Kadim Kültür ve Yapay Zeka: Her Şeyden Önce Hiçbir Yerde Yeni Bir Sahne Yolculuğu
Kadim kültürle yapay zekanın birleştiği bu sahne yolculuğu: geçmişin derinliği, geleceğin teknolojisiyle bir araya geliyor.
İnsanın içsel yolculuğu ile kadim Doğu ve Anadolu coğrafyasının zengin mirası, yeni bir sahne deneyimine dönüşüyor. Hüseyin Cem Durak’ın yazıp oynadığı ve Berfin Zenderlioğlu’nun yönettiği tek kişilik performans, 13 Aralık akşamı Kadıköy Boa Sahne’de ilk kez seyirciyle buluşacak. Bu yapıt, geçmişin izlerini bugünle ve gelecek tasavvurlarıyla bir araya getirerek izleyiciye dokunan bir deneyim sunuyor.
Oyunun temelini oluşturan duygu ve temalar, coğrafyanın kutsal görünüşlerini, doğayla hayvanlar arasındaki ilişkileri ve insanın birbirine olan bağlılığı üzerinde yoğunlaşıyor. Durak, sahneye çıkarken bir dizi kültürel öğeyi—ağıtlar, melodiler ve ritimler—bir araya getirerek tek kişilik bir performans halinde sahnede bir araya getiriyor. Bu, sesler ve hareketler aracılığıyla geçmişin izlerini sürüp günümüzün yapay zeka gerçeğiyle ne biçimde yüzleşilebileceğini sorgulayan bir yolculuk olarak öne çıkıyor.
“Bir canın kendini keşfetme yolculuğu” olarak özetlenen bu deneyim, oyuncunun sahnedeki varlığıyla katarsis anlarını yaşatırken izleyiciye de kendi içsel hesaplaşmasını hatırlatmayı amaçlıyor. Durak, oyunculukla yazarlığın iç içe geçtiği bu süreçte, izleyicinin de kendi geçmişine dönüp kendini hatırlaması gerektiğini vurguluyor.
Oyun, yaklaşık 65 dakika sürüyor ve tek perdeyle sahneleniyor. Ağıtlar, Orta Doğu’nun ezgileri ve Anadolu’nun ritimleri, yapay zeka temasının kadim varlıkla birleştiği bir müzikal akışa dönüştürülüyor. Finalde bu kadim bağ, seyirciyi ve oyuncuyu ortak bir noktada buluşturarak sürprizlerle dolu bir kapanış sunuyor.
Prömiyer tarihi ve göstereceği mekanlar şu şekilde planlandı: 13 Aralık akşamı Kadıköy Boa Sahne’de ilk performans, ardından 19 Aralık Ortaköy Kültür Merkezi Afife Jale Sahnesi’nde, 4 Ocak Kadıköy Boa Sahne’de ve 16 Ocak’ta Ortaköy Kültür Merkezi Afife Jale Sahnesi’nde devam edecek. Durak, “Medeniyetin varlığı topraklarımızda hissedilir; çağlar geçse de bu topraklar bize yetecek güçte” diyerek izleyiciyi ortak bir deneyime çağırıyor.