DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

KOAH: Türkiye’de 40 Yaş Üstünde Yaygın Ama Hala Farkında Olunan Kronik Bir Risk

KOAH Türkiye’de 40+ yaşta yaygın; farkında olunması gereken kronik bir risk. Belirtiler, teşhis ve yaşam kalitesi için bilgilendirici bir rehber.

18.11.2025
A+
A-

Türkiye’de 40 yaşın üzerindeki her beş kişiden birinde KOAH tespit edilmesine rağmen, hastaların büyük bir kısmının hastalığı fark etmediği ya da tanı konulmadığına dikkat çekiliyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatime Yavuz, bu hastalığın dünya çapında 3. ölüm nedeni olduğunu ve Türkiye’de de solunum sistemiyle ilişkili ölümlerin önemli bir kısmının KOAH kaynaklı olduğunu vurguladı.

KOAH kelimesi, kronik ve obstrüktif akciğer hastalığı ifadelerinin birleşiminden gelir. Dr. Yavuz, hastalığı “nefes yollarında iltihaplanmaya bağlı olarak gelişen ilerleyici bir akciğer hastalığı” olarak tanımlar. Ayrıca amfizem ve kronik bronşitin ortak adı olan KOAH’ın temel mekanizması, akciğerdeki küçük hava odacıklarının zarar görmesiyle hava yollarının daralmasıdır. Bu değişiklikler genelde 40 yaş ve üzerinde ortaya çıkıp kalıcı hale gelir.

KOAH’ta ana tablo, hava yollarının iltihap nedeniyle şişmesi ve balgam üreten bezlerin aşırı çalışması neticesinde balgam miktarının artmasıdır. Bu süreç, kronik bronşitin özelliğini de beraberinde getirir. Hastalığın görülme sıklığı 40 yaş üzeri yetişkinlerde %15-20 civarında olup, toplumda her 5 kişiden birinde KOAH bulunabileceği yönündeki ifade bu gerçeği özetler.

En önemli neden sigara olsa da tek etken değildir. Yüzdelik olarak en belirgin risk faktörü sigara iken, hava kirliliği, mesleki toz ve kimyasal maddelere maruz kalma, iç ortam dumanı ve pasif içicilik ile genetik yatkınlık (örneğin Alfa-1 antitripsin eksikliği) hastalığın gelişiminde rol oynar. Sigara içenlerde KOAH gelişme riski yaşam boyunca yüksektir ve bazı kişilerde hastalık daha erken görülebilir.

Hastalığın başlangıcı çoğu zaman sinsi ilerler; öksürük, balgam ve merdiven çıkarken nefes darlığı gibi belirtiler çoğu zaman sigara ile ilişkilendirilir ve tedbir olarak düşünülmez. Ancak belirtiler zamanla kötüleşir ve günlük yaşam aktivitelerini zorlaştırır. Erken teşhis, hastalığın ilerlemesinin yavaşlatılmasına yardımcı olur.

KOAH tanısında en temel yöntem Solunum Fonksiyon Testi’dir. Bu test, nefes alma ve vermeyle ilgili kapasitenin ölçülmesini sağlar. Tedavi süreci hastalığın ilerlemesini durdurmayı veya yavaşlatmayı hedefler; en etkili adım sigaranın bırakılmasıdır. İnhaler ilaçlar hava yollarındaki daralmayı azaltır; ileri evrelerde oksijen tedavisi ve pulmoner rehabilitasyon programları yaşam kalitesini artırır.

Yaşam kalitesini korumak için öneriler arasında sigara ve dumanlı ortamlardan uzak durmak, düzenli egzersiz yapmak, hava kirliliğinin yoğun olduğu günlerde dışarı çıkmamak, grip ve zatürre aşılarını yaptırmak ve doktordan düzenli kontrol almak bulunur. Beslenme de tedavide kritik rol oynar: dengeli, protein açısından zengin ve taze meyve-sebzeyi içeren bir diyet ile bol sıvı tüketimi balgamın dışa atılımını kolaylaştırır.

Not: Bu içerik, Demirören Haber Ajansı ve Haberler.com’da yayınlanan Sağlık bölümünden derlenmiştir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.