KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman: Demokrasi, Güvenlik ve İstişare Temelli İlişkiler Üzerine Perspektifler
KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman ile Demokrasi, Güvenlik ve İstişare Temelli İlişkilerin Perspektifleri: kapsayıcı, istikrarlı ve diyalog odaklı vizyon.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, yeni görevinin ardından Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nde AA muhabirine gündeme dair görüşlerini paylaştı. Mecliste hararetli tartışmaların ardından bile vatandaşların demokrasiye olan hoşgörü ve kapsayıcı tavrını sürdürdüğüne vurgu yapan Erhürman, seçimde “kaybeden yok” sözünün önemine değindi ve bu yaklaşımı halkın kazanımı olarak gördüğünü ifade etti.
Cumhurbaşkanı olarak ilk görevini temsil olarak değerlendirdiğini belirten Erhürman, ayrışmayı kırmak için hızlı adımlar atılacağını ve kardeşçe çalışmaya devam edileceğini kaydetti. GKRY’yle siyasi eşitlik konusundaki geçmiş deneyimlere atıfta bulunarak, bu ilkenin müzakere masasındaki temel kırmızı çizgi olduğuna dikkat çekti ve masaya oturulmadan önce dahi bu konunun geri plana alınmaması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, masadan çıkılmaması gerektiğini, görüşme masasının kapsamının ise Kıbrıs sorununun yanı sıra geçiş noktaları, Yeşil Hat Tüzüğü ve çocuk hakları gibi konuları içerebileceğini dile getirdi.
Erhürman, BM kararları ve Crans-Montana sürecine değinerek siyasi eşitliğin kırmızı çizgi olduğunu bir kez daha söyledi. BM Genel Sekreteri’nin takvimli müzakere çağrısına da vurgu yapan lider, takvimin konforlu bir süreç yerine net bir zaman dilimini gerektirdiğini belirtti ve Kıbrıs Türk halkının uzun süredir devam eden izolasyonların kaldırılmasını talep etti. Geçmiş raporlardan hareketle, izolasyonların kaldırılmasına yönelik çağrıların zamanında karşılık bulamamasını hatırlatan Erhürman, bugün bu konunun taahhütle güvence altına alınmasının altını çizdi.
GKRY’nin tutumlarına ilişkin eleştirilerini sürdüren Erhürman, masaya oturulacaksa siyasi eşitliğin garanti edilmesi gerektiğini ve bunun hiçbir koşulda pazarlık konusu yapılmaması gerektiğini ifade etti. Görüşme masasında kapsamın dar tutulması gerektiğini, yeni geçiş noktaları ve kardeşlik bağlarının güçlendirilmesi gibi konuların ele alınabileceğini belirtti. İsrail’e karşı güvenlik dengesi konusundaki yaklaşımı eleştirerek, Ada’nın tamamının garantörlüğünün Türkiye tarafından sürdürülmesi gerektiğini yineledi ve bu hususun günümüz güvenlik gerçeğinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı.

Türkiye ile ilişkilerin özel ve kardeşçe bir nitelik taşıdığını hatırlatan Erhürman, müzakere süreçlerinin Türkiye ile istişare edilmeden yürütülmesinin mümkün olmadığını ifade ederek, bu ilişkinin gelecek için daha da güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. GKRY’nin yabancı askeri varlığına dair kaygılarını dile getirirken, bölgedeki dengeyi bozan adımların güvenlik risklerini artıracağını söyledi ve Güney Kıbrıs ile İsrail-Yunanistan arasında öngörülen projelerin, Türkiye’nin arabuluculuğu olmadan sürdürülebilir olmadığını savundu.
“Türkiye ile ilişkilerimiz çok özeldir” başlığı altında Türkiye ile olan yakın işbirliğinin altını çizen Erhürman, bu ilişkinin müzakere süreçlerinde temel ilke olarak kalacağını ve Cumhurbaşkanı olarak Türkiye ile istişare dışında bir adım atılmayacağını vurguladı. Ayrıca, KKTC’nin güvenliği için Türkiye’nin garantörlük rolünün yürürlükte kalmasının şart olduğuna işaret etti ve bölgedeki gelişmelere karşı ortak hareket etmenin kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti.
Erhürman, GKRY’deki yabancı varlıkların endişe verici boyutuna değinerek, bölgede güvenlik tedirginliğinin artmasının kimsenin çıkarına olmadığını ifade etti. Büyük güçlerin varlığı ve çeşitli ülkelerin etkileri karşısında, Ada’nın güvenliğinin ancak ortak çaba ve karşılıklı saygı temelinde korunabileceğini kaydetti. Son olarak, Güney Kıbrıs-İsrail ve Yunanistan arasındaki enerji projeleriyle ilgili eleştirilerini yineleyen lider, Türkiye’yi dışarıda bırakan adımların uzun vadede barış ve istikrarı güçlendirmeyeceğini belirtti ve tarafların gerçekçi bir tutum benimsemesi gerektiğini ifade etti.