantar türü var ve ülkemizde hâlâ keşfedilmeyi bekleyen pek çok tür mevcut. Şu an 2-3 yeni tür üzerinde çalışıyoruz ve bu yılın ilk çeyreğinde makalelerinin yayımlanmasını bekliyoruz.”

“Her Mantar Aynı Şekilde Pişirilmez”

Karademir, mantarların doğru şekilde tüketilmesi gerektiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Her mantar sotelenmez, ancak tüketim yöntemlerini öğrenmek için sotelemek iyi bir başlangıçtır. Kimi mantarlar yüksek ateşte kısa süreli pişirilmeli, kimisi yalnızca çorba ya da yahni için uygundur. Mantarın mutfakta doğru kullanımı, damak zevkine ve pişirme tekniğine bağlıdır.” Ayrıca, mantarın sindirimi zor bir besin olduğunu belirterek, haftada iki kezden fazla tüketilmemesi gerektiğini vurguladı.

“Bu Etkinlikler, İnsanı Doğayla Buluşturuyor”

Etkinliklerde yalnızca mantar toplamanın değil, aynı zamanda doğayla bağ kurmanın da önemli olduğunu söyleyen Karademir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada insanların mantarları tanımasını, keşfetmesini ve nasıl güvenle toplayabileceklerini öğrenmesini sağlıyoruz. Bu bilgi, yalnızca mantar avcılığı için değil, doğaya olan sevgiyi artırmak için de önemli bir araç.”

Katilimcılardan Tam Not

Etkinliğe annesiyle birlikte katılan Deniz Karaman, şunları söyledi: “Burada zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Daha önce amatörce mantar topluyorduk ama bu kez profesyonel birinden öğrenmek istedik. Bol miktarda civciv mantarı ve birkaç kanlıca mantarı topladık. Çok eğlenceli bir deneyim oldu.” 13 yaşındaki Ecrin Beyza Yılmaz ise etkinliğin hem eğitici hem de keyifli olduğunu dile getirerek, “Civciv mantarı başta olmak üzere birçok mantar topladık. Normalde mantar yemeyi çok sevmem ama burada öğrendiklerim fikrimi değiştirdi.” şeklinde konuştu.

Recep Karademir ve ekibi, düzenledikleri bu doğa etkinlikleriyle, Türkiye’nin mantar zenginliğini tanıtmanın yanı sıra doğa sevgisini de yeni nesillere aktarmayı hedefliyor.

Kaynak: Ensonhaber