Karma Resim Sergisi: ‘Kaotik Kentin Gölgesinde Manzara’ Atatürk Kültür Merkezi’nde Açıldı
Karma Resim Sergisi ‘Kaotik Kentin Gölgesinde Manzara’ Atatürk Kültür Merkezi’nde açıldı. Modern ve çarpıcı eserlerle şehir hayatının karmaşası yansıtılıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlenen önemli bir sanat etkinliği, ‘Kaotik Kentin Gölgesinde Manzara’ adlı karma resim sergisiyle gerçekleşti. Bu özgün sergi, İstanbul’un kalbinde bulunan Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Galeri’sinde sanatseverlerle buluştu.
Serginin temel motto’su, “Kentsel kaosun gölgesinde varlık arayışı” olarak belirlenmiş olup, kent-doğa ve kültür kavramlarının kesişim noktasında, modern bireyin yaşamını ve kimlik sorunlarını derinlemesine ele alıyor. Bu sergi, kent yaşamı ile pastoral hayat arasındaki sınırları sorgulayan ve bu iki yaşam biçiminin iç içe geçtiği alanlarda varoluşu ve kimlik arayışını vurgulayan eserleri içeriyor.
Küratörlerden Figen Batı, serginin iki yıl süren titiz bir hazırlık ve araştırma sonucunda ortaya çıktığını belirtti. Ayrıca, sergiye katkı sağlayan sanatçıların birbirlerini tanıyan ve konuya derin bir duyarlılıkla yaklaşan isimler olduğunu vurguladı. Batı, “Doğa ile insan ve kent arasındaki mesafe giderek artıyor ve bu durum, modern yaşamın en önemli sorunlarından biri haline geliyor,” dedi.
Serginin Teması ve Anlamı
Batı, serginin temelinde yatan kavramların başında ‘manzara’ geldiğini belirterek, bu kavramın her sanatçının kendi iç dünyasından dış dünyaya yansıyan bir pencere olduğunu ifade etti. “Manzara, yalnızca doğaya bakışımızı değil, aynı zamanda içsel dünyamızın ve kentteki karmaşanın katmanlı gerçekliğini de temsil ediyor,” diye ekledi.
Sergideki eserler, şehrin bizde bıraktığı derin etkiyi ve bu etkinin bizlerde uyandırdığı duyguları yansıtırken, aynı zamanda doğa ile insan arasındaki uzaklaşmanın da altını çiziyor. Batı, “Her bir sanatçı, kendi bakış açısından şehri ve içindeki kendini yansıtarak, endişelerimizi, kaygılarımızı ve korkularımızı ortaya koyuyor,” şeklinde konuştu.
Modern Sanat ve Kent-Doğa Diyaloğu
Batı, sergideki çalışmaların modern sanatın uzun zamandır gündeminde olan meseleleri yansıttığını vurguladı. “Kent, doğa ve kültür kavramlarının çatışması, çağdaş sanatın temel konularından biri olmaya devam ediyor,” diye ekledi. Modern bireyin kimlik ve varoluş sorunlarının, Avrupa resminden günümüze uzanan bir çizgide sorgulandığını belirtiyor.
Manzara Kavramının Derinliği
Batı, “Manzara, bizden başlayıp, giderek farklılaşan ve çok katmanlı bir gerçekliği temsil eder,” diyerek, bu kavramın sanatçıların içsel ve dışsal dünyalarını yansıttığını ifade etti. “Bu sergi, şehri ve içimizdeki kendimizi, bu karmaşık olayların bizdeki yansımalarını anlatan bir görsel dil sunuyor,” şeklinde konuştu.
Sanatçıların, doğa ile insan arasındaki mesafenin farklı etkiler bıraktığını ve bu etkilerin umut dolu olabileceğine inanışlarını dile getiren Batı, şunları söyledi: “Ben bu kaotik manzaraya bakarken oldukça umutluyum. Problemler çözülebilir ve kentlerimize doğa ile uyum içinde yaşanabilir bir çevre kazandırabiliriz.”
Çözüm ve Geleceğe Dair Umutlar
Batı, şehirlerin yaşamla bağını kurmanın her geçen gün zorlaştığını belirtirken, “Geldiğimiz noktada artık evlerimizde huzur bulmakta zorlanıyoruz, ancak çözüm yolları her zaman mevcuttur,” diyerek, mesafenin artmasının doğa ile temasın bir lüks değil, temel bir ihtiyaç olduğunu vurguladı. “Bu durum, aslında bizim doğayla olan varoluş biçimimizin temelini oluşturuyor,” diye ekledi.
Sanatçıların eserleriyle, bu karmaşık ve kaotik halin bizde bıraktığı izleri anlatmayı amaçladıklarını belirten Batı, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Çözümünü aradığımız şeyi bulmamız ve doğa ile uyum içinde yeni bir yaşam biçimi geliştirmemiz gerekiyor.”
Sergi Detayları ve Katkı Sağlayan Sanatçılar
Sergiye Gülden Artun, Figen Batı, Füsun Çağlayan, Hülya Düzenli, Talat Enlil, Berna Erkün, Umut Germeç, Müfit İşler, Berrin Kayman, Bahar Kocaman, Hülya Küpçüoğlu, Nur Özalp, Ahmet Özel, Erkan Özdilek ve Melihat Tüzün gibi önemli sanatçıların eserleri katkı sağladı. Sergi, 5 Temmuz tarihine kadar ziyaretçilere açık kalacak ve sanatseverleri düşündüren, sorgulayan ve yeni perspektifler sunan bu özel koleksiyonu görmeye davet ediyor.