Kilis’teki Oylum Höyük’te Sıcak Havada Kazı Çalışmaları Devam Ediyor

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük ve en önemli höyükleri arasında yer alan Kilis sınırındaki Oylum Höyük’te, yüksek sıcaklıkların etkisiyle 43 dereceyi bulan hava şartlarına rağmen kazı çalışmaları kararlılıkla sürdürülüyor. Bu bölgedeki kazılar, bölgenin tarih öncesi ve tarihsel dönemlerine ışık tutmaya devam ederken, araştırmacılar ve kazı ekipleri, bölgenin zengin kültürel mirasını gün yüzüne çıkarmak için yoğun mesai harcıyorlar.

Suriye sınırının sıfır noktasında bulunan ve bölgenin en büyük höyüklerinden biri olan Oylum Höyük’te, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kilis Valiliği, Gaziantep Üniversitesi ve GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı’nın ortak girişimleriyle yürütülen kazılar, bu yıl da hız kesmeden devam ediyor. Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Atilla Engin liderliğinde gerçekleştirilen çalışmalar, bölgenin tarihine ışık tutmayı amaçlıyor ve kazılara haziran ayının başında başlandı.

Prof. Dr. Atilla Engin, 1988 yılından beri süregelen ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en uzun soluklu kazı projelerinden biri olan Oylum Höyük’teki çalışmalar hakkında şu açıklamalarda bulundu: “Oylum Höyük, özellikle Tunç Çağı döneminde bölgesel bir yönetim merkezi olarak önemli bir rol oynamıştır. Burada yapılan kazılar, Hititler dönemine ait birçok belge, mühür ve mühür baskısı ile çivi yazılı kayıtlar elde edilmesini sağlamıştır.”

Prof. Engin, bölgedeki bulguların, özellikle milattan önce 13’üncü yüzyılda Oylum Höyük’teki yerleşimin Hititler kontrolünde olduğunu gösterdiğine dikkat çekerek, şunları ekledi: “Hitit kaynaklarında ve Mezopotamya belgelerinde, bölgeye ait Ulisum/Ullis/İllis isimleriyle anılan Nuhaşşe ülkesinin başkenti olabileceğine dair önemli ipuçları bulunuyor. Ayrıca, bölgedeki kazılarda çıkan kral mühürleri ve mühür baskıları, bölgenin siyasi ve kültürel tarihi hakkında önemli bilgiler sunuyor. Bu bulgular, bölgedeki yönetim yapısını ve ilişkileri daha iyi anlamamıza olanak tanıyor.”

Her ne kadar yüksek sıcaklıklar kazı çalışmalarını zorlaştırsa da, ekipler yılmadan ve büyük bir özveriyle kazı alanını terk etmiyor. Prof. Dr. Engin, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Sıcak havaya rağmen, çalışmalarımız devam ediyor ve bölgenin tarihine dair çok önemli bilgiler ortaya çıkarmayı sürdürüyoruz. Burada elde edilen bulgular, sadece bölgenin değil, aynı zamanda bölgedeki medeniyetlerin tarihine de ışık tutacak nitelikte.”

Bu kazılar, bölgenin tarih öncesinden başlayarak yakın tarihine kadar olan süreçteki gelişimini anlamamız ve kültürel mirasımızı gelecek nesillere aktarmamız açısından büyük önem taşıyor.