Majör Depresif Bozukluk Nedir?

05.04.2020

A⁺

A^-

Majör depresif bozukluk, depresyon türleri arasında en şiddetli olarak değerlendirilir. Ancak yaşanan her çöküş hali majör depresif bozukluk olarak da tanımlanamaz. Majör depresif bozukluk diyebilmemiz için bazı belirtilerin hemen her gün ve en az on beş gün boyunca devam ediyor olması gerekir. Yanı sıra işlevsellik düzeyini de değiştirmiş olması gerekir.

MAJÖR DEPRESİF BOZUKLUK BELİRTİLERİ NELERDİR?

Bir depresyon atağının ortalama süresi genel olarak 6 ila 24 aydır. Majör depresif bozukluk kadınlarda erkeklere oranla 2 kat daha fazladır. Hayat boyu yaygınlığı; erkeklerde yüzde 5 ila12, kadınlarda ise yüzde 10 ila 25 arasıdır. Hastaların yüzde 25’inde tetikleyici bir olaya rastlanmaktadır. Depresif bozukluklar evli insanlara kıyasla bekâr ve boşanmış kişilerde daha fazla görülür. Irk ve dini gruplar arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır.

Günün büyük bir kısmında depresif hissetme (kendini ağlamaklı ve kederli hissetme hali) Günlük aktivitelere ilginin azalması (önceden keyif alınan işlerden keyif almama durumu) Kilo artış veya azalma Şiddetli uykusuzluk veya uyanamama hali Düşünce ve vücut işlevlerinde yavaşlama, huzursuzluk Günün büyük bir kısmında bitkin ve yorgun hissetme Odaklanmakta ve karar almakta güçlük çekme Kendini değersiz ve küçük görme, suçlu ve günahkar hissetme hali Tekrar eden ölüm ya da intihar düşünceleri Bazı hastalarda üzüntü ile beraber görülen bunaltı, tedirginlik ve öfke hali

Depresyon tanısı konulmadan önce, alta yatan başka nedenler olup olmadığı araştırılmalı ve olası nedenler dışlanmalıdır. Vitamin eksiklikleri, anemi (kansızlık), tiroid hastalıkları, böbrek hastalıkları, enfeksiyonlar, endokrin ve inflamatuar hastalıklar, nörolojik hastalıklar, madde kullanımı vb. dikkatle değerlendirilmelidir.

MAJÖR DEPRESİF BOZUKLUK NASIL TEDAVİ EDİLİR

Majör depresif bozukluk tedavilerinde genel olarak ilaçlar, psikoterapi ya da her ikisi de uygulanır. Hastanın durumuna göre yatışı verilir ve ya ayakta takibi devam ederek tedavi uygulanır.

Hasta hekim işbirliği ve hastanın tedaviye aktif katılımı oldukça önemlidir. Tedavi süreci ile ilgili bilgilendirmelerde bulunmak hastanın tedaviye uyumunu arttırır. İlaçların olumlu etkileri genel olarak iki hafta sonra görülmeye başlar. Hastanın tedaviden fayda görüp görmediğine karar verebilmek için bu ilacın uygun dozda, 6 ila 8 hafta kullanılmış olması gerekir. Hastalığın belirtilerinin azaldığı dönemden itibaren, yaklaşık olarak 6 ila 9 ay daha ilaç tedavisine devam edilmesi gerekir. Daha sonra doktor kontrolünde ve doz azaltılarak tedavi sonlandırılır. Sık tekrarlayan depresyonlarda bu süre daha uzun olabilir.

Psikoterapi tek başına ya da ilaç tedavisi ile beraber depresyon tedavisinde uygulanabilir. Psikoterapi uygulamaları depresyonun tekrarlama sıklığını azaltmada oldukça önemlidir.