Göz Tansiyonu ve Erken Teşhisin Hayatı Kurtaran Önemi

Göz içi basıncının dengesi bozulduğunda üretimi olan sıvının dışarıya atılımı zorlaşır ve bu durum görme sinirine baskı yaparak zarar verebilir. Bu nedenle erken teşhis hayat kurtarabilir ve GÖZ MUAYENESİ AKSATILMAMALIDIR ifadesiyle uzmanlar dikkat çekmektedir.

Göz tansiyonu, çeşitlerine göre farklı belirtiler gösterebiliyor. Erken dönemde çoğunlukla belirti vermeden ilerleyebilir; ancak hastalık hızlandıkça belirtiler belirginleşir. GÖZ TANSİYONU BELİRTİLERİ arasında, görme alanında daralma ve merkez görmenin korunması gibi özellikler bulunabilir. Buna ek olarak, ışığa bakıldığında netliğin düşmesi, ışık halkaları ve haleler gibi bulgular da görülebilir. Parlak ışık altında rahatsızlık, ışık hassasiyeti ve renkli halkalar gibi semptomlar da sık rastlanır. Şiddetli ağrı ve kızarıklık, açı kapanması türünde ortaya çıkabilirken ani basınç artışlarının bulantı ve kusmaya yol açtığı durumlar da söz konusu olabilir. Gözde baskı veya dolgunluk hissi ise basınç yükselimine bağlı olarak ortaya çıkabilir.

GÖZ TANSİYONUNU TETİKLEYEN NEDENLER arasında yüksek göz içi basıncı, yaşla gelen değişimler, ailesel yatkınlık ve glokom öyküsü önemli rol oynar. Ayrıca ileri derecede miyopi veya hipermetropi, uzun süreli kortizon kullanımı, geçirmiş cerrahiler veya göz yaralanmaları gibi faktörler de risk artırıcıdır. Diyabet, hipertansiyon ve damar sağlığını bozan diğer rahatsızlıklar da glokom gelişimine katkıda bulunabilir. Normal basınçta bile görülebilen glokom türleri de söz konusu olabilir.

Bu konuya ilişkin bilgiler, güvenilir kaynaklar tarafından desteklenmekte ve hastalık çoğu zaman belirti vermeden ilerleyebildiği için düzenli göz kontrollerinin önemi vurgulanmaktadır. Kaynak: Ensonhaber