Koronavirüs salgınında mini sebzelere yoğun ilgi

Antalya’nın farklı tarım ürünlerinden minyatür sebze ve meyvelere talep, hem hiç zirai ilaç kullanılmaması hem de daha leziz olmaları nedeniyle koronavirüs sürecinde yüzde 30’a yakın arttı. Antalya’nın Serik ve Korkuteli ilçeleri ile Burdur’un Gölhisar ilçesinde kış ve yaz dönemi olmak üzere 12 ay üretimi yapılan minyatür veya “baby” olarak da adlandırılan sebzelere olan talep, koronavirüs sürecinde yüzde 30’a yakın artış gösterdi. Minyatür sebze üretiminin yanı sıra, kamkat, limon gibi bazı turunçgillerin de minileri üretilebiliyor. Koronavirüs sürecinde Antalya ve Türkiye’nin diğer bölgelerindeki tüm çiftçiler üretime ara vermedi. Türkiye’de minyatür sebze üretimi yapan bir firmanın pazarlama müdürü Burak Akbulut, minyatür veya baby sebzelerin üretimini 20 yılı aşkın süredir yaptıklarını anlattı. Yılın 12 ayı mini sebze üretiminin mevcut olduğunu belirten Akbulut, “Ebat olarak en fazla 10 santimetre kadardır, daha erken hasat edildiği için vitamin ve mineral açısından büyüklerine göre çok daha zengindir.” dedi. İnsanların hem gözüne hem de midesine hitap etmesi nedeniyle minyatür sebze ve meyvelerin artık mutfaklarda daha çok tercih edildiğini kaydeden Akbulut, “Mini sarı ve yeşil kabak, mini patlıcan, mini havuç, mini salatalık, mini ıspanak, mini kırmızı ve yeşil yedikule marul, kırmızı ve sarı çeri domates, biber, kereviz, enginar, roka, turp, mini karpuz ve boncuk domates gibi 15’i aşkın mini ürünümüz var.” diye konuştu. Bu ürünlerin hiçbirinde zirai ilaç kullanılmadığına işaret eden Burak Akbulut, “Pandemi döneminde talep oldukça arttı. Özellikle pandemide daha doğal, mineral ve vitamin açısından daha zengin olduğu için tercihler mini ürünlere yöneldi. Bu mini ürünlerimiz 200- 250 gramlık paketlerde, 10-15 lira gibi fiyatlarda satışa sunuluyor. Satışlar süpermarketler ve online satış sistemimizle devam ediyor.” dedi.