Kuduz Hastalığı: Tehlikeler, Önlemler ve İstanbul’daki Vaka Durumu
Kuduz hastalığına dair tehlikeler, önlemler ve İstanbul’daki vaka durumu hakkında kapsamlı bilgiler edinin. Sağlığınızı koruyun!
Kuduz Hastalığı: Tehlikeler ve Önlemler
Kuduz, köpek, kedi, tilki, çakal ve kurt gibi hayvanların ısırması veya mevcut yaralara enfekte salya bulaşması sonucu insanlara geçen son derece tehlikeli bir hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) verilerine göre, her yıl dünya genelinde 59 binden fazla insan kuduz nedeniyle hayatını kaybetmektedir.
14-90 Gün Arası Kuluçka Süresi
Kuduz virüsü, bir hayvan tarafından ısırıldıktan sonra genellikle 14 ile 90 gün arasında kuluçka süresine sahiptir. Klinik belirtiler ortaya çıktıktan sonra, hastalık hızla ölümle sonuçlanabilir. Ancak, kuduz aşısı ile bu hastalık yüzde yüz tedavi edilebilir. İstanbul’da en son kuduz vakası 2007 yılında görüldü. 2024 yılında şehirde yaklaşık 110 bin kişi, ısırma ve tırmalama gibi nedenlerle kuduz riski nedeniyle hastanelere başvurdu. Bu başvuruların yüzde 76’sını kediler, yüzde 23’ünü köpekler oluştururken, geri kalanını sığır, tilki, kurt ve çakal gibi farklı hayvanlar oluşturdu.
En Çok Vaka Kadıköy’de, En Az Adalar’da
İstanbul’da kuduz riskiyle en çok temasın yaşandığı ilçe, yaklaşık 8 bin vaka ile Kadıköy oldu. Kadıköy’ü, yaklaşık 5 bin vaka ile Üsküdar ve Maltepe ilçeleri izlerken, sıralamada Kartal, Sarıyer, Ümraniye ve Pendik de yer aldı. En az vaka ise yaklaşık 500 ile Adalar’da görüldü. Adalar’ı Çatalca, Şile ve Güngören takip etti.
Hayvan teması sonucu kuduz riski taşıyan 110 bin kişiye, kentte bulunan 25 aşı merkezinde toplamda 370 bin aşı uygulandı. En fazla aşı uygulanan yer, yaklaşık 50 bin aşı ile Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi oldu. Bunu 40 bin aşı ile Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi izledi. Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi ve Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi de diğer aşı uygulama merkezleri arasında yer aldı.
“İstanbul’da Son 20 Yıldır Herhangi Bir Kuduz Vakasına Rastlamadık”
Küçükoğlu, İstanbul’da her sağlık göstergesinde olduğu gibi kuduz vakalarının ortalama dörtte birinin gerçekleştiğine dikkat çekti. Hayvan teması sonrası mutlaka önlem alınması gerektiğini vurgulayan Küçükoğlu, şu bilgileri paylaştı: “Doğru zamanda, temasın gerçekleştiği gün başlamış olan aşılamanın koruyuculuk oranı yüzde 100’dür. Bu nedenle, herhangi bir şüpheli temasa maruz kalan vatandaşlarımızın 24 saat hizmet veren kuduz aşı merkezlerimize hızlıca başvurmalarını istiyoruz. İstanbul’da 25 devlet hastanesi ve eğitim araştırma hastanesi, 24 saat kuduz aşısı hizmeti sunmaktadır. 2024 yılında İstanbul’da 370 bin dozdan fazla aşı uygulandı. Son 20 yılda İstanbul’da herhangi bir kuduz vakasına rastlamadık.”
“Yarayı Su ve Sabunla Yıkamak Çok Etkin”
Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nurgül Ceran, kuduzun bulaştıktan sonra öldürücü bir hastalık olduğunu belirtti. Hayvan teması sonrası gerekli tedbirlerin alınarak mümkün olan en kısa sürede aşı olunması gerektiğini vurgulayan Ceran, aşının 15 günde antikorları sağladığını ve virüsü engellediğini aktardı. Ayrıca, yara kontrolü ve bakımının da önemli olduğunu ifade etti:
- “Yara bakımında, su ve sabunla yıkamak, virüs yoğunluğunu azaltma açısından çok etkilidir, bir aşı kadar etkilidir.”
- “Bu işlem ihmal edilmeden yapılmalıdır; paniğe kapılmadan.”
- “Bazen kuduz ısırmaları insanları çok paniğe kaptırabilir. Yara yeri değerlendirildikten sonra, ısıran hayvan da inceleniyor.”
“Köpekler Yüzde 43, Kediler Yüzde 3 Oranında Kuduz Virüsü Bulunduran Canlılar”
Prof. Dr. Ceran, kuduzun ilerlemesini engellemek için yaraların dikilmemesi gerektiğinin altını çizerken, temas olan kişiye de 4 doz aşı uygulandığını belirtti. Dünyada en çok kuduz virüsü taşıyan hayvanların köpekler olduğunu ve bunları sığırların izlediğini ifade etti. Ceran, “Köpekler yüzde 43, kediler ise yüzde 3 oranında kuduz virüsü bulunduran canlılardır. Eğer sahipsiz bir hayvan teması söz konusuysa ve izlenemeyecekse, hasta veya vahşi bir hayvansa tüm bu durumlar değerlendirilerek aşı yapılması gerekmektedir. Özellikle izlenemeyecek hastalarda tam doz aşı yapılması önemlidir. Ülkemizde maalesef evcil hayvan ısırması sonrası aşıların çoğu evcil hayvanlarla temas sonrası yapılmaktadır.”
Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)
Kaynak: Ensonhaber