İsrail Operasyonuyla Alıkonan Aktivistlerin İstanbul’a Taşınması ve Görülen Muamele

İsrail kuvvetlerinin dün gece yarısı başlayan operasyonu kapsamında, Özgürlük Filosu Koalisyonu’na bağlı 18’i Türk, toplam 94 aktivist Ürdün üzerinden özel bir seferle Türkiye ye ulaştı. Havalimanında toplananlar arasında yer alan Rochard, AA muhabirine yaptığı açıklamada filoya ait teknelere gece yarısı düzenlenen baskının ayrıntılarını paylaştı. İsrail askerlerinin operasyonu sırasında tekneye yöneldiğini, kurulan baskınla birlikte ekipten pek çok kişinin uyandırılarak dışarı çıkarıldığını belirtti. Bir kadın asker, cep telefonu şifrelerini zorla talep etti ve silah tehdidi karşısında bazılarının telefonlarını teslim etmek zorunda kaldıklarını söyledi.

Rochard, yaklaşık 12 saat boyunca tekne üzerinde gözaltında tutulduklarını ifade etti. Yağışsız ve suya erişiminin neredeyse tamamen kesildiği koşullarda, ekibin yalnızca su ve ekmekle sınırlı bir süre geçirdiklerini belirtti. Ardından limana götürülen ekip, yerde sürüklenerek teslimiyet göstermeye zorlansalar da 2 saatlik bir süre boyunca diz çökmeye mecbur kaldıklarını aktardı. Ellerinin plastik kelepçe ile bağlı olduğu ve gözlerinin kapalı olduğu anları da dile getirdi.

İsrail güçleri tarafından Aşdod Limanı’ndan Ketziot Hapishanesi’ne sevk edilen aktivistler uzun süre soğuk odalarda tutuldu ve susuz bırakıldı. Rochard, her iki saatte bir kapılar açılarak askerlerin silah doğrultup “Uyan” diyerek uyardıklarını söyledi. Uluslararası sularda yaşanan bu süreçte erkek aktivistlere karşı daha sert davranıldığını ekledi; bazı kadın aktivistlere gaz sıkıldığı ve erkeklerin dövüldüğüne dair duyumlar aldıklarını belirtti. Su içmenin kısıtlı olduğu bir dönemde sadece tuvalet suyunun içilebildiğini ifade etti.

İki gün süren bu kötü muamele sonunda serbest bırakılan Rochard, THY’nin havalimanında kendilerini karşılamasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Hukuki süreç boyunca yiyecek, su ve giyimde yaşanan eksiklikler konusundaki eleştirilerini yineleyen Rochard, Türk Hava Yolları’nın kendilerine yemek, su ve kıyafet sağlamasıyla insan onuruna uygun bir karşılanma hissi uyandığını belirtti.