Kanlı Ay Tutulması Tartışmaları Türkiye’de Deprem Endişelerini Yeniden Alevlendirdi
Kanlı Ay Tutulması tartışmaları Türkiye’de deprem endişelerini yeniden alevlendiriyor; bilimsel açıklamalar ve toplumun nabzı bu analizde bir araya geliyor.
Türkiye’de 7-8 Eylül gecesi görülen tam Ay tutulması, sosyal medyada deprem söylentilerinin yeniden gündeme gelmesine yol açtı. Deprem Bilimci Serkan İçelli, ay tutulmalarının depremler üzerinde herhangi bir etkisi olmadığını vurgulayarak, “Gökteki olaylar yerdeki tektonizmayı etkilemez” sözleriyle konuyu netleştirdi.
Gecenin en göze çarpan gökyüzü olayı olan ve halk arasında “Kanlı Ay” olarak adlandırılan tutulma, Türkiye’nin pek çok bölgesinden çıplak gözle izlenebildi. Ay Dünya’nın gölgesine girdiğinde kızıl renge bürünen bu tablo yaklaşık 1 saat 20 dakika sürecek bir görsel şölen sundu.
Deprem tartışmaları tutulma öncesinde yeniden yükseldi. Bazı sosyal medya kullanıcıları ve astrologlar, bu tür tutulmaların büyük depremleri tetikleyebileceğini ileri sürdü. Ancak Deprem Bilimci, Maden Teknolojisi ve Yerbilimleri Mühendisi Serkan İçelli’nin açıklamaları bu iddiaları çürütüyor: ay tutulmaları, dolunaylar ve gezegen dizilimlerinin depremlerle doğrudan bir ilişkisi bulunmuyor.
İçelli, “Bunların bilimsel bir dayanağı yok ve yalnızca kelime oyunlarıdır. Elektromanyetik dalgaların etkisi ya da yer çekiminin kütleyle ilişkisiyle depremler arasında bir bağ kurmak mümkün değildir” dedi. Depremlerin oluşumu ve zamanlamasının bu tür gök hareketlerinden bağımsız olduğunun altını çizdi.
İçelli, ay ve dünyanın çekim kuvvetinin depremler üzerinde doğrudan bir belirleyici olmadığını ifade etti. “Ortalama 3 ayda bir ‘şurada olacak deprem’ gibi tahminlerin deprem oluşuna katkısı yok.” şeklinde konuştu. Ayrıca gökyüzü olayları ile yer kabuğundaki tektonik hareketler arasında doğrudan bir bağlantı olmadığını vurguladı: toprakta sadece birkaç santimetrelik yüzey hareketlerinden bahsediyoruz; yerin 5-10 km altında etkilenme söz konusu değildir.
Havadaki olayların yerin tektonizmasına etkisi olmadığına dikkat çeken İçelli, ayın konumu veya gezegen dizilimlerinin yer kabuğunu değiştirmediğini belirtti. Gökyüzünde meydana gelen değişimlerin yerle arasındaki bağlantıyı zayıflatacağını yok saymadığını ifade ederek, bu tür iddiaların dezenformasyon kokan haberler olduğunu söyledi.
“Ay tutulmaları, güneş tutulmaları gibi olaylar denizdeki gelgitleri etkileyebilir; ancak ay her yıl yaklaşık 3,5 cm uzaklaşıyor ve bu durum depremlere karşı doğrudan bir etki oluşturmaz” diyen İçelli, sosyal medyada yayılan bazı tahminlerin sadece rahatsız edici bir sansasyon olduğunu belirtti. Kendinizi bu tür haberlerin etkisi altında bırakmamanız gerektiğini de ekledi.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Haberler.com