Manisa’da Asırlık Gelenek: Uluslararası Mesir Macunu Festivali Başlıyor
Manisa’da düzenlenen Uluslararası Mesir Macunu Festivali, asırlık geleneklerle dolu renkli etkinlikler ve kültürel şölenler ile başlıyor. Kaçırmayın!
Manisa’nın Tarihine İşleyen Mesir Macunu Geleneği Yeniden Canlanıyor
Manisa’nın köklü kültürel miraslarından biri olan ve yüzyıllardır devam eden Mesir Macunu geleneği, bu yıl da büyük bir coşkuyla kutlanmak üzere hazırlıklarını sürdürüyor. Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali, UNESCO’nun “Somut Olmayan Kültürel Miras” listesinde yer almasıyla daha da önem kazanmış durumda. Bu özel etkinlik kapsamında, Avrupa Birliği Coğrafi İşaret tescili almış 8 ton mesir macunu, halkla buluşmak üzere gün saymaya başladı.
8 Tonluk Mesir Macunu Dağıtımı ve Tarihi Önemi
Yaklaşık 15 kadın tarafından, geleneksel tariflere sadık kalınarak hazırlanan ve 41 çeşit baharatın özenle karıştırılmasıyla elde edilen mesir macunları, 27 Nisan tarihinde halka ücretsiz olarak dağıtılacak. Bu geleneksel tarif, Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Ayşe Hafsa Sultan’ın hastalığı sırasında, ünlü hekim Merkez Efendi tarafından hazırlanan ve 485 yıldır kesintisiz sürdürülen bir şifa kaynağıdır. Bu özel macunlar, tarihi önemi ve şifa özellikleriyle Manisa’nın gurur kaynağı olmaya devam ediyor.
Hazırlıklar ve Geleneksel Üretim Süreci
Manisa’yı Mesir’i Tanıtma ve Turizm Derneği’nin imalathanesinde, yaklaşık 5 asırlık geleneklere sadık kalınarak hazırlanan mesir macunları, titizlikle işlenip, özel kağıtlara sarılıyor. Bu hazırlık aşamasında, 15 kadın tarafından, özenle ve geleneksel yöntemlerle, 41 baharatın her biri kullanılarak özenle karıştırılıyor. 8 tonluk mesirler, özenle istiflenmiş çuvallarda, tarihi Sultan Camii’nin kubbe ve şerefelerinden halka dağıtılmayı bekliyor.
Baharatların Zengin İçeriği ve Sağlığa Katkıları
485 yıldır değişmeden hazırlanan bu eşsiz macunun içinde; tarçın, karabiber, yenibahar, karanfil, çörek otu, hardal tohumu, anason, kişniş, zencefil, hibiskus, zerdeçal, Hindistan cevizi, rezene, kebabiye, sinameki, sarıhalile, vanilya, darı fülfül, kakule, havlıcan, hıyarşembe, safran, kimyon, çam sakızı, mürsafi, meyan balı, zulumba, limon kabuğu, portakal kabuğu, deve dikeni tohumu, keten tohumu, keçiboynuzu, udi hindi, ısırgan tohumu, akbiber, üzüm çekirdeği, hayıt tohumu, biberiye, funda yaprağı, melisa otu ve karahalile gibi onlarca bitki ve baharat bulunuyor. Bu zengin içerik, hem şifa kaynağı hem de aromasıyla sofralara sağlık ve lezzet katıyor.
Festival Hazırlıkları ve Hedefler
Manisa’yı Mesir’i Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık, 485. Mesir Festivali’nin, Nevruz kutlamalarının ardından Sultan Camii’nde düzenlenen temsili karma törenle başladığını belirterek, “Geçen yıl 7 ton mesir hazırlamıştık, bu yıl ise 1 ton artırarak toplam 8 tona ulaştık. 27 Nisan’da halka dağıtımını gerçekleştireceğiz” dedi. Ayrıca, festivalin sadece geleneksel bir kutlama değil, aynı zamanda ekonomik ve kültürel bir etkinlik olduğunu vurguladı.
Geleneksel Değerlerin Günümüzdeki Önemi ve Küresel Tanınırlık
Tanık, sözlerine şöyle devam etti: “Bu gelenek, yaklaşık 500 yıllık tarihiyle dünyada eşsiz bir örnektir. İçeriğinde şifa ve sevgi barındıran bu festival, Manisa’nın ve ülkemizin kültürel zenginliğinin önemli bir göstergesidir. Yurt dışından da büyük ilgi gören festivalde, her yıl yaklaşık 50-60 bin kişi, şifa kaynağı mesirleri kazanmak için adeta yarışıyor. Ayrıca, UNESCO’nun “Somut Olmayan Kültürel Miras” listesine alınması ve Avrupa Birliği Coğrafi İşaret tescilinin gerçekleşmesiyle, mesir macunu artık sadece bir şekerleme değil, tescillenmiş ve korunmuş bir kültürel miras haline geldi. Bu gelişmeler, hem sosyal hem de ekonomik açıdan büyük geri dönüşler sağlayacak” şeklinde konuştu.