İstanbul’daki Yenidoğan Çetesi Skandalı: Sağlık Bakanı’ndan Açıklamalar
İstanbul’daki yenidoğan çetesi skandalı, sağlık sektörünü sarsmaya devam ediyor. Sağlık Bakanı’nın konuyla ilgili yaptığı açıklamalar ve gelişmeler hakkında detaylı bilgiye ulaşın. Bu büyük skandalın ardındaki gerçekleri keşfedin.
İstanbul’daki “Yenidoğan Çetesi” Skandalı
İstanbul’da, onlarca bebeğin hayatını kaybetmesine neden olan “yenidoğan çetesi” hakkında önemli açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, canlı yayında dikkat çeken bilgiler paylaştı.
Örgütün Asıl Amacını Açıkladı
Bakan Memişoğlu, çetenin gerçek amacını ilk kez ortaya koyarak, “Bu insanların temel hedefi bebekleri öldürmek değil, aksine bebekleri uzun süre hastanelerde tutarak hem ailelerden hem de Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan maddi kazanç elde etmek” dedi.
Denetim Süreci ve Gözaltılar
Memişoğlu, müfettişlerin çalışmaları ile ilgili olarak, “16 Şubat 2024’te müfettişlerimiz incelemelerini yapıyor ve topladıkları delillerle birlikte raporu savcılığa sunuyor. Müfettişlerimiz, savcılığa aynı zamanda, elinizde bilgi, belge veya dinleme kaydı varsa bunları bize iletin, biz de değerlendirelim diyor. Ancak başsavcılık gizlilik nedeniyle bu bilgileri riske atmamak adına paylaşmıyor” şeklinde ifade etti.
- 26 Nisan 2024’te İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen operasyonlarda 47 kişi gözaltına alındı.
- Çetenin çökertilme süreci, deliller toplandıktan sonra ve “SGK’yı dolandırdılar, devletin parasını çaldılar” gibi delillerle başladı.
- Adli süreç ve idari süreç birbirinden farklıdır, bu nedenle Sağlık Bakanlığı da sürece dahil oldu.
Hastanelerdeki Durum
Bakan Memişoğlu, “Bebekler ölürken siz neden durdunuz?” eleştirisine yanıt vererek, “Süreç bu şekilde ilerliyor. İnsanlarımız bu durumu merak ediyor, ancak birçok detayı bilmiyorlar. İlk şikayetten 13 ay sonra, yani Haziran ayında, tutuklamalardan sonra 28 Haziran’da savcılık, bize bebek ölümleriyle şüpheliler arasında bir bağ olup olmadığını sordu” dedi.
Memişoğlu, “Bizden teknik inceleme istendi. Fakat 3 bin 400 sayfayı incelememiz gerekti ve bu süreçte dinleme kayıtları jandarma tarafından çözümlenerek bize ulaştı. Sayfalarca raporu, ses kayıtlarını ve görüntüleri eşleştirmeye çalıştık. Bu hastanelerde çalışan herkes çete üyesi değil, ancak çete üyeleri bu hastanelere sızmış durumda” diye ekledi.