İstanbul’da Obezite Ameliyatları Skandalı: Hayat Kaybı ve Usulsüzlükler
İstanbul’da obezite ameliyatlarıyla ilgili skandal, hayat kaybı ve usulsüzlüklerle gündeme geliyor. Sağlık sisteminde yaşanan bu olumsuzluklar, hastaların güvenliğini tehlikeye atan ciddi bir sorun haline geldi.
İstanbul’da Sağlık Skandalı: Obezite Ameliyatları ve Kayıp Hayatlar
İstanbul Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan kapsamlı 1399 sayfalık iddianame, sağlık sektöründeki ciddi usulsüzlükleri ve insan hayatını tehdit eden durumları gözler önüne seriyor. İddianamede, 197 farklı suç eylemi sıralanırken, bu eylemlere dair şüpheliler arasında gerçekleşen telefon görüşmeleri de dikkat çekiyor.
Tape kayıtlarına göre, bebek ölümleri ile ilgili konuşmaların yanı sıra, tüp mide ameliyatları gerçekleştiren Dr. E.V.’nin, ruhsatı iptal edilen Bağcılar Özel Şafak Hastanesi’nde 18 Aralık 2023 tarihinde ameliyat ettiği S.A’nın hayatını kaybettiği anlaşıldı. Şüpheli Murat Mantuş’un bazı görüşmelerinde şu ifadeler yer aldı:
- E.O: Abi, dün ölmüş mide ameliyatında birisi. İki gün önce ameliyat olmuş, E.V. Bey yapmış.
- Murat Mantuş: Eee yani?
- E.O: Abi, iki gün önce ameliyat yapmış, sabah taburcu etmişler hastayı. Hasta eve gittikten sonra E.V. Bey’i aramış, bulantısı var, kusması var falan diye. E.V. de telefonda, bunlar normal olabilecek şeyler falan demiş. Ondan sonra tekrar aramışlar, demişler ki hani bu çok kötü, biz hastaneye getiriyoruz, hastaneye gel filan diye. Getirdiklerinde zaten tam kendinde değilmiş. İşte müdahaleye başlamışlar, bilgi vermişler şimdi müdahale ediyoruz diye, bir saat sonra da başınız sağ olsun diye bilgi vermişler.
- Murat Mantuş: E.V. başkasının üzerine yapıyor, hastane buna müsaade ediyor.
- E.O: İşte orada büyük sıkıntı. E.V. Bey’in diploması askıdaymış herhalde abi.
- Murat Mantuş: Evet askıda yapması yasak.
- E.O: İşte o yüzden bayağı bir olay problem çıkacağa benziyormuş.
İddianamede, başka bir doktora para teklif edilmesi de dikkat çekiyor. Şüpheli şahıslar arasında geçen görüşmelerde, Bağcılar Özel Şafak Hastanesi’nde işletme müdür yardımcısı olarak görev yapan M.K’nin, aynı hastanede genel cerrahi uzmanı olan A.F.Y’ye E.V. isimli doktorun hastaneye bir hasta getireceğini söylediği ifade ediliyor. E.V.’nin A.F.Y’ye ameliyata katılması halinde vaka başına bin lira vereceğini, ancak A.F.Y’nin bu teklifi kabul etmediği belirtiliyor.
İddianamede, M.K’nın “Tamam vaka yaparız, sorun değil de girer misin? Zaten senin kaşeni kullanıyor.” diyerek E.V.’nin hastanede yaptığı ameliyatlarda usulsüz bir şekilde farklı doktorların kaşelerini kullandığını ifade ettiği yer almakta. E.V.’nin amacının, hastalarda ileride bir sorun yaşanması durumunda, ameliyatlara kendisinin hiç katılmadığını, alanında uzman genel cerrahların bu işlemi gerçekleştirdiğini beyan ederek, bu konudan sıyrılmak olduğu kaydediliyor.
Görüşmelerde, diploması askıda olan E.V.’nin başka bir doktor üzerinden obezite ameliyatları yaptığı belirtilirken, hastanenin işletme müdür yardımcısı M.K, mesul müdürü S.Y. ve O.G. arasında geçen görüşmelerde, S.A’nın ameliyatını “R. hoca” olarak bahsettikleri doktorun kendisinin yapmış gibi göstermesini, E.V.’nin gözlemci olduğunu söylemesini isteyecekleri yer alıyor. İddianamede, ameliyat sonrası hasta S.A’nın hayatını kaybetmesine ilişkin düzenlenen şüpheli ölüm evrakının Yüzyıl Polis Merkezine iletildiği, ancak hastaneden ölümün yaşandığı güne ait kamera görüntülerinin talep edilmesine rağmen M.K’nın “kamera görüntüsü yok” şeklinde cevap verdiği bildiriliyor.
Hastanedeki kamera görüntülerinin soruşturmadan gizlenmeye çalışıldığı değerlendirilen iddianamede, makas kullanma yetkisi dahi olmayan E.V.’ye, ameliyatlarda hastaneye para ödemesi sebebiyle bilerek ve isteyerek göz yumulduğu, obezite ameliyatı için gelen hastaların canlarının tehlikeye atılmasının önemsenmediği vurgulanıyor. Doktor E.V.’nin hastanede gerçekleştirdiği obezite ameliyatlarına ilişkin kayıtlarda, sorumlu hekim olarak “Şaban” ismindeki doktorun imzasının bulunduğu, E.V.’nin ameliyatlara katılmamış gibi gösterildiği aktarılıyor.
İddianamede, “E.V. isimli şahsın HTS incelemeleri sonucunda S.A. isimli şahsın mide ameliyatı olduğu tarih ve bu tarihten önceki ve sonraki günlerde de Bağcılar Şafak Hastanesi’nin bir çalışanı olmadığı halde bahse konu hastane civarında baz verdiği tespit edilmiştir.” ifadelerine yer veriliyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, E.V.’nin ifadesi de dikkat çekiyor. Meslekte 26. yılı olduğunu söyleyen E.V., 2015’te gerçekleştirdiği obezite cerrahisi nedeniyle Sağlık Bakanlığı tarafından 2019’da geçici süreyle kendisine meslekten men cezası verildiğini, aradan bir müddet zaman geçtikten sonra pandemi nedeniyle bu cezanın kaldırıldığını öne sürüyor. Eylül 2023’te 2015’teki vaka dosyası nedeniyle men kararının kendisine tebliğ edildiğini iddia eden E.V., bu süre zarfında aktif olarak çalışmayı bıraktığını belirtiyor.
E.V., 26 yıllık birikimi nedeniyle obezite nedeniyle referanslı olarak arayan hastaları, cerrahisine güvendiği operatör Dr. Ş.C.’ye yönlendirdiğini ve yalnızca hastalarla aktif olarak ilgilendiğini ifade ediyor. Meslekten meninin devam ettiği için aktif olarak ameliyatlara katılmadığını, sadece izleyici durumunda olduğunu savunuyor. “S.A’nın tüp mide ameliyatını ben yapmadım. Konuyla ilgili yapılan şikayetler doğrultusunda soruşturma devam ediyor.” beyanında bulunuyor.
Kaynak: AA / Ekim Devrim Manduz – Sağlık