DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Kamu Hakkı ve Mali Güvenliğin Önemi Üzerine Cuma Hutbesi

Kamu hakkı ve mali güvenliğin önemi üzerine dini ve hukuki açıdan derinlemesine bir Cuma Hutbesi. Toplum için farkındalık yaratıyor.

27.06.2025
A+
A-

Türkiye genelinde, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan ve her hafta camilerde okunan cuma hutbesinde, kamu mallarına ve vakıf, dernek gibi kuruluşların malvarlıklarına özenle dikkat çekildi. Hutbede, “Hazine, kamu, belediye, vakıf ve derneklere ait mal ve mülklerin korunması ve haksızca el konulması, hem dünyada hem de ahirette büyük bir vebal ve ağır bir günah olarak kabul edilmektedir” ifadelerine yer verildi.

Hutbe boyunca, kamu hakkına sahip çıkmanın, İslam ahlakının temel taşı ve Müslüman olmanın bir gereği olduğu vurgulandı. Kamu mallarını ihlal edenlerin, sadece haksızlık yapmakla kalmayıp, aynı zamanda büyük bir zulüm ve adaletsizlik içerisine girdikleri ifade edildi. Ayrıca, hiçbir bireyin veya kurumun, devletin veya toplumun ortak malına şahsi çıkarlar doğrultusunda zarar vermemesi gerektiği, bu malların yalnızca yaşayanlar ve henüz doğmamış nesillerin değil, aynı zamanda muhtaç ve yetimlerin de hakkı olduğu hatırlatıldı.

Kamu Mallarına El Uzatmanın Tehlikeleri ve Günahları

Kur’an-ı Kerim’de “Gulül” olarak adlandırılan, kamu, belediye, vakıf ve dernek mallarına izinsiz el koymak, dünyada zillet ve ahirette büyük azap sebebi olduğu açıkça belirtilmiştir. Bu hususta, Yüce Rabbimiz “Kim, kamu malına ihanet ederse, kıyamet günü, hainlik ettiği şeyin günahı, boynuna asılı olarak gelir.” ayetiyle, ihanetin ciddi sonuçları olduğunu vurgulamaktadır.

İhlaller ve Manevi Sonuçlar

Görsel ve yazılı medya organlarında sıkça gündeme gelen kamu hakkı ihlalleri, hutbede detaylı şekilde ele alındı. “Hazineye, vakıflara, derneklere ve kamu kurumlarına ait malvarlıklarını zimmetine geçirmek, onları işgal etmek veya hukuka aykırı şekilde değiştirmek, ateşten bir korla karnını doyurmaktır” ifadesiyle, bu tür davranışların büyük günah ve vebal olduğu belirtildi.

Ayrıca, kamu imkanlarının amaç dışı kullanımı, görevlerin yerine getirilmemesi ve kamu kaynaklarının israf edilmesi, hem vebal hem de günah kaynağıdır. Hutbede, “Her türlü çıkar ilişkisi ve menfaat sağlama amacıyla yapılan işlemler, cehennem ateşinden bir parça olmaktadır” denildi. Dijital platformlarda, medya ve sosyal medyada yalan ve manipülatif haberlerle kamuyu zarara uğratmanın haram olduğu vurgulandı. Ayrıca, birden fazla kişinin aynı işi yapması, kamu kaynaklarının israf edilmesine neden olmaktadır ve bu davranışlar da büyük günah olarak kabul edilmektedir.

Kamusal Mal ve Toplumsal Sorumluluk

Torpil ve kayırmacılık yapmak, adil olmayan uygulamalar ve gençlerin hayallerini çalmak, toplumun temel değerlerine aykırıdır. Gayrimenkullerin sahte belgelerle veya yalan beyanlarla haksız yere ele geçirilmesi, büyük zulüm ve haramdır. Ayrıca, elektrik ve su kaçak kullanımı, toplumun ortak hakkına tecavüzdür ve kesinlikle haramdır. Devletin tarım, hayvancılık ve ticaret alanında verdiği destekleri amacına uygun kullanmamak, kamu hakkını ihlal etmek anlamına gelir ve ciddi günahlar arasında yer alır.

Yanlış beyanlarla, tarlaların gerçek değerinden düşük fiyatla satılması veya ürünlerin stokçuluk ve karaborsacılık yoluyla manipüle edilmesi, milletin malına haksız el koymaktır. Bu davranışlar, hem haram hem de büyük vebal altına girmektir.

Sonuç ve Uyarı

Hutbe, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (SAV) “Kamu malını haksız yere kazananlar, kıyamet günü yalnızca cehennem azabıyla cezalandırılır.” uyarısıyla sona erdi. Bu sözler, Müslümanların kamu mallarına karşı sorumluluğunu hatırlatmak ve bu değerleri koruma konusunda bilinçli olmalarını teşvik etmek amacıyla söylendi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.