Hatay’da Depremzedelerin Zorlukları ve Biyonik Kol İhtiyacı
Hatay’da yaşanan depremin ardından depremzedelerin karşılaştığı zorluklar ve biyonik kol ihtiyacının önemini ele alıyoruz. Bu süreçte yaşanan travmalar, destek ihtiyaçları ve yenilikçi çözümler hakkında bilgi edinin.
Hatay’da Depremzedelerin Yaşadığı Zorluklar
Kahramanmaraş merkezli depremlerde en çok yıkıma uğrayan illerden biri olan Hatay’da, yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetmiş, binlerce insan ise uzuvlarını kaybetmiştir. Bu trajik olay, pek çok ailenin yaşamını köklü bir şekilde değiştirmiştir. Belen ilçesi Sarımazı Mahallesi’nde depreme yakalanan 3 çocuk annesi Halime Nuray Bağrıaçık, bu acımasız felakette 2 kızını enkaz altında kaybetmiştir.
16 Saat Sonra Kurtarıldı
Depremden tam 16 saat sonra enkazdan çıkarılan Bağrıaçık, enkazdan 5 gün sonra kurtarılan 8 yaşındaki kızı İrem’e ise 20 gün sonra kavuşabilmiştir. Bu süreçte, Halime Nuray Bağrıaçık sol kolunu kaybederken, küçük İrem de sol bacağını kaybetmiştir. Anne ve kızı, yeni yaşam mücadelesine konteynerlerinde devam etmektedir. Yeni yılda Halime Nuray Bağrıaçık’ın tek dileği, kızının ihtiyaçlarını karşılayabilmek için biyonik kol sahibi olmaktır.
“Biyonik Kolumun Olmasını İstiyorum”
Depremde hayatta kalan tek varlıkları olan kızı İrem ile birlikte yaşam mücadelesi veren Bağrıaçık, yaşadıklarını şu sözlerle ifade etti: “6 Şubat depreminde odamızda yakalandık, kaçmaya fırsatımız bile olmadı. Çocuklarım yanımdaydı ve üzerlerine yatmama rağmen kurtaramadım. Enkazdan akşam üzeri falan çıktım. AFAD ekibi gelmişti evlatlarımı çıkardılar ama benim üzerimde kolon olduğu için çok uzun bir süre beni çıkaramadılar. Enkazdan çıktıktan sonra da direkt burada müdahale edemedikleri için Mersin’e sevk ettiler. Mersin’de biraz tedavi gördüm, kolumu orada kesemediler ve müdahale de yapamadılar. Oradan da Isparta’ya sevk ettiler. Kızım beş buçuk gün sonra çıktı ama onun sol ayağı ampute oldu. Yaklaşık 20 gün sonra yanıma gelebildi. Ben yoğun bakımda çok uzun süre tedavi altında kaldım, beyin kanaması ve iç kanaması geçirdim, omuriliğimde kırık olduğu için kısmi felç geçirdim. Doktorlar hiçbir şekilde yürüyemeyeceğimi söylediler ama fizik tedavilerle biraz ilerlettik, şu anda biraz yürüyebiliyorum. Adana’da özel hastanede bir profesör doktor bulduk ve ameliyatı orada oldum. Biraz maliyetli oldu ama yürümemin garantisini verebilecek tek doktordu. Yeni yıldan beklentim, kızımın saçını tarayabilmem ve kendi ihtiyaçlarımızı görebilmek için biyonik kolumun olmasını istiyorum.”
“Tek İsteğimiz…”
Konteyner kentteki komşusu 44 yaşındaki Mehmet Tahir Kayaalp ise, “Halime Nuray Bağrıaçık kardeşimizin karşı komşusuyum. Halime kardeşimizle burada tanıştık. Kendisi kızı İrem’le tek başına burada kalıyor. Komşumuzun bu durumundan dolayı ben çok derin üzüntüler yaşadım. Sağ olsun, Büyükşehir Belediye Başkanımıza kadar kendisinin fotoğraflarını gönderdim, sağ olsun dönüş yaptılar. Tek isteğimiz, Halime kardeşimizin bir an önce biyonik kola sahip olması. Başka bir isteğimiz yok. Herkesten Allah razı olsun.”