İznik’te Çini Sanatında Ustalaşan Ev Hanımı Emel Çatak’ın Hikayesi
İznik’te çini sanatında ustalaşan ev hanımı Emel Çatak’ın ilham verici hikayesini keşfedin. Zarif el işleri ve sanat dolu yaşamı sizi büyüleyecek.
İznik’te Çini Sanatına Adım Atan Ev Hanımı Emel Çatak’ın İlham Verici Başarı Hikayesi
Bursa’nın tarihi İznik ilçesinde, ilk başta sadece vakit geçirmek amacıyla katıldığı bir çini atölyesinden sonra bu sanat dalına büyük ilgi duyan ve kendini geliştirerek ustalaşan ev hanımı Emel Çatak, aldığı kapsamlı eğitimler ve uygulamalarla adını duyurmayı başardı. Uludağ Üniversitesi İznik Meslek Yüksekokulu Çini Sanatı ve Tasarımı Programı’ndan yüksek onur belgesiyle mezun olan Çatak, sanat hayatında önemli bir adım attı.
Evli ve üç çocuk annesi olan 50 yaşındaki Çatak, yaklaşık 24 yıl önce, arkadaşlarıyla birlikte katıldığı çini ve tabak boyama atölyesinde ilk kez bu sanatla tanıştı. Bu deneyim onun için bir tutkuya dönüştü ve uzun süre ara verdikten sonra, 10 yıl önce açılan kurslara katılarak bu alanda derinleşti. Farklı ustalardan öğrendiği teknikler ve motiflerle zenginleştirdiği çalışmalarıyla dikkat çekti.
“Daha dikkatli, bilerek yapmalıyım” diyerek kendini sürekli geliştiren Çatak, atölyesini kurmak ve bu sanatı daha geniş kitlelere ulaştırmak adına cesaret topladı. Sonrasında, ailesinin de desteğiyle bahçesindeki ardiye alanını atölyeye dönüştürdü ve burada klasik çini desenleriyle çalışmalara başladı. Bu süreçte, hem desen hem de motif bilgisi dersleri alarak kendisini sürekli yeniledi.
Çatak, kendisini farklı tarzlarda ve modern desenlerde de geliştirdi. Özellikle Osmanlı dönemine ait İznik çini motiflerine olan ilgisi arttı ve bu motifleri araştırıp yeniden üreterek, geleneksel sanatın günümüzle buluşmasını sağladı. Çalışmalarında klasik üslubu tercih etse de, siparişler doğrultusunda modern ve özgün tasarımlar da yapıyor.
Haftada bir gün atölyesinde, diğer günleri ise kent merkezinde eğitimler vererek, geleneksel çini sanatını yeni nesillere aktarmaya devam ediyor. Çini yaparken yaşadığı heyecanı ve sürecin zorluklarını şu sözlerle anlatıyor: “Her seferinde ateşin oyunu ve sırların sıradışılığı beni büyülüyor. Bir fırında pişen ürünler, hem mutluluk hem de heyecan kaynağı oluyor.”
İznik çinisinin dünya çapında tanınmasının en büyük nedenlerinden biri de yüksek kuvars oranı ve benzersiz kalitesi. Çatak, bu özelliğin İznik çinisiyle özdeşleşmesine katkıda bulunduğunu ve diğer çinilerde bu oranın düşük olduğunu belirtiyor.
Çini sanatına olan tutkusunu ve bilgi birikimini genç nesillere aktarmaktan büyük gurur duyan Çatak, bu sanatın sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir kültürel miras olduğunu vurguluyor. “Sanatımın her aşamasında gelenekten kopmadan, yeni nesillere bu güzelliği aktarmak en büyük hedefim” diyerek sözlerini tamamlıyor.