DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

İklim Değişikliği ve Sıcaklıkların Artışı: Son Gelişmeler

İklim değişikliği ve sıcaklık artışlarının etkilerini keşfedin. Son gelişmeler, bilimsel veriler ve küresel önlemler hakkında bilgi edinin. Geleceğimizi şekillendiren bu kritik konuya dair her şeyi burada bulun.

02.03.2025
A+
A-

İklim Değişikliği ve Sıcaklıklar Üzerine Son Gelişmeler

Ekonomim.com yazarı Didem Eryar Ünlü, sıcaklıkların normal seviyelerin üzerinde ölçülmesiyle ilgili araştırmacıların öne sürdüğü teorileri aktarıyor. 2025 Ocak ayının, Pasifik’te El Niño olarak bilinen doğal hava modelinden uzaklaşılması nedeniyle, geçen yılın Ocak ayından biraz daha serin geçmesi bekleniyordu. Ancak Avrupa Copernicus İklim Servisi’nin verilerine göre, geçtiğimiz ay, geçen yılki Ocak ayından 0.1 derece daha sıcak geçti. Bilim insanları, bu durumun, dünyanın en sıcak Ocak ayı olarak kayıtlara geçmesinin iklim değişikliğinin hızıyla ilgili soru işaretlerini artırdığını belirtiyor.

Dünyadaki ısınmanın başta fosil yakıtlar olmak üzere insan faaliyetleri odaklı gazların emisyonundan kaynaklandığı biliniyor. Ancak, bilim insanları geçtiğimiz ayın neden geçen seneden daha sıcak geçtiğini net bir şekilde açıklayamıyor. NASA Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Gavin Schmidt, BBC News’e yaptığı açıklamada, “Rekorların kırılmasının ve on yıllardır süren bu ısınma eğiliminin temel nedeni, atmosferdeki sera gazı miktarını artırıyor olmamız” dedi. Schmidt, “2023, 2024 ve 2025’in tam olarak neden bu kadar sıcak geçtiğine dair başka unsurlar da var. Bunları saptamaya çalışıyoruz” şeklinde ekledi.

La Niña’ya Rağmen Sıcaklık Artışı

Ocak 2025, 19. yüzyılın sonlarındaki Ocak aylarına göre 1.75 derece daha sıcak oldu. Geçen yılın başlarında yaşanan küresel sıcaklıklar, sıcak yüzey sularının doğu tropikal Pasifik’e yayıldığı doğal El Niño hava modeline dayandırılıyordu. ABD’li bilim grubu NOAA’ya göre, bu yıl, bunun yerine tam tersi bir etkiye sahip olması beklenen La Niña koşulları gelişiyor. La Niña şu anda zayıf olsa da, bazen sıcaklıklar üzerinde tam etkisini göstermesi birkaç ay alabiliyor. Bu yıl bilim insanları daha serin bir Ocak ayı bekliyordu. İngiltere Met Ofisi’nde aylık ve on yıllık tahminler başkanı Adam Scaife, “Birkaç ay önce bana Ocak 2025’in Ocak 2024’e göre nasıl görüneceğini sorsaydınız, en iyi tahminim daha serin olacağı yönünde olurdu. Şimdi öyle olmadığını görüyoruz ve bunun nedenini gerçekten bilmiyoruz” diyor.

Teoriler ve Olasılıklar

Son birkaç yılın neden beklenenden daha sıcak geçtiğine dair birçok teori ortaya atıldı. Bu teorilerden biri, okyanusların 2023-2024 El Niño’suna verdiği uzun süreli tepkiyi içeriyor. El Niño olayının, ısınmanın üzerindeki “kapağı kaldırmış” ve biriken okyanus ısısının atmosfere kaçmasına izin vermiş olabileceği ifade ediliyor. Ancak El Niño’nun sona ermesinden yaklaşık bir yıl sonra, bunun küresel sıcaklıkları nasıl doğrudan etkileyeceği belirsizliğini koruyor.

Copernicus Müdür Yardımcısı Samantha Burgess, dünyanın diğer bölgelerindeki deniz sıcaklıklarının yüksek kalmasının, “okyanusun davranışının değişmekte olduğunu” gösteriyor olabileceğini belirtiyor.

Aerosollerin Rolü

Öne çıkan bir diğer teori de atmosferdeki aerosol olarak bilinen küçük parçacıkların sayısındaki azalma ile ilgili. Communications Earth & Environment dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, atmosferdeki aerosol parçacıklarının azalmasıyla hava kirliliğinin de düşmesi, Dünya’nın enerji dengesizliğini artırarak gezegenimizin daha hızlı ısınmasına yol açıyor. Aerosoller, atmosferde asılı duran minik katı veya sıvı parçacıkları olarak tanımlanıyor ve endüstriyel faaliyetler, araç egzozları ve orman yangınları gibi insan kaynaklı ve doğal süreçler tarafından üretiliyor. Bu parçacıklar, Güneş‘ten gelen ışığın bir kısmını yansıtarak Dünya‘nın biraz daha soğuk kalmasına yardımcı oluyor. Ancak son yıllarda, hava kalitesini iyileştirme çabaları kapsamında aerosol emisyonlarının azaltılması, bu soğutma etkisinin azalmasına ve dolayısıyla küresel ısınmanın hızlanmasına neden oluyor.

1988’de ABD Senatosu’nda iklim değişikliği konusunda ilk yüksek profilli uyarılardan birini yapan bilim adamı James Hansen, aerosollerin bu soğutma etkisinin BM tarafından hafife alındığını savunuyor. Çoğu bilim insanı henüz durumun böyle olduğuna ikna olmuş değil. Ancak, eğer bu doğruysa, daha önce varsayılandan daha büyük bir iklim değişikliğinin kapıda olduğu anlamına gelebilir.

Şu anda birçok bilim insanı, 2025’in 2023 ve 2024’ten biraz daha soğuk geçmesini bekliyor. Ancak bildikleri bir şey var ki, insanlık gezegeni ısıtmaya devam ettikçe er ya da geç başka rekorlar da gelecektir. Dr. Burgess, “Zaman içinde, 2025 muhtemelen yaşadığımız daha soğuk yıllardan biri olacak. Sera gazı emisyonlarının musluğunu kapatmadığımız sürece, küresel sıcaklıklar artmaya devam edecek” sözleriyle durumun ciddiyetini ortaya koyuyor.

Yeni Rekorların Kapıda Olabileceği İhtimali

2025’in 2023 ve 2024’ten biraz daha soğuk geçmesi bekleniyor. Ancak bilinen bir gerçek var ki, insanlık gezegeni ısıtmaya devam ettikçe, er ya da geç başka rekorlar da yaşanacak.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.