Karahisar Kalesi’ne ziyaretçi akını

Koronavirüs salgınından dolayı yaklaşık 1 yıldan bu yana ziyaretçi sayısında gözle görülür şekilde düşüş yaşanan Karahisar Kalesi, tekrar eski canlılığına geri dönüyor. 226 metre yüksekliği ile Anadolu’nun en yüksek kalelerinden biri olan Karahisar Kalesi, pandemi döneminde normalleşme süreci ile ziyaretçilerini tekrar ağırlamaya başladı. Güneşli havanın etkili olduğu kentte özellikle şehir dışından gelenler 701 basamak çıkarak kaleye ulaşıyor. Misafirler, 226 metre yükseklikten kentin seyrine doyumsuz manzarasını izliyor. Kentin tam ortasında olan ve şehrin bakılan her noktasından görülebilen kale yüzyıllara meydan okumaya devam ederken, kente gelen ziyaretçilerin de anında dikkatini çekmeyi başarıyor. Kaleye gelen ziyaretçiler drone ile havadan görüntülenirken, ziyaretçilerin çoğunluğunu şehir dışından gelenlerin oluşturduğu gözlendi. Afyonkarahisar Kalesi, MÖ. 1350 yılında Hitit İmparatoru II. Murşil zamanında Arzava Seferi’nde müstahkem mevki olarak kullanıldı ve “Hapanuva” adını aldı. Kale, Bizans ve Selçuklular zamanlarında da önemli çarpışmalara sahne oldu. Kalenin zirvesinde M.Ö.1200-700 tarihleri arasında Anadolu’da yaşamış olan Frigler dönemine ait kültür izlerine rastlanıyor. Ana Tanrıça Kybele’ye adanmış birçok tapınma yeri ile 4 adet büyük sarnıç (su çukuru) bulunuyor. Surları Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat zamanında kale dizdarı olan Mimar Bedrettin Gevhertaş tarafından 1235 yılında onarıldı, ayrıca kaleye küçük bir mescit ile yanına saray yaptırıldı. 1573’te Osmanlı Sultanı II. Selim’in emriyle Mahmut Bey tarafından burçları, sarnıçları ve kulesi tekrar onarıldı.