Kilo vermek ve parlayan bir cilde sahip olmak ister misiniz? Kulübe katılın
ABONE OL
Çeşitli çalışmalar kolajenin kilo kontrolü ve parlak bir cilde sahip almak da dahil almak üzere paha biçilmez faydalara sahip olduğunu saptadı.
Bağırsak sağlığını ve sıkıntılı bağırsak problemlerini iyileştiren kolajen, faydaları ile şaşırtıyor.
Peki, kolajen nedir?
Kolajen, vücudunuzun doku ipliklerine dokunan enerjik, lifli bir proteindir. Tümü büyük bir tel füzyonu gibi birbirine bağlıdır. Kolajen sizi bir arada tutan yapıştırıcıdır.
Vücudumuzda, deriden tırnaklara, kemiklere, kaslara, kan damarlarına ve bağırsaklarımızın astarına dek çoğu bölgede doğal olarak bulunan kolajen, vücudumuzun her uygun gizlenir.
Kolajen dokunun yenilenmesine yardımcı olur. Sağlıklı tırnaklar, deri ve kemikler sağlayarak parlayan bir cilde yol açar.
Kolajenin faydalarını şu şekilde sayabiliriz…
Bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Kemiklerinizi ve kaslarınızı güçlendirir. Dinç saç ve tırnak bakımı yapar.
Yaşlanma ile ilişkili ağrıları önler. Yeni dokunun oluşmasını hızlandırır. Ciltteki yaşlanma etkilerini geciktirir ve engeller.
Bu ihtişamlı faydaların yanı sıra, kilo kaybını da destekleyebilir ve parlayan cilde ulaşmanıza asistan olabilir.
Kolajen cildinizi nasıl etkiler?
Kolajen, zinde cildin proteinidir. Esas olarak cildinizin dermis tabakasında bulunan protein elastinin yanına çalışarak cildinizin esnekliğini korumaya muavin olur.
Ancak vücudunuzun doğal kolajen rezervleri yirmili yaşlarınızın başlangıcından itibaren yılda yüzde bir oranında azalmaya başladıkça maalesef bu özellikler faydalarını kaybetmeye başlar.
Araştırmalar elli yaşlarının başlarında kolajen imal oranında otuz yaşından küçüklere kıyasla %75 oranında manâlı bir azalma olduğunu göstermiştir.
yaşam tarzı faktörleri, çoğalan güneşe maruz kalma, sigara içme, stres ve cılız bağırsak sağlığı gibi doğal kolajen düzeylerinizi azaltmada manâlı bir rol oynayabilir.
Direnmek şiddet olsa da, yüksek şeker tüketimi vücudunuzun doğal kolajen üretimini değil etmenin başlıca suçlularından biridir. Bunun nedeni, şeker moleküllerinin, cildinizdeki kolajen ve elastine yapışarak, kendi dinç yenilenmesinden mahrum bırakan, kırışıklıklara ve sarkık cilde neden olan, “gelişmiş glikasyon son ürünleri (ya da AGE’ler)” adı verilen maddelerden oluşturmasıdır. Bu daha sonra akne ya da rosacea gibi enflamatuar deri rahatsızlıkları geliştirme riskinizi artırabilir.
Enflamasyondaki artma sonradan fibroblastların (kolajen üreten hücreler) sayısında bir azalmaya neden olur. Bu neden ile yiyecek ve akviyeler aracılığıyla kolajen tüketmek oldukça önemlidir.
Kolajen takviyelerinin kolajenin kalitesini artırmada manâlı bir etkisi olduğu görülmektedir. Araştırmalar, dört ila on iki hafta her tarafında kolajen takviyelerinin kullanılmasının cilt nemlendirmesini iyileştirmede etkin olduğunu göstermiştir.
Bu gelişme, kolajen öncüsü, prokollajen öncüsü (önce fibroblastlarda oluşan ve sonradan kolajene dönüştürülen) uyarılmasından kaynaklanmaktadır. Bu da, kolajen yapan fibroblastların sayısını arttırır.
Hidrolize kolajen ya da kolajen peptitler
Bu maddelerin her ikisi de yaklaşık olarak benzer şeydir, ama öbür takviyeler de birini gösterebilir. Burada vurgulanması gereken nokta, her ikisinin de daha kolay emilim için kolajen moleküllerini daha ufak moleküllere ayıran hidrolizasyondan geçmesidir.
Hidrolize kollajen peptitler keza herhangi bir sıvıya dönüşmeyi daha seri ışık halkası getiren daha düşük bir moleküler ağırlığa sahiptir.