DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

İsrail’de Savaş Sonrası Ruh Sağlığına İlişkin Derin Bir Analiz

İsrail’de savaş sonrası ruh sağlığına dair detaylı analiz, etkiler ve iyileşme süreçleri hakkında bilgi edinmek için hemen keşfedin.

16.05.2025
A+
A-

İsrail’de Savaşın Psikolojik Etkileri ve Sistemsel Yetersizlikler

İsrail basınına göre, 7 Ekim 2023 tarihinde gerçekleşen saldırıların ardından ülkede yaklaşık 3 milyon vatandaş, savaşın getirdiği travma sonrası stres bozukluğu ve diğer ruh sağlığı sorunlarıyla mücadele etmektedir. Ancak, uzmanlar ve yetkililer, bu büyük çaplı psikolojik travmanın yalnızca çok küçük bir bölümünün, yani %0,6’sının, yeterli ve zamanında profesyonel destek alabildiğini belirtiyorlar.

İsrail Kamu Denetçisi Matanyahu Englman‘ın, savaş başlangıcından itibaren ruh sağlığı alanında yaşanan başarısızlıklar ve sistemsel eksiklikleri ortaya koyan detaylı raporu, dikkatleri çekti. Rapor, hükümetin savaş öncesi ve sonrası ruh sağlığı hizmetlerine yeterince önem vermediğini ve hazırlıksız yakalandığını gözler önüne seriyor. Bu durum, ülkenin ruh sağlığı altyapısının büyük bir krizle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.

İsrail’de faaliyet gösteren Calcalist internet sitesi, rapora dayanarak şu değerlendirmeyi yapıyor: “İsrail halkının yaklaşık %38’i, orta veya şiddetli düzeyde psikolojik sıkıntı yaşıyor. Ancak, savaşın ilk 6 ayında, bu kişilerin yalnızca %0,6’sı uygun ve zamanında tedaviye ulaşabildi.” Bu ciddi oransızlık, sistemin ne kadar yetersiz olduğunu ortaya koyuyor.

Channel 12 televizyon kanalının haberinde, Englman’ın raporuna atıfta bulunularak, şu bilgiler paylaşıldı: “Savaşın başlangıcından itibaren yaklaşık 3 milyon kişi, travma sonrası stres bozukluğu, depresyon veya kaygı belirtileriyle mücadele ediyor. Ancak, bu kişilerin sadece çok küçük bir kısmı, yani %1’den azı, profesyonel tedaviye erişebildi.”

Raporda yer alan anket sonuçlarına göre, katılımcıların:

  • %34’ü travma sonrası stres bozukluğu semptomlarıyla,
  • %32’si orta veya şiddetli depresyon belirtileriyle,
  • %21’i kaygı sorunlarıyla,
  • ve %38’i ise en az bir psikolojik sorundan yoğun şekilde muzdarip olduklarını dile getirdi.

Öte yandan, ankete katılanların büyük bir bölümü, tedaviye ulaşmada yaşanan sorunlara da dikkat çekiyor. %38’i, uzayan bekleme süreleri ve %23’ü ise yeterli bilgi eksikliği nedeniyle, gerekli psikolojik desteği alamadıklarını belirtti.

Bu durum, ülkenin ruh sağlığı alanında yaşanan ciddi kriz ve acil müdahale ihtiyacını bir kez daha gözler önüne seriyor. Uzmanlar, sistemin yeniden yapılandırılması ve halkın psikolojik ihtiyaçlarına zamanında yanıt verebilmesi için kapsamlı adımlar atılması gerektiğini vurguluyorlar.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.