Kazakistanlı Genç Azamat Iltyzyr’in Lösemi Mücadelesi ve Başarı Hikayesi
Kazakistanlı genç Azamat Iltyzyr’in lösemi mücadele ve başarı hikayesini keşfedin. İlham verici yaşam öyküsüyle umut ve direnç dolu bir anlatım.
Genç Yaşta Zorlu Bir Mücadele: Azamat Iltyzyr’in Hikayesi
21 yaşındaki Kazakistanlı genç Azamat Iltyzyr, yüksek ateş ve halsizlik şikayetleriyle ilk kez hastaneye başvurduğunda, ciddi bir hastalıkla karşı karşıya olduğunu bilmiyordu. Yapılan detaylı tetkiklerin ardından, genç adamın lösemi değil, çok nadir görülen ve milyonda bir rastlanan bir lenfoma türüne sahip olduğu ortaya çıktı. Bu haber, ailesi ve yakın çevresi için büyük bir şoktu. Ancak, genç ve umut dolu Azamat, tedavi sürecine hızla başladı ve İstanbul’daki Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nde uzmanlar tarafından takip edildi.
Uzmanlar ve Tedavi Süreci
Hematoloji uzmanı Prof. Dr. Leylagül Kaynar önderliğinde gerçekleştirilen tedavi planı, hastanın durumunu yakından izlenerek şekillendirildi. Prof. Dr. Kaynar, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Azamat geldiğinde genel durumu ciddi seviyedeydi ve ateşi yüksekti. Dalak ve karaciğer büyümesi gözlemlenmişti. Kazakistan’da konulan teşhis lösemi olsa da, detaylı değerlendirmelerimiz sonucunda hastamızın çok daha nadir görülen bir lenfoma türüyle karşı karşıya olduğunu fark ettik. Bu hastalığın seyri ve tedavisi lösemiden tamamen farklıdır. Hastaya toplamda dört kür immunoterapi eşliğinde kişiye özel kemoterapi uygulandı ve bu sayede hastalık kontrol altına alındı. Ancak, hastalığın nüksetmesini önlemek amacıyla kök hücre nakli yapılması gerekiyordu. Ailede uyumlu donör bulunmaması nedeniyle, 7 yaşındaki kardeşi tam uyum sağladı ve nakil gerçekleştirildi. Bugün, naklin üzerinden 29 ay geçti ve genç hastamız sağlıklı bir yaşam sürüyor.”
İyileşme ve Yeniden Hayata Dönüş
İyileşme sürecini anlatan Azamat, duygularını şu sözlerle dile getirdi: “İlk olarak, Almatı’da yüksek ateşim 39-40 dereceydi ve bir hafta boyunca düşmedi. Sonra Astana’ya geçtim, orada hastaneye yattım ama ateşim yine aynı seviyedeydi. Tanı konulduktan sonra Türkiye’ye geldim ve Medipol Hastanesi’nde tedaviye başladım. Burada üç-dört gün içinde ateşim düştü ve yaklaşık 1 milyonda bir görülen nadir lenfoma türü teşhisi kondu. Tedavi sürecinde dört kür kemoterapi aldım ve ardından öz kardeşim bana donör oldu; o zaman 7 yaşındaydı. Şimdi ise hiçbir şikayetim yok, yavaş yavaş spor yapmaya başladım ve yaşam kalitem yükseldi. Hekimler bana büyük bir sevgi ve ilgi gösterdiler, kendimi evimde gibi hissettim. Herkese teşekkür ederim”