Hastalıkla Savaşan Kadın Dağcılık Tutkusunu Yaşatıyor
Hastalıkla mücadele eden kadınlar, dağcılık tutkularını yaşatarak ilham veriyor ve güçleniyorlar. Bu hikaye azim ve kararlılık dolu bir yolculuğu anlatıyor.
Antalya’da yaşayan ve akromegali (büyüme hormonu fazlalığı) hastalığıyla mücadele eden Sema Doğan Öztürk, hastalık teşhisi konulduktan sonra yaşamında köklü değişiklikler yaptı. 32 yaşında olan Öztürk, 10 yıldır dağcılık, kaya tırmanışı, doğa yürüyüşü, su sporları ve kamp etkinlikleriyle hayatını renklendiriyor. Akromegali teşhisinin ardından doktorunun “Bu hastalık erken öldürür” uyarısıyla yeni bir yaşam tarzı benimseyen genç kadın, hem sağlığı hem de hayalleri arasında denge kurmayı başardı. Hayallerini gerçekleştirmek ve hayata tutunmak adına yaptığı spor faaliyetleri, onu sadece fiziksel değil, ruhsal açıdan da güçlendirdi.
İlk teşhis sürecinde, hastalıkla ilgili detaylara ulaşmak ve tedavi sürecini başlatmak için yoğun çaba harcayan Öztürk, kontrol amacıyla gittiği hastanede tıbbi sekreterin bilgisayarda yanlışlıkla prolaktin ölçümü talep etmesiyle akromegali hastası olduğunu fark etti. Bu yanlışlık sonrası yapılan detaylı testler sonucunda, vücudunda büyüme hormonunun aşırı üretildiği belirlendi. Uzmanlar tarafından “halk arasında ‘büyüme hastalığı’ olarak bilinen akromegali” teşhisi konan Öztürk, yaşam tarzını bu hastalıkla uyumlu hale getirmeye başladı. Doktorunun uyarısı ve hastalığın erken teşhisi, onu sağlıklı ve aktif bir yaşam sürmeye sevk etti.
Hayallerine Eşini de Ortak Etti
Çocukluğundan beri dağlara tırmanma hayali kuran Sema Doğan Öztürk, bu büyük arzusu için ilk etapta tırmanış eğitimi aldı. Antalya ve çeşitli şehirlerde düzenlenen dağ tırmanış etkinliklerine katılarak, farklı illerdeki doğal güzellikleri keşfetmeye başladı. Bu süreçte, Türkiye’nin tarihi, kültürel ve turistik noktalarını ziyaret ederek kendisini gezgin olarak tanımlayan genç kadın, yaşamını hayallerini gerçekleştirmeye adadı.
Hayallerini gerçekleştiren ve bu tutkusunu eşi Oğuz Öztürk ile paylaşan Sema Doğan, 3 yıl önce evlilik kararı alarak hayatına yeni bir sayfa açtı. Evlilikleri süresince de futbol, doğa yürüyüşleri, kaya tırmanışı ve kano gibi çeşitli spor aktivitelerine devam etti. Hamilelik döneminde de spora ara vermeyen Öztürk, oğluna “Dağhan” adını verdiği 7 aylık bebekle birlikte doğa ve spor aktivitelerini sürdürüyor. Bu sayede hem anne hem de baba olarak aktif kalmayı sürdürüyorlar. Eşi ve çocuklarıyla birlikte yaşadıkları bu deneyimler, onların yaşam kalitelerini artırırken, sosyal medyada paylaştıkları fotoğraf ve videolarla sevgi ve ilgi topluyorlar.
Sağlık sorunu öğrendikten sonra hayallerinden vazgeçmeyen Öztürk, hastalığının şu ana kadar vücudunda herhangi bir belirtiye yol açmadığını belirtiyor. Bu durumu, “Eşimle dağda tanıştık, dağda evlendik. Oğlumuz Dağhan ile faaliyetlerimize devam ediyoruz. Hamileyken de tırmanış, doğa ve spora devam ettik” sözleriyle anlatıyor. Kendisi, yaşadığı sağlık sorununa rağmen aktif yaşamını sürdürmeye kararlılıkla devam ediyor ve hayatını sevgiyle, doğayla iç içe geçiriyor.