Gazze’deki İnsanlık Dramı: Açlık ve Sağlık Krizi

Gazze’deki İnsanlık Krizi: Açlık ve Sağlık Durumu

Gazze Şeridi’nde yaşanan ciddi insani kriz, uluslararası toplumun dikkatini çekmeye devam ediyor. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan resmi açıklamada, son 24 saat içerisinde yaşanan trajediyi gözler önüne seren korkutucu rakamlar paylaşıldı. Buna göre, açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle 4’ü çocuk olmak üzere toplam 15 kişinin yaşamını yitirdiği bildirildi. Bu ölümlerin toplam sayısı, bölgede yaşanan açlık ve kötü beslenme koşulları nedeniyle 101’e yükseldi. Ayrıca, ölümlerden büyük oranda çocukların etkilendiği de kayıtlara geçti.

Gazze’deki hastaneler, artan hasta ve ölü sayısıyla mücadele ederken, sağlık altyapısının çöküşü, durumun ne kadar kritik olduğunu gözler önüne seriyor. Bölgedeki sağlık çalışanları, yardım ve tıbbi malzeme sıkıntısı nedeniyle hayat kurtarmanın giderek zorlaştığını ifade ediyor.

Uluslararası Tepkiler ve BM’nin Uyarıları

Birleşmiş Milletler’in Gıda Hakkı Özel Raportörü Michael Fakhri, Gazze’deki duruma ilişkin şoke edici açıklamalarda bulundu. Fakhri, bölgede yaşanan açlığın, tamamen insan eliyle yaratılmış bir kıtlık olduğunu ve bu durumun savaş suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Fakhri’nin ifadelerine göre, şu anki tablo, İsrail’in yürüttüğü aç bırakma kampanyasının en dehşet verici ve acımasız aşamasıdır. İnsanların temel ihtiyaçlarından mahrum bırakıldığı bu ortamda, yalnızca gıda değil, su, sağlık hizmetleri ve temel yaşam kaynakları da bulunmuyor.

Fakhri, ayrıca Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Kasım ayında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama kararı çıkarmasının hukuki bir yükümlülük olduğunu belirtti. Bu kararların, uluslararası hukuk çerçevesinde sorumluluk doğurduğunu ve devletlerin, bu insanlık dışı uygulamaları durdurmak için acil harekete geçmesi gerektiğini ifade etti.

Sonuç ve Çağrı

Gazze’deki mevcut kriz, sadece insani bir sorun değil, aynı zamanda uluslararası hukukun ihlali ve savaş suçları kapsamında değerlendirilmelidir. İnsanların temel hakları olan yaşam hakkı, sağlık ve beslenme hakkı ciddi şekilde ihlal edilmekte olup, uluslararası toplumun bu duruma kayıtsız kalmaması büyük önem taşımaktadır. Tüm dünya liderleri ve uluslararası kurumlar, bölgedeki bu trajediyi sona erdirmek ve insan haklarını korumak adına sorumluluklarını yerine getirmeli ve acil müdahale edilmelidir.