İmamoğlu’na Gözaltı Kararı: PKK/KCK Bağlantıları Gündemde
İmamoğlu’na yönelik gözaltı kararı, PKK/KCK bağlantılarıyla ilgili tartışmaları alevlendiriyor. Gelişmelerin detayları ve siyasi etkileri hakkında bilgi almak için makalemizi okuyun.
İmamoğlu’na Gözaltı Kararı: Terör Suçlamaları Gündemde
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, “PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek” suçlamasıyla gözaltı kararı verildi. Bu kapsamda, Şişli Belediye Başkanı Resul Şahan ile birlikte 7 kişi için yakalama kararı çıkartıldı. Soruşturma süreci, İmamoğlu ve ekibine yöneltilen ciddi suçlamalarla birlikte geniş bir yankı uyandırdı.
PKK/KCK ile Bağlantı İddiası: Operasyon Genişliyor
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma çerçevesinde, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli Belediye Başkanı Resul Şahan ve 6 belediye yöneticisi hakkında “terör örgütüne yardım ve yataklık etmek” suçlamasıyla gözaltı kararı verildi. İddialara göre, bu kişilerin PKK/KCK yapılanması ile bağlantılı olduğu, belediye kaynaklarının terör örgütüne aktarıldığı ve bazı ihalelerin örgütle bağlantılı kişilere verildiği belirlendi. Savcılık, bu faaliyetlerin belgelerle desteklendiğini öne sürdü.
İmamoğlu’nun Evine Polis Baskını!
Gözaltı kararının ardından polis ekipleri, sabah saatlerinde Ekrem İmamoğlu’nun Sarıyer’deki evine baskın düzenledi. Evde yapılan arama sırasında geniş güvenlik önlemleri alınarak, polis ekipleri çok sayıda dijital materyal ve belgeye el koydu. İmamoğlu’nun gözaltına alınıp alınmadığına dair resmi bir açıklama yapılmazken, yakın çevresi “Başkan’ın hukuki mücadeleyi sürdüreceğini” ifade etti.
Şişli Belediye Başkanı Resul Şahan da Şüpheliler Arasında!
Soruşturma kapsamında gözaltı kararı verilen isimler arasında Şişli Belediye Başkanı Resul Şahan da bulunuyor. Savcılık kaynaklarına göre, Şahan’ın belediye kaynaklarını örgütle bağlantılı sivil toplum kuruluşlarına aktardığı ve terör örgütü üyeleri ile sık sık iletişimde bulunduğu tespit edildi. Savcılık açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Yapılan teknik takip ve fiziki deliller doğrultusunda, şüphelilerin PKK/KCK ile iltisaklı kişi ve kuruluşlarla hareket ettikleri, örgütün şehir yapılanması için finansal destek sağladıkları tespit edilmiştir.”
İBB’de Yolsuzluk ve Terör Bağlantısı mı?
Soruşturmanın yalnızca PKK/KCK ilişkisiyle sınırlı olmadığı, aynı zamanda belediyede yapılan yolsuzluklara da uzandığı iddia edildi. Başsavcılık kaynaklarına göre:
- İBB’den bazı ihalelerin örgüte yakın isimlere verildiği,
- Şişli Belediyesi’nin belirli dernek ve vakıflara usulsüz ödemeler yaptığı,
- Belediye çalışanları arasında PKK ile bağlantılı kişilerin bulunduğu tespit edildi.
Bu iddialar, İstanbul’daki yerel yönetimlerde büyük bir skandalın kapısını araladı.
Muhalefetten Sert Tepki: “Siyasi Darbe Girişimi!”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İmamoğlu ve diğer belediye başkanlarına yönelik operasyonu “siyasi darbe girişimi” olarak nitelendirdi. Özel, yaptığı açıklamada “Bu, halkın iradesine yönelik bir operasyondur. Seçilmiş başkanlara yönelik bu hukuksuz süreci kabul etmiyoruz” dedi. CHP yöneticileri, Türkiye genelinde büyük bir protesto çağrısı yaparak, partilileri sokağa çıkmaya davet etti.
Hükümetten Açıklama: “Yargıya Müdahale Edilmeyecek!”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Kimse hukukun üstünde değildir” ifadelerini kullandı. Tunç, yargının bağımsız çalıştığını vurgulayarak, “Soruşturma delillere dayanmaktadır. Yargı sürecine saygı gösterilmeli” dedi.
Siyasi Atmosfer Geriliyor: Protesto Çığlıkları Başladı
Gözaltı kararlarının ardından İstanbul’un birçok noktasında protesto gösterileri düzenlenmeye başlandı. Özellikle Saraçhane ve Şişli‘de toplanan kalabalıklar, “Seçilmişlere dokunma” sloganları atarak tepkilerini dile getirdi. Emniyet güçleri, olası taşkınlıkları önlemek için şehir genelinde güvenlik önlemlerini artırdı.
Türkiye Siyasetinde Büyük Kırılma Noktası
İmamoğlu ve Şahan hakkında başlatılan soruşturma, Türkiye’de yeni bir siyasi kriz yaratırken, önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler büyük önem taşıyor. Yargı sürecinin nasıl ilerleyeceği, muhalefetin nasıl bir yol izleyeceği ve toplumun tepkileri Türkiye’nin siyasi gündemini belirleyecek.
AA