Karadeniz’in üreten kadınları Ordu’da güç birliği yaptı

Ordu’da, kadınlar, evlerinde meyve ve sebzelerden yaptıkları turşu, reçel ve pekmez gibi ürünleri, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın desteklediği proje kapsamında modern bir tesiste üretmeye başladı. Ürünlerin değerlendirilmesi ve ekonomik kazancın dışında bu çalışmaya katılan kadın sayısının artırılması projenin ana hedefi. Tarım ve Orman Bakanlığının da desteklediği “Yerli Yerinde Taflan Projesi” kapsamında istihdam edilen kadınlar, kentteki modern tesiste çalışarak ürettikleri ürünleri, Türkiye ve dünyaya pazarlamayı hedefliyor. Perşembe Sakin Şehir Üretici Kadınlar Derneği Başkanı Firdevs Elif Şener Saka, projenin, Tarım ve Orman Bakanlığı ve bir firmanın katılımıyla imzaladıkları protokol kapsamında hayata geçirildiğini söyledi. Saka, proje çerçevesinde, ilçede geçen yılın sonunda kurulan tesisin 15 kadınla kivinin kurusu, ekşisi, pestili, marmelatı, reçeli ve lokumunu yaparak faaliyete başladığını anlattı. Kiraladıkları arazinin üzerine 150 metre karelik bir prefabrik yapı içerisine kurdukları tesiste taflan, kivi başta olmak üzere meyve ve sebzeleri değerlendiklerini belirten Saka, kurutmanın yanı sıra pestil, pekmez, reçel, turşu gibi ürünleri de katma değerli hale çevirerek tüm Türkiye’ye satışını sağlamayı amaçladıklarını vurguladı. Bir ton yaş ürün kapasitesine sahip kurutma makinesinde ilk olarak denedikleri kividen olumlu sonuç aldıklarını belirten Saka, “Ayrıca portakal, mandalina, kabak gibi ürünlerle de denemeler yaptık. Unlu mamul üretimi için de hamur yoğurma, erişte kesme, yufka açma makineleri aldık. Onları da üretime dahil edeceğiz. Çünkü sebzeyle ilgili yapılabilecek her şey hamurda da hayat bulabiliyor. Onun için bu şekilde bir sistem oluşturmaya çalışıyoruz.” diye konuştu. Kadınların, ürünlerini daha değerinde, doğru, hijyenik ortamlarda üretmelerini sağlamayı ve pazara açılmalarını istediklerini vurgulayan Saka, şöyle konuştu: “Yani bir kadın yılın belli bir miktarında kendi bahçesindeki ürünlerini değerlendiriyor. Fakat değerlendiremediklerini de ziyan etmek zorunda kalıyor. Ağaçta kalıyor ya da yere düşüyor. Gücü o kadarına yetiyor. Bir kısmını pazarlarda satıyor. Bizim amacımız dallarda meyve kalmasın, çürümesin, bu çürümeyi ve zafiyeti de önleyelim. Kadınlara hem bunu öğretmiş olalım, hem de kendi ürettiklerinin dışında kalan ürünleri de bize versinler ya da bizim yanımızda işlemelerine olanak sunalım diye bu tesisi açma gereği duyduk.”