DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Kene ve KKKA Tehlikesi: Artış ve Önlemler

Kene ve KKKA riskleri, artış nedenleri ve etkili önlemler hakkında bilinçlenin. Sağlığınızı korumak için önemli bilgiler burada.

07.07.2025
A+
A-

Türkiye’de Kene ve KKKA Salgınına Karşı Artan Endişeler

İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Erkan Sevinç, iklim değişikliği ve küresel ısınmanın etkisiyle birlikte kene kaynaklı hastalıkların ülkemizde hızla yayılmaya başladığını vurguladı. Özellikle Keneler ve onların taşıdığı Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarının, yıllar içerisinde beklenmedik bölgelerde görülmesi dikkati çekiyor. İzmir ve İstanbul gibi metropol şehirlerde dahi, öngörülen sınırların ötesinde kene ihbarlarının artması, bu hastalıkların yaygınlaşmasına işaret ediyor.

Prof. Dr. Sevinç, yaptığı açıklamada, Türkiye genelinde 2025 yılı itibarıyla Tokat, Sivas, Kayseri ve Giresun gibi Kelkit Vadisi içindeki illerde kene kaynaklı ölümlerin yaşandığını belirtti. Ayrıca, İzmir ve İstanbul gibi büyük şehirlerde de kene enfeksiyonlarına ilişkin ihbarların yoğunlaşması, iklim değişikliği ile bağlantılı olarak bu hastalıkların sınırların dışına taşmaya başladığını gösteriyor.

İklim Değişikliğinin KKKA ve Kene Popülasyonuna Etkisi

Prof. Dr. Sevinç, iklim değişikliğinin ve küresel ısınmanın, kene yaşam alanlarını genişlettiğine dikkat çekerek, “Her yerde bir iklim değişikliği yaşanıyor ve bu nedenle keneler her türlü ortamda yaşamaya başladı. Eskiden sadece Orta Anadolu ve kırsal bölgelerde görülen bu canlılar, artık kıyı şehirlerine ve kalabalık nüfuslu alanlara da yayılıyor.”

İzmir ve İstanbul’da 7 bin civarında kene vakası ihbar edilmesi, bu duruma somut bir kanıt olarak gösteriliyor. Ayrıca, dünya genelinde ise bu hastalıklar sebebiyle yaklaşık 15 bin vaka tespit edilmiş ve ölüm oranı %4-5 seviyelerinde seyrediyor. Bu rakamlar, yılda yaklaşık 500-600 kişinin yaşamını yitirmesine neden oluyor. Ne yazık ki, bu ciddi sağlık sorunu yeterince ciddiye alınmıyor ve yeterli önlemler alınmıyor.

Doğa Sporcuları ve Riskli Gruplar İçin Uyarılar

Doğa sporlarına olan ilginin artmasıyla birlikte, kene ısırması ve KKKA riskleri de yükseliyor. Özellikle orman yürüyüşü, kamp ve avcılık gibi aktivitelerde risk grubu oluşturan mezbaha çalışanları ve avcılar, dikkatli olmalı. Prof. Dr. Sevinç, korunmanın önemli olduğunu vurgulayarak şu tavsiyelerde bulundu:

  • İyi görünüm için açık renk kıyafetler tercih edin, böylece keneyi fark etmeniz kolaylaşır.
  • Pantolon ve kısa kollu gömleklerinizin paçalarını ayakkabılarınızın içine sokun.
  • Doğal yaşam alanlarında mümkün olduğunca açıkta kalmamaya özen gösterin.
  • Keneler genellikle yüz, kulak arkası ve boyun civarına yapışır. Bu bölgeleri düzenli kontrol edin.

Kene Isırığı ve KKKA Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Prof. Sevinç, kene tarafından ısırıldıktan sonra ilk müdahalenin büyük önem taşıdığını belirtiyor. Keneye elle müdahale edilmemeli, çünkü bu durumda kene daha derinlere gömülebilir. Ayrıca, kolonya veya herhangi bir maddeyle keneyi çıkarmak yerine, uygun yöntemler ve steril cımbız kullanılması öneriliyor. Eğer bu konuda uzman değilseniz, en yakın sağlık kuruluşuna başvurmanız en doğru seçim olacaktır.

Kene ısırması sonrası hastalık riskinin azalması için, 10 gün içinde belirtiler ortaya çıkabilir. İlk belirtiler arasında baş ağrısı, halsizlik, ateş, ishal gibi şikayetler bulunuyor. Bu belirtiler görüldüğünde, vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurulmalı ve erken tedaviyle hastalığın ilerlemesi engellenmelidir.

Hastalığın Tedavisi ve Korunma Yöntemleri

Prof. Dr. Sevinç, KKKA hastalığının spesifik bir tedavisinin olmadığını, semptomatik tedaviyle hastalığın kontrol altına alınabildiğini ifade ediyor. Ateş, enfeksiyon ve ishal gibi belirtilere karşı uygun ilaçlar ve destek tedavileri uygulandığını belirtti. Erken müdahale, hastanın iyileşme şansını artırır, geç kalındığında ise ciddi sonuçlar doğurabilir.

Özellikle, kenelerin hastalık yapma potansiyeline karşı arı veya sinek ilacı gibi koruyucu uygulamalardan uzak durulmalı. Ayrıca, hayvanlar ile temas eden kişiler, özellikle sülün, keklik gibi av hayvanları ile beslenen köy ve kırsal alanlarda dikkatli olmalı.

Lyme Hastalığı ve Kenelerin Taşıdığı Diğer Bulaşıcılar

Kenelerin sadece KKKA hastalığına neden olmadığını, aynı zamanda Lyme hastalığı gibi bakteriyel enfeksiyonlara da yol açtığını belirten Prof. Sevinç, bu hastalığın da özellikle çocuklarda diğer hastalıklarla karıştığını açıkladı. Takibin ve tanının önemi büyüktür. Lyme hastalığı, menenjit veya MS gibi hastalıklarla karışabilir ve yılda yaklaşık 80-90 kişinin yaşamını kaybetmesine neden olur.

Sonuç olarak, iklim değişikliğinin getirdiği yeni risklerle karşı karşıyayız. Bu nedenle, hem bireysel önlemler hem de devlet politikalarıyla, bu hastalıkların yayılımını engellemeye yönelik çalışmalar hızlandırılmalı ve halk bilinçlendirilmelidir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.