İPAM Darüşşifa: Modern Psikoterapinin Osmanlı Geleneğiyle Buluşması
İPAM Darüşşifa: Osmanlı geleneğiyle modern psikoterapiyi buluşturan, derinleşen terapötik yolculuk ve ruh sağlığına yeni bir bakış sunuyor.
İbn Haldun Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Psikoterapi Uygulama ve Araştırma Merkezi (İPAM), çalışmalarını yenilikçi bir çerçeveyle genişletiyor. Süleymaniye Darüşşifası’nın köklü ruh sağlığı mirası, şimdi modern psikoterapi yaklaşımlarıyla yeniden hayat buluyor ve merkezde sunulacak hizmetler, Osmanlı tıp geleneğinin şifa odaklı yaklaşımını günümüz teknikleriyle bütünleştirecek.
Darüşşifa Psikoterapi Merkezi çatısı altında bireysel terapi, çift ve aile terapisi, oyun terapisi, grup oturumları ve çevrim içi danışmanlık gibi çok yönlü hizmetler planlanıyor. Aynı zamanda ruh sağlığı profesyonelleri için eğitim ve süpervizyon programları ile bilimsel çalışmalar, makaleler ve halka yönelik seminerler de öncelikler arasında yer alacak.
Merkez, 13 Aralık’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın katılımıyla İbn Haldun Üniversitesi Süleymaniye Yerleşkesi’nde kapılarını açacak. Tarihsel sürekliliği geleceğe taşıyoruz ifadesiyle yola çıkan üniversite yönetimi, geçmişin şifa geleneklerini modern bilimin ışığında sürdürmeyi hedefliyor.
82 ülkeden öğrencimiz var açıklamasıyla öne çıkan Rektör Prof. Dr. Atilla Arkan, sosyal bilimlerde uluslararası kapasite hedefiyle kurulan üniversitenin eğitim dilinin İngilizce olduğunu, fakat Türkçe ve Arapça öğreniminin de öğrenciler için önemli olduğunu belirtti. Bu çeşitlilikle sorunları analiz ederek çözümler üretmek misyonlarının temelini oluşturuyor.
İPAM’da 45 bin seans, 10 bin danışan ifadesiyle şimdiye kadar olan pratiklerle desteklenen birikim, merkezin geniş kapsamlı terapötik çalışmalarını güçlendiriyor. Merkezde çift terapileri, grup terapileri, çocuklar için oyun terapileri ve Kovid-19 dönemiyle yaygınlaşan online terapi modelleri uygulanıyor.
Aile, Göç ve Sosyoloji Çalışmaları da Darüşşifa’ya taşınan öncelikler arasında yer alıyor. Arkan’ın belirttiğine göre burası uluslararası düzeyde araştırmalara ev sahipliği yapacak bir merkez olarak tasarlandı ve bölgedeki üniversitelerle ortak çalışmalar yürütülecek. Aile ve göç konularına odaklanan projeler toplumsal dönüşümü bilimsel verilerle anlamayı amaçlıyor.
Deprem sonrası psikoterapi hizmetleri konusunda da çalışmalar sürüyor. 6 Şubat depremi sonrası Adıyaman’da 4 paydaşla kurulan benzeri bir merkezle yüz yüze yaklaşık 8 ay hizmet sunuldu; doktora süreci devam eden öğrenciler ise online olarak terapileri sürdürdü. Bu çalışmalar, devlet ve millet için bir sorumluluk olarak değerlendiriliyor.