DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

İlaç Tedarik Zincirindeki Krize TBMM’den Soru Önergesi ve Halkın Sağlık Hakkı İçin Çağrı

TBMM’ye sunulan soru önergesiyle ilaç tedarik zincirindeki krize dikkat çekiliyor; halkın sağlık hakkı için çağrı ve çözüm arayışı yazıyor.

18.10.2025
A+
A-

İstanbul ve Eskişehir üzerinden gündeme gelen ilaç tedarik sorunları, eczacılık hizmetlerinin sürdürülebilirliğini tehlikeye atıyor. CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın yanıtlaması talebiyle TBMM Başkanlığı’na iki ayrı soru önergesi verdi. Arslan, sağlık hakkının ve ilaç temel bir ihtiyaç olduğunun altını çizerek, yurttaşların ilaca ulaşamadığı ve eczanelerin adeta ilaç arayışı içinde kaldığı bir sistemin kabul edilemeyeceğini ifade etti.

İlaç tedarik zincirindeki kırılmanın toplumsal bir krize dönüştüğünü vurgulayan Arslan, sabit avro değeri ile piyasa kuru arasındaki makasın genişlediğini, bu durumun ithal ilaç girişini zorlaştırdığını belirtti. Kanser ve kronik hastalık tedavilerinin aksaması, halkın yaşam haklarının tehlikeye girdiği anlamına geliyor. Eczacılar da kira, enerji, personel ve vergi yükleriyle boğuşurken, karşılaşılan mali baskılar nedeniyle hem ekonomik olarak tükenmiş durumda olduklarını hem de halkın öfkesine maruz kaldıklarını ifade ediyorlar. Bu bağlamda Sağlık Bakanlığı’nın kalıcı ve öngörülebilir çözümler üretmesi gerektiğini söyledi.

Bazı ilaç firmaları devleti ve vatandaşı zarara uğratıyor ifadesiyle Kamu Kurum İskontosu (KKİ) sistemindeki suistimallere dikkat çeken Arslan, Nisan 2025 raporuna atıf yaparak en az 22 firmanın 60’tan fazla ilaçta KKİ uygulamasında sorunlar yaşadığını belirtti. SGK ile yapılan anlaşmaların uygulanmaması veya eksik iskontonun vatandaşın cebinden çıkmasına yol açtığını söyleyen Arslan, bu durumu hem ekonomik hem de etik açıdan sorumsuzluk olarak nitelendirdi ve SGK’nın söz konusu firmalar hakkında hangi denetimleri yaptığı ve hangi yaptırımları uyguladığı konusunda kamuoyunun bilgilendirilmesini talep etti.

Arslan, eşdeğer olmayan ilaçlarda KKİ uygulamasının olmaması nedeniyle pazar hakimiyetinin kötüye kullanıldığını ve bunun rekabet hukukuna aykırı olduğuna dikkat çekti. Ayrıca Devlet’in halkın sağlığını piyasanın insafına bırakamayacağını vurgulayarak, ilaç fiyatlandırması, sabit kur politikası ve KKİ uygulamalarındaki aksaklıkların Anayasa’nın 56. maddesinde güvence altına alınan sağlık hakkını fiilen ihlal ettiğini söyledi. Bu nedenlerle şu çağrıyı yaptı: Sağlık bir hak, ilaç temel bir ihtiyaçtır. Yurttaşların ilaca ulaşamadığı, eczanelerin kapı kapı ilaç aradığı bir sistem kabul edilemez. Devlet, halkın sağlığını piyasanın insafına bırakamaz. İlaç fiyatlandırma politikaları, katkı payı oranları ve kamu kurum iskontosu sistemi, halkın lehine yeniden düzenlenmelidir.

Arslan, önergerinin yalnızca eczacıları değil, doğrudan halkın yaşam hakkını korumaya yönelik olduğunu belirterek hedefin, halkın ilaçlara kolayca erişebildiği, eczacının emeğinin karşılığını aldığı ve sürdürülebilir bir sağlık sistemi kurulması olduğunu ifade etti.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.