Hayatımın her alanında tekdüzelikten kaçtım
* Dolabınızı çok merak ediyoruz. Uçsuz bucaksız, hayallerdeki gibi bir giyinme odanız mı var?
– Uçsuz bucaksız değil ama çok sağlam, zamansız parçaların olduğu bir gardırobum var diyelim… Uzun yıllar önce aldığım parçaları bile hâlâ kullanıyorum. Zamanında kullanmadığım kıyafetlerimi verirdim ama vintage tasarımların kıymetinin bu kadar anlaşılmasıyla beraber, büyük keyif alarak giydiğim parçaları artık kızlarıma saklıyorum.
* En son ne zaman alışverişe çıktınız?
– Alışverişe çıkmayalı en az üç sene olmuştur. Ama bu demek değil ki üç yıldır hiçbir şey almıyorum. Belli başlı mağazalarda tarzımı çok iyi bilen tanıdıklarım var, onlar benim beğeneceğimi düşündükleri kıyafetleri haber veriyorlar. Alışverişe eskisi gibi ne para harcıyorum ne de vakit ayırıyorum…
* Sizin tarzınızı yaratan kilit parçalar neler?
class=’cf’>
* Babanızı çok erken yaşta kaybettiniz. Sizin belleğinize kazınan en kıymetli anılar neler?
– Ebeveynini kaybetmiş insanlarda daima bir özlem, bir eksiklik oluyor. Oysa babam yaşadığı müddetçe bana öyle büyük bir sevgi verdi ki eksikliği, onu özlemek dışında, bir travma olarak ruhuma kazınmadı. Aksi olsaydı belki de kendine güvenen biri olamazdım. Çok şükür ki, harika kız kardeşlerim ve mükemmel bir annem var… Anı konusuna gelince; babam bize en çok haddimizi bilmemizi öğütlerdi. Bu had bilme konusu bizim de eşim Cem’le (Aydın) kızlarımıza aktarmaya çalıştığımız en önemli miras… Babamla geçirdiğim 10 yıl, her sohbetimiz müthiş bir hayat bilgisi oldu bana. Düşündükçe babalığına, insanlığına, zekâsına hayranlığım artıyor.