Han Yunus’ta Küçük Muhammed’in Tedavi Bekleyişi
Han Yunus’ta küçük Muhammed’in tedavi süreci, umut ve sabırla dolu bir bekleyişin hikayesini anlatıyor. Ailesinin ve doktorların desteğiyle, sağlık için verdiği mücadeleye tanık olun. Bu içten hikaye, insanlığın dayanışma ruhunu gözler önüne seriyor.
Gazze Şeridi’nin güneyinde yer alan Han Yunus kenti sakinlerinden 4 yaşındaki Muhammed el-Karra, gözünde beliren tümörün tedavisi için yurt dışına çıkmayı umutla bekliyor. Ancak İsrail‘in abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi’ne yönelik saldırı ve ablukası tam 317 gündür devam etmekte. Saldırılardan kaçabilen sağlıklı insanların bile son derece zor koşullar altında hayatta kalma mücadelesi verdiği bu bölgede, tedavi edilmek için bekleyen yaklaşık 10 bin kanser hastasının durumu her geçen gün daha da zorlaşmakta.
En son 15 Ağustos’ta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 11 kanser hastası çocuğun tedavi olabilmeleri için Gazze dışına çıkışlarının uluslararası kurumlar aracılığıyla organize edileceğini bildirmişti. Planlanan bu çıkışta çocuklar ve refakatçileri, Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’nı kullanarak Gazze’den ayrılmayı ummaktaydı. Ancak, Muhammed’in de bu kafileyle birlikte yurt dışına çıkması gerekiyorken, İsrail’in annesine çıkış izni vermemesi nedeniyle bu fırsattan mahrum kaldı.
Kısıtlı imkanlarla Nasır Hastanesi‘nde tedavi gören Muhammed’in gözündeki tümörün bir an önce tedavi edilmesi zaruri hale geldi. Küçük Muhammed’in gözünde çıkan tümör, yalnızca iki hafta önce belirgin hale geldi. Anneannesi Subhiyye Atiyye, Han Yunus’un doğusundaki yaşamlarını anlatırken, İsrail’in bölgenin boşaltılması yönündeki uyarılarının, Muhammed’in yaşadığı çileyi artırdığını ifade etti.
- Anneanne Atiyye, “Saldırılardan önce Muhammed’in hayatı normaldi. Ancak bir kamptan diğerine, bir okuldan diğerine göç etmeye başladığımızda, çocuğun gözü birden kötüleşmeye başladı,” dedi.
- “Yaklaşık iki hafta önce sol gözünde bir tümör belirdi ve tıbbi imkansızlıklar nedeniyle bu tümör hızla büyüyerek beynine baskı yapmaya başladı,” diye ekledi.
Han Yunus’un doğusundan Mevasi’ye, deniz kenarına göç ettiklerini anlatan Atiyye, kaldıkları çadırın yalnızca naylondan yapıldığını ve hava sıcaklığı ile İsrail’in bombardımanlarından kaynaklanan toz ve duman nedeniyle Muhammed’in durumunun daha da kötüleştiğini dile getirdi.
Empati ve Yardım Çağrısı
Anneanne Atiyye, Muhammed’in bir an önce tedavi edilmesi gerektiğini vurgulayarak vicdan sahibi insanlara ve Arap ülkeleri ile liderlerine seslendi: “Durumu her geçen gün daha da kötüleşiyor. Bu tümör beynine baskı yapıyor ve diğer gözünden de şikayet etmeye başladı. Bu videoyu izleyenlerden, bu çocuğun tedavisine yardımcı olmalarını istiyorum. Çocuklarımız gözümüzün önünde ölüyor. Biraz empati istiyoruz. Sınır kapılarını açın ve bu çocuklar yurt dışında tedavi edilsin. Kanser hastalarını tedavi edemiyoruz. Onları yalnızca ‘tamam annecim’ diyerek teskin etmekten başka bir şey yapamıyoruz. Başta Muhammed olmak üzere kanser hastalarının yurt dışında tedavi olmasını sağlayın.” dedi.
Önceki zamanlarda birçok gazetecinin kendisiyle röportaj yaptığını hatırlatan Atiyye, “Artık yorulduk. Bizim amacımız, videolarımızın Arap ülkelerinde yayılmasını sağlamak değil; bu ülkelerin harekete geçmesini istemek,” şeklinde konuştu.
Kaynak: AA / Güncel